Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/1011 Esas 2011/3130 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1011
Karar No: 2011/3130

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/1011 Esas 2011/3130 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2011/1011 E.  ,  2011/3130 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, iş sözleşmesinin yeniden yapılanma gerekçesiyle geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
    Davalı vekili,işveren şirketin yeniden yapılanma faaliyetlerine girdiğini ve şirket içi kararlar aldığını, davacının çalıştığı bölümde küçülme yoluna gidildiğini, feshin doğrudan işverenin işletmesel kararlarına dayandığını, işyerinin kaçınılmaz gerekleri doğrultusunda iş akdinin fesih edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, Davalı işveren davacının iş akdinin feshinde şirketin küçülmesi ve bunun sonucu olarak bazı kadrolarda azaltım yapılmasını gerekçe olarak ileri sürmüşsede, feshe gerekçe olarak ileri sürdüğü hususlarda delil ibraz etmediği gibi feshin çare olması ilkesi yönünden kriterlere uygun olarak ne gibi uygulamalar yapıldığını kanıtlayamadığı,şirketin gelirinde azalma olduğuna dair somut delil elde edilemediği, davacının iş akdi feshedilmesine karşın savunmasına başvurulmadığı, şahsi sicil dosyası içeriğine göre de olumsuz bir hususun olmadığı nedenleriyle iş akdinin feshinin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    İşletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan sebepler; sürüm ve satış olanaklarının azalması, talep ve sipariş azalması, enerji sıkıntısı, ülkede yaşanan ekonomik kriz, piyasada genel durgunluk, dış pazar kaybı, ham madde sıkıntısı gibi işin sürdürülmesini olanaksız hale getiren işyeri dışından kaynaklanan sebeplerle yeni çalışma yöntemlerinin uygulanması, işyerinin daraltılması, yeni teknolojinin uygulanması, işyerinin bazı bölümlerinin kapatılması ve bazı iş türlerinin kaldırılması gibi işyeri içi sebeplerdir.
    İşletmenin, işyerinin ve işin gereklerinden kaynaklanan sebeplerle sözleşmeyi feshetmek isteyen işverenin fesihten önce fazla çalışmaları kaldırmak, işçinin rızası ile çalışma süresini kısaltmak ve bunun için mümkün olduğu ölçüde esnek çalışma şekillerini geliştirmek, işi zamana yaymak, işçileri başka işlerde çalıştırmak, işçiyi yeniden eğiterek sorunu aşmak gibi varsa fesihten kaçınma olanaklarını kullanması, kısaca feshe son çare olarak bakması gerekir.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 20.maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    Dosya içeriğinden, davacının 07.05.2001- 31.07.2008 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde bölge sorumlusu olarak çalıştığı,iş akdinin 31.07.2008 Tarihli fesih bildirimi ile,"…Şirket Yönetim Kurulunun ürün portföyündeki değişimleri dikkate alan kararlarına bağlı olarak; tüm kadrolarda yeni bir yapılanmanın gündeme geldiği, bu çerçevede davacının halen çalışmakta olduğu İç Anadolu Bölgesi Bölge Müdürlüğü kadrosunda azaltım söz konusu olduğu gerekçesiyle 31.07.2008 tarihi itibariyle feshedildiği, 2009/1. ayda 2 kişi, 4. ayda 1 kişi, 5. ayda 5 kişi işe alındığı,davalı şirketce minirin isimli ilacın değişik versiyonlarını dava dışı Ferring Er Kim San.Tic.A.Ş. ne 17.01.2008 tarihinde devrettiği, davalı şirket ile üretici Dinçsa A.Ş. Arasında imzalanan distribütörlük sözleşmesinin 03.06.2008 tarihinde feshedildiği, Ocak 2008 tarihli davalı şirket tarafından gönderilen şirket içi mektup ta, şirketin satışlarda 2007 yılı sonunda bir yıl öncesine göre %15 lik artış gösterdiği, Ağustos 2008 tarihli mektupta, 1. dönem kotasının ve 2. dönem kotasının dolmak üzere olduğu, kotanın %80 inin doldurulduğu belirtilerek eksik kısmın 2. dönemde tamamlanması tavsiyesinde bulunulduğu, son 24 aylık satışlarda azalma olmadığı,temmuz 2007-haziran 2008 arasında satışı yapılan ilaçların çoğunda artış olduğuna dair çizelge olduğu anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, işverenin minirin isimli ilacın değişik versiyonlarını dava dışı Ferring Er Kim San.Tic.A.Ş." ne 17.01.2008 tarihinde devrettiği, davalı şirket ile üretici Dinçsa A.Ş. arasında imzalanan distribütörlük sözleşmesinin 03.06.2008 tarihinde feshedildiği, ürün portföyünde değişimler meydana geldiği, bu nedenle organizasyon değişikliği yapıldığı, şirketin küçülmeye gittiği ve İç Anadolu Bölge Müdürü olan davacının iş akdine son verildiği, davacının yerine yeni bir bölge müdürü alınmadığı, davacının görevini fesih tarihinde çalışan başka bir bölge müdürünün üstlendiği, davacının bölge Müdürü olan konumu gereği bölge Müdürlüğünün haricinde başka bir bölümde görev teklif edilmesinin işverenden beklenemeyeceği bu kapsamda feshin son çare olması ilkesine uyulduğu, işverenin Medeni Kanun’un 2. maddesi uyarınca, yönetim yetkisi kapsamındaki bu hakkını kullanırken, keyfi davranmadığı anlaşılmış olup, işverence yapılan iş akdinin feshinin geçerli nedene dayandığı gözetilmeden davanın reddi yerine kabulüne yönelik yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirir.
    Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
    1-)Yerel mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-)Davanın REDDİNE,
    3-)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    4-)Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 70,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6-)Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 20.10.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.







    Hemen Ara