Esas No: 2022/5237
Karar No: 2022/8003
Karar Tarihi: 26.05.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5237 Esas 2022/8003 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/5237 E. , 2022/8003 K.Özet:
Hizmet tespiti istemiyle açılan davada, mahkeme davacının talebini reddetti. Davacı vekili başvuru üzerine yapılan istinaf başvurusu da reddedilince, davacı temyiz istedi. Dosya incelendiğinde, çalışma sürelerinin saptanması kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla yürütülmelidir. Davacının çalıştığına dair tanıkların beyanlarının çelişkili olması nedeniyle işyeri kayıt ve bilgilerinin celbi ile komşuluk durumlarının denetlenmesi gerektiği belirtildi. Bu nedenle istinaf başvurusunun reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Karar bozuldu ve davacının talebi yeniden değerlendirilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderildi. Kanun maddeleri: 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu geçici 7. madde, 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İlk DereceMahkemesi : Ordu İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı 04.04.1992-31.01.1998 tarihleri arasında davalıya ait bina inşaatında inşaat ustası olarak çalıştığı halde bildirilmediğini, bildirilmeyen çalışmalarının tespitini istemiştir.
II-CEVAP:
Davalı Kurum vekili, davacının borçlanma talep tarihi itibariyle Türk Vatandaşı olmaması nedeniyle borçlanma talebinin reddine dair Kurum işlemlerinin yerinde olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
III-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemesince “...1-Davacının davasının reddine,...” karar verilmiştir.
IV-BAM KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, “...İlk derece mahkemesinin kararının yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından 6100 sayılı HMK'nun madde 353/1-b.1 hükmü gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,...” karar verilmiştir.
V-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davacı vekili, müvekkilinin talep edilen sürede davalıya ait inşaatta aralıksız çalıştığının davanın kabulü gerektiğini beyanla eksik araştırma ve inceleme sonucu verilen kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren Geçici 7. maddesi gereğince 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Eldeki davada, dinlenen üç bordro tanığının aynı tarih aralıklarında 20 gün çalışmış olmaları nedeniyle davacıyı hatırlamadıklarını beyan etmeleri ancak komşu işyeri tanığı olarak dinlenen tanıkların davacının bir dönem çalışmasını doğrulamaları karşısında bu tanıklara ait komşu işyeri çalışanı ise bildirimlerinin işyeri sahibi ise buna ilişkin işyeri kayıt ve bilgilerinin celbi ile dava konusu çalışmanın geçtiği işyerine olan komşulukları denetlenerek varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.