Nitelikli dolandıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1162 Esas 2015/2092 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1162
Karar No: 2015/2092
Karar Tarihi: 01.06.2015

Nitelikli dolandıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1162 Esas 2015/2092 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, bir çeki tahrif ederek vade tarihini değiştirmiş ve bu çekin takibini yaparak dolandırıcılık suçu işlemiştir. Mahkeme, çekin tahrif edildiğine dair kriminal raporu dikkate alarak sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak, katılanın bono altındaki imzanın kendisine ait olduğunu kabul ettiği için dolandırıcılık suçunun sabit olmadığı ve sanığın bu suçtan beraat ettiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- Resmi belgede sahtecilik suçu: Türk Ceza Kanunu'nun 204. maddesi
- Dolandırıcılık suçu: Türk Ceza Kanunu'nun 157. maddesi
- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması: Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/6-c maddesi ve bendi
23. Ceza Dairesi         2015/1162 E.  ,  2015/2092 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandıcılık, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Olay tarihinde sanığın, katılana ait tanzim edilmiş 11.02.2005 vade tarihli, 5000 TL meblağlı çek üzerinde tahrifat yapıp vade tarihini 11.02.2006 olarak değiştirdiği, tahrif edilmiş bu bonoyu takibe koyarak katılan aleyhine icra talebinde bulunmak suretiyle üzerine atılı suçları işlediği iddia olunan olayda; suça konu senedin tahrif edildiğine ilişkin kriminal raporu nazara alındığında sahtecilik eyleminin sabit olduğu, dolandırıcılık suçu yönünden ise suça konu bono altında bulunan imzanın sahteliği konusunda bir ihtilaf olmadığı, katılanın bono altındaki imzanın kendisine ait olduğunu kabul ettiği, bu nedenle bonoda bulunan vade tarihindeki tahrifatın dolandırıcılık suçuna vücut vermeyeceği anlaşılmakla mahkemece resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet, nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    1- Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, o yer Cumhuriyet savcısı ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
    2- Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak ;
    Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve 2008/250-13 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dâhil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak suçtan doğan maddi zararlarda dikkate alınması gereken bir unsur olduğu anlaşılmakla; resmi belgede sahtecilik suçunun işlenmesi ile oluşmuş somut bir zarardan söz edilemeyeceği gözetilmeden, suç tarihi itibariyle silinme koşulları oluşmuş adli para cezası dışında kasıtlı suçtan mahkûmiyeti bulunmayan ve ileride tekrar suç işlemeyeceği hususunda vicdani kanaat oluşan sanık hakkında verilen cezanın ertelenmesine rağmen, "katılan tarafın zararının karşılanmamış oluşu, şikayetçi oluşu" biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara