Ceza Genel Kurulu 2008/182 E. , 2008/223 K.
"İçtihat Metni"Kararı veren
Yargıtay Dairesi : 11. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 05.03.2008
Sayısı : 771-189
Güveni kötüye kullanma suçundan sanık ...’nun beraatına ilişkin Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesince 25.03.2004 gün ve 1017-262 sayı ile verilen kararın katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 14.03.2005 gün ve 10590-1075 sayı ile eksik soruşturma ile karar verildiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme ise, 22.06.2005 gün ve 410-530 sayı ile;
“Mahkemelerin görevi hazırlık soruşturması yapmak olmayıp, dosyadaki deliller çerçevesinde bir an önce yargılamanın sonuçlandırılmasını sağlamaktır. Aksi takdirde benzer her beraat kararında yargılama yapan mahkemelerin bozma kararında belirtilen ayrıntıya girmelerini düşünmek ellerindeki tüm yargı dosyalarını incelemek gibi bir sonucu doğurabilir …” gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu kararın da katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca incelenmiş ve 06.02.2007 gün ve 146-21 sayı ile aleyhe bozmaya karşı sanığın dinlenmemesi yargılama yasasına aykırı görülerek, hüküm diğer yönleri incelen¬meksizin bozulmuştur.
Yerel Mahkemece bozmaya uyularak gereği yerine getirilmiş ve yapılan yargılama sonucunda 05.03.2008 gün ve 771-189 sayı ile sanığın suç kastı ile hareket ettiğine dair her türlü şüpheden uzak cezalandırmaya yetecek kesin ve inandırıcı kanıt elde edilemediğinden bahisle sanığın beraatına karar verilmiştir.
Bu hükmün de katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya Yargıtay C.Başsavcılığının “bozma” istekli 26.06.2008 günlü tebliğnamesi ile Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Güveni kötüye kullanmak suçundan sanığın beraatına karar verilen somut olayda Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, soruşturmanın genişletilmesinin gerekip gerekmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
Ancak, Ceza Genel Kurulunun uyum ve kararlılık gösteren içtihatları gereğince, Ceza Genel Kurulunun bozma kararı ile direnme hükmü tümüyle ortadan kalkmıştır. Yerel Mahkeme artık yeni ve değişik bir karar vermekte serbesttir. Diğer yönden bozmaya uyularak verilen kararlar, yeni bir karar olup, hukuken direnme niteliğinde değildir. Bu nedenle, öncelikle Özel Dairece incelenmesi gerekmektedir.
Özel Daire görüşünün belli olduğundan bahisle, tekrar dairece inceleme yapılmasının davayı gereksiz yere uzatacağı gibi bir görüş de ileri sürülemez. Çünkü Özel Daire görüşünde değişiklik olabileceği gibi, davaların uzamasını önlemek amacıyla da olsa, emredici usul kurallarının uygulanmasından vazgeçilemez.
Öte yandan Ceza Genel Kurulu bozma kararına uyulduktan sonra verilen kararın yeniden ve doğrudan Ceza Genel Kurulunca incelenmesi, Ceza Genel Kurulu kararlarına karşı direnilemeyeceğine ilişkin, 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 326. maddesine aykırıdır. Zira, doğrudan doğruya Ceza Genel Kurulunca inceleme yapılması, Yerel Mahkeme kararına direnme niteliği kazandıracak ve Ceza Genel Kurulu kararlarına karşı yerel mahkemelerin direnme yetkisi olmadığına dair temel ilke zedelenecektir. Bu nedenlerle hukuken yeni olan bu kararın Özel Dairece incelenmesi gerekmektedir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
Temyiz incelemesi yapılması için dosyanın Yargıtay 11. Ceza Dairesine gönde¬rilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine, 02.12.2008 günü oybirliği ile karar verildi.