Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4138 Esas 2022/7946 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4138
Karar No: 2022/7946
Karar Tarihi: 26.05.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4138 Esas 2022/7946 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalı şirkette 1999-2015 yılları arasında çalıştığını ve çalışma sürelerinin tespiti için dava açtı. İlk Derece Mahkemesi, davacının 04.01.2011-17.07.2015 tarihleri arasında 216 gün asgari ücretle çalıştığını tespit etti. Ancak kararda, bu tespitin hüküm kısmında yer almaması Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesine aykırılık teşkil ettiği belirtildi. Bu nedenle hüküm, 370. madde gereğince düzeltilerek onaylandı. Kanun maddeleri açıklanarak, hükümde taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların hukuki bir şekilde kaleme alınması gerektiği belirtildi. İlgili kanun maddeleri; 297/1-c, 297/2, 298/1, 298/2, 298/3 ve 298/4 olarak belirtildi.
10. Hukuk Dairesi         2022/4138 E.  ,  2022/7946 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
    İlk DereceMahkemesi : ... 1. İş Mahkemesi



    Dava, davacının 08.02.1999-17.07.2015 tarihleri arasında davalı ... nezdinde geçen hizmet sürelerinin tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı feri müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesince verilen kararın, feri müdahil SGK Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1982 Anayasası 142/3 maddesinde “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c. maddesinde, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiği açıklanmıştır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesinde :
    “(1) Hüküm "Türk Milleti Adına" verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar:
    a)Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
    b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
    c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
    ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
    d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını
    e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
    (2)Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
    Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 298. maddesinde de hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunluluğu tekrarlanmıştır. HMK’nın “Hükmün yazılması” başlıklı 298. maddesi;
    “(1) Hüküm, hükmü veren hâkim, toplu mahkemelerde başkan veya hükme katılmış olan hâkimlerden başkanın seçeceği bir üye tarafından yazılır.
    (2) Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.
    (3) Hükümde gerekçesi ile birlikte karşı oya da yer verilir.
    (4) Hüküm, hükmü veren hâkim veya hâkimler ile zabıt kâtibi tarafından imzalanır.”
    Mahkeme kararı kanunda açıkça belirtilmiş unsurları ihtiva etmeli ve belli bir şekle uygun olarak yazılmalıdır. Kararda bulunması gereken hususlar HMK 297. maddede ayrıntılı olarak tek tek sayılarak gösterilmiştir. Bunun sebebi, kararın açık ve gerekçeli olması, infazı kabil olması ve hukuki dinlenilme hakkının yerine getirilmesidir. 298. maddeye göre de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacaktır.
    Kararda yazılması gereken en önemli unsurlardan birisi de hüküm sonucudur. Zira hüküm sonucu, davacının somut talepleri hakkında infaz edilebilecek ve kesin hükme konu olabilecek şekilde kaleme alınmalıdır. Madde 297/2 “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”.
    Yukarıda yapılan açıklamalar gereğince hükümde taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde, infaza elverişli olarak gösterilmesi zorunludur.
    Eldeki dava dosyasında, İlk Derece Mahkemesince “davacının, davalı ... Apartmanında 04.01.2011-17.07.2015 tarihleri arasında 216 gün asgari ücret ile çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” şeklinde karar verilmiştir. Mahkemece verilen kararda hükme esas alınan 05.07.2018 tarihli bilirkişi raporunda davacının ihtilaf konusu dönem içerisinde ayda 4 gün çalıştığının kabulü ile çalışma süreleri belirlenmiş iken bu tespitin kararın sonuç kısmında yer almaması yukarıda anılan Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesi hükmüne aykırılık teşkil etmektedir.
    Ne var ki bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: ... 1. İş Mahkemesi’nin 16.12.2021 tarihli, 2020/234 Esas, 2021/653 Karar sayılı kararının 1. numaralı bendinin silinerek yerine gelmek üzere;
    “1- Davacının, davalı ... Apartmanında 04.01.2011-17.07.2015 tarihleri arasında;
    04.01.2011-31.12.2011 tarihleri arasında 46 gün
    01.01.2012-31.12.2012 tarihleri arasında 48 gün
    01.01.2013-31.12.2013 tarihleri arasında 48 gün
    01.01.2014-31.12.2014 tarihleri arasında 48 gün
    01.01.2015-17.07.2015 tarihleri arasında 26 gün olmak üzere, ayda 4 gün üzerinden toplamda 216 gün süre ile asgari ücretle Kuruma bildirilmeksizin çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” ibarelerinin yazılmasına hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara