Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/1164 Esas 2011/2908 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/1164
Karar No: 2011/2908

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/1164 Esas 2011/2908 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2011/1164 E.  ,  2011/2908 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    DAVA :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini, feshin geçerli nedene dayanmadığını ileri sürerek fesih işleminin iptali ile müvekkilinin işe iade edilmesine, işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarının 1 yıllık ücreti tutarında tayinine, çalıştırılmaması halinde bu süre içinde doğacak ücret ve diğer haklarının ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davacının İş sözleşmesinin daha önce uyarılar tebliğ edilmesine rağmen görevini savsaklaması nedeniyle haklı nedenle feshedildiğini, işyerinde 30 işçi çalışmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Yerel mahkemece istek hüküm altına alınmıştır.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. Maddesinin birinci fıkrasına göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerinde çalışmak gerekir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan sayısı bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. İşçi sayısına ilişkin bu hüküm nispi emredici olduğundan, daha az işçi sayısını öngören sözleşme hükümleri geçerli kabul edilmektedir.
    Otuz işçi sayısının belirlenmesinde fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih itibariyle belirli-belirsiz süreli, tam-kısmi süreli, daimi-mevsimlik sözleşmelerle çalışan tüm işçiler dikkate alınır.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin birinci fıkrasına göre iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. Taraflar anlaşırlarsa işçi aynı sürede uyuşmazlığı özel hakeme götürebilir.
    Bir aylık dava açma süresi hak düşürücü nitelikte olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Dairemizce bir aylık dava açma süresinin başlangıcı fesih iradesinin işçiye ulaştığı Tarih olarak kabul edilmektedir.

    Somut olayda davacı işçi 01.01.1999-15.07.2009 tarihleri arasında davalı işyerinde çalışmıştır. İşyerinde çalışan işçi sayısı SSK"dan ve davalı ..."den ayrı ayrı sorulup fesih tarihinde 30 işçinin çalıştığı net olarak tespit edilmeden davacının işgüvencesi kapsamında olduğunun kabul edilmesi doğru görülmemiştir.
    Öte yandan, davacının iş sözleşmesinin 15.07.2009 tarihinden itibaren feshedileceğine ilişkin 17.06.2009 tarihli fesih bildirimi dosyadadır. Ancak fesih bildiriminin davacıya hangi tarihte tebliğ edildiği anlaşılamamaktadır. Davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı tespit edilmeden işin esasına girilerek hüküm kurulması da hatalı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara