Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2008/9-195 Esas 2008/209 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2008/9-195
Karar No: 2008/209

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2008/9-195 Esas 2008/209 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu 2008/9-195 E., 2008/209 K.

Ceza Genel Kurulu 2008/9-195 E., 2008/209 K.

  • SAVUNMA HAKKI
  • SAVUNMA HAKKININ KISITLANMASI
  • ŞAHSİ DAVACI VE VEKİLLERİNE TEBLİĞİN ZORUNLULUĞU
  • 4829 S. TEBLİGAT KANUNU İLE CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KAN... [ Madde 20 ]
  • 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 297 ]
  • 5320 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ... [ Madde 8 ]
  • "İçtihat Metni"

    Sanıklar M...... A...., K...... A......, A.... A......, E.... A......, A.... S.... Y.... ve F.... A......’ın 765 sayılı TCY’nın 383/2 ve 59/2. maddeleri uyarınca 2 yıl 6’şar ay hapis ve 75’er YTL adli para cezası ile cezalandırılmalarına, sanıklar O.... B...., C...... U....., Ö... A..... ve A..... Ö....’ın beraatlerine ilişkin Eyüp 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 11.04.2007 gün ve 19-131 sayılı hüküm, O yer C.Savcısı ile sanıklar K...... A......, A.... A......, E.... A......., A.... S.... Y...., F.... A...... ve M...... A.... müdafileri ve katılan F.... G...... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 03.12.2007 gün ve 11002-8877 sayı ile;

    “1- Sanıklar K...... A......., E.... A......., A..... A....... ve M...... A.... ile ilgili olarak;

    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen sair itirazlarının reddine ancak;

    Şikayetçi olan F.... G......."nun davaya katılmasına karar verilmediği halde sanıklar aleyhine vekalet ücretine hükmolunması,

    Kanuna aykırı olup hükmün bu nedenle bozulmasına, bu cihetin yeniden duruşma yapılmaksızın CMUK.nun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının vekalet ücretiyle ilgili kısmından, sanıklar K...... A......., E..... A......., A.... A........ ve M...... A.... aleyhine vekalet ücretine hükmolunmasına ilişkin kısmın çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün düzeltilerek onanmasına,

    2- Sanıklar F.... A......, A.... S.... Y.... müdafileri ile C.Savcısının bu sanıklara yönelik temyizlerine gelince;

    a) S.... A.Ş. yetkilisi olan sanık F.... A......"ın; istasyonun tank ve pompaları arasındaki boruların değiştirilmesi, kaçak kontrolü için görevlendirildiğini ve yaptığı işin patlamanın meydana geldiği yer altındaki akaryakıt tankları ile ilgili olmadığını belirtmesi ve BP. Anonim Şirketinde Akaryakıt Satış Müdürü olan sanık A.... S.... Y...."in de savunmasında ileri sürdüğü B.P.A.Ş. ile B.... A.Ş. arasındaki sözleşmeyi Yatırımlar Müdürü A.... Y....."ın yaptığını beyan etmesi karşısında; belirtilen hususlar araştırılıp değerlendirilmeden eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,

    b) Kabule göre de;

    Şikayetçi olan F.... G......."nun davaya katılmasına karar verilmemesine rağmen sanıklar aleyhine vekalet ücreti tayini,”

    ” isabetsizliğinden bozulmuştur.

    Yargıtay C.Başsavcılığınca 22.07.2008 gün ve 155594 sayı ile;

    “5320 sayılı Ceza Muhakemesi Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Yasanın 8.maddesi uyarınca yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’nun 316.maddesine 4778 sayılı Yasanın 2.maddesi ile eklenip, 4829 Yasanın 20.maddesi ile değiştirilen 3.fıkrasında ‘

    ‘Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğname, hükmü temyiz etmeleri veya aleyhlerine sonuç doğurabilecek görüş içermesi halinde sanık veya müdafii ile müdahil, şahsi davacı veya vekillerine dairesince tebliğ olunur. İlgili taraf tebliğden itibaren yedi gün içinde yazılı olarak cevap verebilir’ hükmüne yer verilmiştir.

    CMUK’nun 316/3.maddesindeki hüküm adil yargılama hakkı ve savunma hakkı ile ilgili ve buyurucu nitelikte olup uyulması zorunludur.

    Anılan düzenleme, Anayasanın 90. maddesi uyarınca bir iç hukuk normu haline gelen, AİHS.nin 6.maddesi ile de ilgilidir.AİHM.nin 09.11.2000 gün ve 36590-97 sayılı Göç/Türkiye kararında,Yargıtay C.Başsavcılığı tebliğnamesinin tebliğ edilerek buna karşı görüş bildirme olanağının tanınmaması nedeniyle silahların eşitliği sağlanmadığından adil yargılama hakkına aykırı davranıldığı kabul edilerek, sözleşmenin 6/1.maddesinin ihlal edildiği sonucuna varılması üzerine, 2003 yılında Yasa Koyucu tarafından bu düzenleme Yargılama Yasamıza eklenmiştir.Nitekim 5271 sayılı CMK’nun 297.maddesinde de aynı hükme yer verilmiştir.

    Dosya içeriğiyle; 08.11.2007 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığımızca düzenlenen ve sanıklar müdafiine tebliğe çıkarılan tebliğnamenin 05.12.2007 tarihinde sanıklar müdafiinin sekreterine tebliğ edildiği, ancak Yargıtay 9.Ceza Dairesince tebligatın dönüşü beklenmeden ve dolayısıyla sanıklar müdafiinin 10.12.2007 tarihli tebliğnameye karşı cevap dilekçesi irdelenmeden 03.12.2007 tarihinde karar verilerek hükmün düzeltilerek onandığı anlaşılmaktadır.

    Tebliğnamenin dönüşü beklenmeden ve sanıklar müdafiinin tebliğnameye karşı cevap dilekçesi irdelenmeden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesinin adil yargılama hakkına ve savunma hakkına ilişkin 1412 sayılı CMUK’nun 316/3.maddesindeki yasal düzenlemeye aykırılık oluşturmaktadır, gerekçesiyle itiraz yasa yoluna başvurularak Yargıtay 9.Ceza Dairesinin 03.12.2007 gün ve 11002-8877 sayılı düzelterek onama kararının kaldırılarak, hükmün yeniden incelenmek üzere dosyanın Yargıtay 9.Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmesi isteminde bulunulmuştur.

    Dosya, Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Yargıtay Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, Yargıtay C.Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamenin, 1412 sayılı Yasanın 316/3 fıkrasına uygun olarak sanıklar müdafiine tebliğ edilip edilmediği ve bu halin savunma hakkını kısıtlayan veya ortadan kaldıran bir hukuka aykırılık nedeni oluşturup oluşturmayacağının saptanmasına ilişkindir.

    5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CYUY’nın 316. maddesine 02.01.2003 gün ve 4778 sayılı Yasanın 2. maddesi ile eklenip, 19.03.2003 gün ve 4829 sayılı Yasanın 20. maddesiyle değiştirilen 3. fıkrası uyarınca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamenin, hükmü temyiz etmeleri veya aleyhlerine sonuç doğurabilecek görüş içermesi halinde sanık veya müdafii ile müdahil, şahsî davacı veya vekillerine tebliği zorunludur.

    Anayasanın 90. maddesi uyarınca bir iç hukuk normu haline gelen, AİHS’nin 6. maddesindeki adil yargılanma ilkesiyle ilgili olan bu hüküm, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 09.11.2000 gün ve 36590-97 sayılı Göç/Türkiye kararı ile 1412 sayılı usül yasamızda pozitif bir norm şeklinde düzenlenmiş olup, aynı hükme 5271 sayılı CYY nın 297. maddesinde de yer verilmiştir. Gerek uluslararası hukuk metinlerinde, gerekse ulusal yasalarda, adil yargılanma hakkının gereği olarak yer verilen bu hüküm buyurucu nitelikte olup, uyulması zorunludur.

    İncelenen dosyada;

    Yargıtay C.Başsavcılığınca düzenlenen, 08.11.2007 gün ve 228199 sayılı tebliğnamenin, sanıklar K...... A......, E.... A...... ve A.... A...... müdafisi, Avukat Z.... B..... K........’a 05.12.2007 tarihinde tebliğ edildiği, sanıklar müdafileri tarafından, 11.12.2007 havale tarihli dilekçe ile Yargıtay 9. Ceza Dairesine gönderilmek üzere, Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesine tebliğnameye karşı beyanları içeren 6 sayfalık dilekçe verildiği, bu dilekçenin 11.12.2007 tarihinde Yargıtay C.Başsavcılığına gönderildiği, henüz sanıklar müdafiine tebliğnamenin tebliğ edilmediği bir aşamada Yargıtay 9. Ceza Dairesince dosyanın incelenerek 03.12.2007 gün ve 11002-8877 sayı ile karara bağlandığı anlaşılmaktadır.

    Somut olayda, sanıklar müdafiine tebliğname 05.12.2007 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, bu tebliğ yasanın aradığı bir tebliğin sonuçlarını gerçekleştirmekten uzaktır, zira Özel Dairece, henüz tebliğname tebliğ edilmeden hüküm incelenerek 03.12.2007 tarihinde düzelterek onama kararı verilmiş, dolayısıyla tebliğnamenin tebliği ile amaçlanan, tebliğnamedeki görüşlerden haberdar edilme ve karşı görüşlerini bildirme olanağı ilgililere tanınmamıştır. Bu itibarla İtirazın kabulü ile Özel daire düzelterek onama kararının kaldırılıp, tebliğnameye verilen cevaplar da değerlendirilmek suretiyle yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.

    SONUÇ:Açıklanan nedenlerle;

    1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,

    2-Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 03.12.2007 gün ve 11002-8877 sayılı düzeltilerek onama kararının itiraza konu hükümlüler bakımından belirtilen usule aykırılık nedeniyle sair yönleri incelenmeksizin KALDIRILMASINA,

    3-Dosyanın Yargıtay 9. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 23.09.2008 günlü müzakerede oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara