Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/2390 Esas 2022/8110 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2390
Karar No: 2022/8110
Karar Tarihi: 30.05.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/2390 Esas 2022/8110 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, Köylere Hizmet Götürme Birliği'nde birlik memuru olarak çalıştığını ve sigorta primlerinin eksik ödendiğini iddia ederek hizmet tespiti istemişti. İlk derece mahkemesi, davacının kısmen kabul kısmen reddine karar vermiş, istinaf mahkemesi ise istinaf istemlerini esastan reddetmişti. Ancak, temyiz incelemesinde ilk derece mahkemesinin hüküm kurarken gösterdiği yetersizlikler nedeniyle karar bozuldu. Hizmet tespiti davalarında kanıtların toplanması ve gerekiyorsa re'sen araştırma yapılması gerektiği vurgulanarak, davacının gerçek işvereninin İçişleri Bakanlığı olup olmadığına dair delillerin toplanması, eksik bildirilen günlerin belgelerinin kurumdan ve işverenden sorularak celbedilmesi gerektiği belirtildi. Kararda değinilen kanun maddeleri ise; 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 79/10 ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun m. 86/9. oldu.
10. Hukuk Dairesi         2022/2390 E.  ,  2022/8110 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Tomarza Asliye Hukuk (İş)Mahkemesi


    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara karşı, davacı, davalı ... Bld. Bşk. ve feri müdahil ... tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ... Bld. Bşk. ve fer-i müdahil ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ... bünyesinde 5355 sayılı Mahalli idare birlikleri Kanunu'nun 18. maddesine göre oluşturulan Köylere hizmet götürme birliğinde birlik memuru olarak 15/03/2003 tarihinde belirsiz süreli ve tam zamanlı olarak işe başladığını, yaklaşık 11 yıl birlik memurluğu görevinde Kaymakamlık sekreteri olarak 1.295,00 TL maaşla çalıştığını, davacının bu çalışması esnasında işveren tarafından sigortalı yapıldığını ve sigorta primlerinin ödendiğini bildiğini, ancak davacının sigorta primlerinin eksik puantajlı olarak ödendiğini, bu durumun davacının maddi kaybına ve emeklilik işlemlerinin de gecikmesine sebep olduğunu belirterek, davacının 15/03/2003 tarihinden 30/03/2014 tarihine kadar ... Köylere Hizmet Götürme Birliğinde kesintisiz, tam zamanlı ve sigortalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II- CEVAP
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; talebin Sosyal Güvenlik Kurumuna yöneltilmesi gerektiğini, Tomarza Kaymakamlığının hasım olarak gösterilmesinin usul ve hukuka aykırı olduğunu, davacının aynı zamanda Tomarza Asliye Hukuk Mahkemesinde 2015/162 Esasında kayıtlı aynı nedenlerle alacak davası açtığını, davacının belirsiz süreli ve tam zamanlı olarak işe başladığını, 2003, 2004 ve 2005 yıllarında yapılan sözleşmelerin 5. maddelerinde "Birliğin geçici işçi pozisyonunda gösterilmek ve asgari ücret üzerinden ayda on gün sigortası ödenmek suretiyle istihdam edilir." şeklinde olduğunu, sözleşmelerin 8. maddelerinde de "Taraflar sözleşmenin bitim tarihinden itibaren bir ay önce ihbar etmek şartıyla her zaman feshedebilir. Aksi takdirde sözleşme aynı şartlarda bir yıl daha uzatılmış sayılır." şeklinde olduğunu, birlik tarafından davacının sigorta primlerinin sözleşme hükümleri gereğince uygun olarak yatırıldığını, bu durumun resmi belgelerden de anlaşılacağını, söz konusu sözleşmeleri dosyaya sunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Fer'i Müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının mevcut kaydının dışında çalışmasının olmadığını, davacının talep ettiği dönemler için 5 yıllık hak düşürücü sürelerin geçtiğini, kamu düzeni nedeniyle titizlikle araştırma yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının ... bünyesinde 5355 sayılı Mahalli İdari Birlikleri Kanunu'nun 18. Maddesine göre oluşmuş Köylere Hizmet Götürme Birliği kadrosunda işe başlatılmış olması ve bu birliğin sonrasında belediyeye devredilmiş olması sebebiyle, belediyeye husumet yöneltilmesinin hatalı olduğunu,davacı Mahalli İdareler Birliği'ne bağlı Köylere Hizmet Götürme Birliği'nde birlik memuru olarak gösterilmiş ise de aslında davacının dava edilen dönemde Tomarza Kaymakamlığında sekreter olarak çalıştığını,dinlenen tanık beyanlarından da bu hususun sabit olduğunu bu müvekkili Belediye Başkanlığı'na husumet yönetilmeyeceğini, davacının çalıştığı dönemlere ait işyeri şahsi dosyasının Kaymakamlıkta olduğunu beyanla, işin ve görülen hizmetin mahiyetinin belirlenerek davanın müvekkilili yönünden husumetten reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III- MAHKEME KARARI
    A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    “1-Davacının davasının ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
    2-Davacının davasının ... yönünden kısmen kabulü ile;
    3-Davacının ... Köylere Hizmet Götürme Birliği'nde 15/03/2003 ile 30/03/2014 tarihleri arasında belirlenen günlerde tam zamanlı olarak çalıştığının tespitine,
    4-15/03/2003-30/03/2014 tarihleri arasında 2003 yılı için 185 gün, 2004 yılı için 240 gün, 2005 yılı için 192 gün, 2006 yılı için 201 gün eksik sigorta bildirimi yapıldığının tespitine, belirtilen yıllar için toplamda 818 gün sigortalık süresinin eklenmesine” karar verilmiştir.
    B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    “Davacı, davalı ... ve feri müdahil Kurum vekillerinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine” karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
    Davalı ... vekili; davacının bildirimleri her ne kadar Köylere Hizmet Götürme Birliğinden yapılmışsa da asıl yaptığı işin kaymakam sekreterliği olduğu, belediyeye husumet düşmeyeceği, feri müdahil Kurum vekili, yetersiz tanık beyanlarına dayanılarak eksik araştırma ve incelemeyle karar verildiği gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
    IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
    Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanun’un m. 86/9. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
    Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    1- Davacının kaymakamlıkta kaymakam sekreteri ve diğer işlerde çalıştırıldığı beyanlardan anlaşılmakta olup, iş görme edimini Köylere Hizmet Götürme Birliğine karşı yerine getirmediği savunması karşısında, fiilen yaptığı bu iş nedeniyle husumetin İçişleri Bakanlığına da yöneltilerek kamu düzeninden olan hizmet tespitinde husumetin gerçek işverene yöneltilmesi zorunluluğu gözetilmeli, bu davalının da göstereceği deliller toplanarak karar verilmelidir.
    2- Davacının eksik bildirilen günleriyle ilgili bilgi ve belgelerin bordrolara eklenerek kuruma verilmesi zorunluluğu bulunmakla, bu belgeler kurumdan sorularak celbedilmeli, aynı belgeler işverenden de istenmeli, davacının dava konusu kabule konu dönemde 17.10.2006, 27.09.2009 ve 05.10.2012 tarihlerinde doğum yaptığı görülmekle, mecburen doğum izninde olacağı süreler de gözetilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    O halde, davalı ... ve feri müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf istemlerinin esastan reddine dair kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 30.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara