Esas No: 2008/8-183
Karar No: 2008/207
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2008/8-183 Esas 2008/207 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık A... Z......, ruhsatsız silah taşıdığı gerekçesiyle 2 yıl hapis ve 141 YTL para cezasına çarptırılmıştır. Ceza Genel Kurulu, sanığın ertelenmesi halinde tekrar suç işlemekten çekineceği yönündeki inandırıcı kanaat gelmediği için cezanın ertelenmesine karar verilmemiştir. Suça konu silah ve şarjör müsaderesine karar verilmiş ve sanığın dosyası Adana 4. Asliye Ceza Mahkemesine bildirilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5237 S. Türk Ceza Kanunu [Madde 51], 6136 S. Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Araçlar Hakkında Kanun [Madde 13].
Ceza Genel Kurulu 2008/8-183 E., 2008/207 K.
"İçtihat Metni"
Sanık A... Z......’in ruhsatsız silah taşımak suçundan, 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddesi uyarınca, 2 yıl hapis ve 141 YTL ağır para cezasıyla cezalandırılmasına, takdiren başkaca yasal artırım ve indirim yapılmasına yer olmadığına,
“Sanığın geçmişteki hali ile sabıkalı oluşu nedeni ile verilen cezanın ertelenmesi halinde ileride bir daha suç işlemekten çekineceği hususunda mahkememize olumlu, yeterli, inandırıcı kanaat gelmediğinden TCY’nın 51. maddesi gereğince verilen cezanın ertelenmesine yer olmadığına”
” hakkında 53 ve 63. maddelerinin tatbikine, suça konu tabancanın ve şarjörünün 54. madde uyarınca müsaderesine, 3 adet boş kovanın dosyada kanıt olarak saklanmasına, 4616 sayılı Yasa kapsamındaki erteli ilamı nedeniyle gereği yapılmak üzere Adana 4. Asliye Ceza Mahkemesine bildirimde bulunulmasına ilişkin Diyarbakır 4. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 05.10.2005 gün ve 241-1187 sayılı hüküm, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 27.02.2007 gün ve 4343-1564 sayı ile;
“1- Yasal hiçbir gerekçe gösterilmeksizin, soyut bir şekilde “
“takdiren”
” denilmek suretiyle takdiri indirim yapılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
2- Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun lehe olması karşısında, dosya içinde mevcut onaylı adli sicil kaydı ve ilam örneklerinden cezasının ertelenmesine yasal engel bulunmadığı anlaşılan sanığın anılan Yasanın 51. maddesine göre yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık irdelenmeden, 647 sayılı Yasada belirtilen geçmişteki hali ve sabıkalı oluşu gerekçe gösterilerek cezasının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,”
” isabetsizliğinden 1 nolu neden yönünden oybirliğiyle, 2 nolu neden yönünden ise oyçokluğuyla bozulmasına karar verilmiştir.
1 nolu bozma nedeni yönünden uyma kararı veren Yerel Mahkemece, 2 nolu bozmaya karşı ise 19.02.2008 gün ve 73-57 sayı ile;
“Sanığın geçmişi, sosyal ilişkileri, olaydan sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın olası etkileri göz önüne alınarak takdiri indirim nedenlerinin uygulanmasına ve cezasından kanunen ve takdiren başkaca yasal indirim ve artırım yapılmasına yer olmadığına,
Sanığın aynı suçtan birden çok sabıkasının bulunmasına rağmen suç işlemeye devam ettiği, suç işledikten sonra tutanaklardan izlenen yargılama sürecindeki halinden suç işlemekten pişmanlık duymadığının anlaşılması bu nedenle tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkememizde olumlu kanaat oluşmaması sebebiyle erteleme hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına,”
” karar verilmiştir.
Bu hükmün de sanık müdafii tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine dosya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının eylemli uyma nedeniyle Özel Dairece inceleme yapılarak “
“hükmün onanması”
” görüşünü içeren 01.07.2008 gün ve 134585 sayılı tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, Yerel Mahkemece ilk hükümde, ertelememe gerekçesi olarak gösterilen, “
“sanığın geçmişteki hali ile sabıkalı oluşu nedeni ile verilen cezanın ertelenmesi halinde ileride bir daha suç işlemekten çekineceği hususunda mahkememize olumlu, yeterli, inandırıcı kanaat gelmediği”
” şeklindeki gerekçenin, 5237 sayılı Yasanın 51. maddesi kapsamında yasal ve yeterli olup olmadığı, noktasında toplanmakta ise de, incelenen dosyada ilk hükümde, Yerel Mahkemece sanığın yargılama sürecindeki davranışlarından bahsedilmemesine karşın, direnme kararında, sanığın suç işledikten sonra tutanaklardan izlenen yargılama sürecindeki davranışlarına dayanılarak direnme kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre,
a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,
b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,
c) Bozma sonrasında yapılan araştırmaya, incelemeye, toplanan yeni kanıtlara dayanmak,
d) İlk kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş bulunan yeni ve değişik gerekçelerle hüküm kurmak,
e) Bozma ilamına uyulduğu belirtilmekle beraber, bozmaya konu hükmün aynen tekrarlanması,
Suretiyle verilen karar, özde direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma ve uyma sonucu verilen yeni bir karardır. Bu nitelikteki bir kararın temyiz edilmesi halinde incelemenin Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekir.
Yerel Mahkemece dayanılan yeni gerekçeler Özel Daire denetiminden geçmemiş bulunduğundan, Özel Dairece denetlenmeyen veya değerlendirilmeyen bir hususun doğrudan ve ilk kez Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmesi olanaksızdır. Bu nedenle, Yerel Mahkemece 1. bozma nedenine uyulduğu da dikkate alınmak suretiyle,
1. bozma nedenine uyma,
2. bozma nedenine karşı ise eylemli uyma nedeniyle, dosyanın incelenmek üzere Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:Açıklanan nedenlerle;
Saptanan uyma ve eylemli uyma nedeniyle dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, tebliğnamedeki isteme uygun olarak 23.09.2008 günü oybirliği ile karar verildi.