MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Konut dokunulmazlığını ihlal etme, mala zarar verme
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin konut dokunmazlığı suçundan suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararı temyiz etmediği belirlenerek yapılan incelemede;
Olay tarihinde sanık ... "ın suça sürüklenen çocuklarla birlikte, husumet güttüğü katılanların işlettiği ... "nin etrafı beton duvarla çevrili bahçe duvarından atlayarak bahçesine girip yakmak suretiyle üzerlerine atılı suçları işledikleri iddia olunan olayda,
1-Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan verilen mahkumiyet hükümleri ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelemesinde,
Sanıkların ikrarı, katılanlar beyanı, olay yeri tespit tutanakları ve tüm dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk ... "ın suça konu kafeyle ilgili herhangi bir şeye zarar vermediğini, suç ikrarının ise şikayet yokluğu nedeniyle hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilen ... kahvehanesinin camlarının kırılmasına ilişkin olduğunu belirtir beyanı karşısında, mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçunu işlediğine ilişkin her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığı, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ..."ın eyleminin konut dokunulmazlığını ihlal etme suçunu oluşturduğu yönündeki kabullerde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; Cumhuriyet savcıları, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelemesinde,
Sanıkların ikrarı, katılanlar beyanı, olay yeri tespit tutanakları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın eyleminin nitelikli mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal etme suçunu oluşturduğuna yönelik kabülde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ve suça sürüklenen çocuk Mehmet müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 152/2-a-son maddesinde yer alan "verilecek ceza iki katına kadar artırılır" fıkrasındaki "iki" ibaresinin, hükümden sonra, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 65. maddesiyle "bir" şeklinde değiştirilmiş olmakla mahkemece bu hususta yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
a- Sanık ... hakkında mala zarar verme suçundan verilen temel cezanın TCK’nın 152/2-a maddesi gereğince iki kat arttırılmasına karar verildiği halde, bir kat arttırılması suretiyle eksik ceza tayini,
b- Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükümlerde TCK 152/2-a maddesi uygulandığı halde madde numarasının yazılmaması,
c- Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada on beş yaşını doldurmuş olup da on sekiz yaşını doldurmamış çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, söz konusu rapor alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcıları, sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.06.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.