Resmi belgede sahtecilik - hizmet nedeniyle güvenim kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/976 Esas 2015/2067 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/976
Karar No: 2015/2067

Resmi belgede sahtecilik - hizmet nedeniyle güvenim kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/976 Esas 2015/2067 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/976 E.  ,  2015/2067 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, hizmet nedeniyle güvenim kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Samsun’da eczacı olarak faaliyet gösteren katılanın 10-15 yıldır yanında çalışmakta olduğu anlaşılan sanığın katılanın bilgisi haricinde, çekmecesinde bulunan çek defterinden çek yapraklarını almak suretiyle 4 çeki tümüyle kendisi tarafından doldurarak, değişik tarihlerde diğer sanık ... Bayrak’a kendisinden almış olduğu borç mukabilinde ciro ederek verdiği, sanık ...’in komşu olduğu katılan ...’dan durumu araştırmaksızın çekleri ticari faaliyetlerinde kullanmak suretiyle tedavüle soktuğu, çeklerden birinin takas maksadıyla bankaya sunulması neticesinde durumdan haberdar edilen katılanın yapmış olduğu araştırmada çek yapraklarından bir kısmının çalındığını fark ederek durumu ortaya çıkardığı, bunun üzerine sanık ...’in piyasada tedavüle sokmuş olduğu çekleri birer birer toplayarak katılana iade etmiş olduğu, bu çekler sebebiyle katılanın herhangi bir maddi zarara uğramamış olduğu, ayrıca sanık ...’ın şikayet tarihinden yaklaşık iki ay kadar önce 2008 yılının Ekim ayı içerisinde katılanın sanık ...’a kredi kartları ve kredi masrafları ile babasına ödeme yapmak üzere vermiş olduğu paraları sanığın kısmen kendisinde alıkoyduğu ve bu suretle katılanın güvenini kötüye kullanmış olduğu iddia ve kabul olunan olayda;
    1- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinin temyizen incelemesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün oybirliği ile ONANMASINA,

    2- Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararının temyizen incelenmesinde;
    Sanık ... müdafii, yerel mahkeme hükmünü duruşma talepli olarak temyiz etmiş ise de, suçun vasfı ve cezanın miktarına göre, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı Kanun’un 318. maddesi gereğince duruşma isteminin reddi ile yapılan incelemede,
    Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanık ...’in aşamalarda istikrar gösteren ifadelerinde çek yapraklarını katılandan bilgisi haricinde alıp doldurduğunu, bu durumu sanık ...’in bilmediğini, sanık ...’e çek yapraklarını kendisine katılanın doldurup verdiğini söylediğini ifade etmesi, sanık ...’in de aşamalardaki ifadelerinde sanık ...’ın çocukluk yıllarından beri katılanın yanında çalışıyor olmasından ötürü katılanın çekleri rızası ve bilgisi dahilinde sanık ...’a verdiği biçimindeki beyanına inandığını, suç kastıyla hareket etmediği gibi, sahtecilik suçuna da iştirak etmediğini ifade etmesi, durumu haber aldıktan sonra piyasaya ticari ilişkileri çerçevesinde sürmüş olduğu çekleri temin ederek katılana iade etmesi, dosyada mevcut bulunan kriminal ekspertiz raporunda çekler üzerindeki yazı ve rakamların sanığın eli ürünü olduğunu gösterir nitelik ve yeterlilikte uygun kaligrafik özellik ve itiyadi unsurların tespit edilememiş olması karşısında sanığın savunmalarının aksine, şikayetçinin soyut nitelikteki beyanından başka resmi belgede sahtecilik suçuna iştirak ettiğini gösterir, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca oyçokluğu ile BOZULMASINA, 01.06.2015 tarihinde karar verildi.

    KARŞI OY

    Sanık ...’in, eczacı olan katılanın işyerinde eleman olan sanık ... tarafından çalınan ve sahte olarak doldurulan toplam 17.000,00 TL tutarındaki 4 adet çeki alarak ticari ilişkilerinde kullandığı konusunda tereddüt bulunmamaktadır. Sanık ...’in bu çeklerin sahte olduğunu bilmediğine ilişkin savunmasına itibar etmeyen ilk derece mahkemesi, sanığın cezalandırılmasına karar vermiş; ancak bu karar sayın çoğunluk tarafından bozulmuştur. Dolayısıyla sayın çoğunluk ile aramızdaki ihtilaf, sanık ..."a yüklenen resmi belgede sahtecilik suçunun sübutuna ilişkindir.
    Sanık ..."in, “ev yaptıracağını söyleyen ..."a, buldukça ödemek üzere 17.000,00 TL para verdiği, aralarında senet ve sözleşme yapmadıkları”
    Sanık ..."ın, “çeklerin önce 3 tanesini; sonra da bir tanesini ..."e verdiği, ..."in bu çeklerin karşılığının bir kısmını hemen, bir kısmını da bir iki ay içerisinde kendisine ödediği”
    Katılanın, “sanık ..."in kendisine 17.000,00 TL tutarında 4 adet çek karşılığında ..."a 10.000,00 TL verdiğini söylediği”
    Şeklindeki beyanları ile,
    Sanık ..."ın ev yaptıracağı için borç aldığına ilişkin hiçbir açıklamasının bulunmamış olması,
    Sanığın ticari ilişkisi olmayan ..."tan işyeri komşusu olan katılana ait yüksek meblağlı 4 adet çeki alıp, bu konuyu katılanın yanında hiç konuşmamış olması,
    Herhangi bir çalışanın, çalıştığı işyerine zarar verecek bir harekette bulunması halinde diğer çalışanlar ve komşu işverenlerin bu konuya şüphe ile yaklaşıp işvereni uyarmalarının mutad bir davranış olması gerektiği; bu bağlamda işvereni uyarmak bir yana bundan istifade eden bir kişinin iyi niyetli olmasından bahsetmenin mümkün olamayacağı,
    Sanık ... müdafiinin temyiz dilekçesinde yer alan, sanığın epilepsi hastası olması nedeniyle algısının normal insanlardan farklı olduğuna ilişkin beyanı ve bu beyanı doğrulayan dilekçe ekinde sunduğu rapora göre; sanığın eyleminin sonucunu düşünemeden sahte çekleri bilerek kullanmasının akla ve mantığa uygun olduğu,
    Sanığın hiçbir teminata bağlanmadan ve istediği zaman ödemesi amacıyla diğer sanık ..."a 17.000,00 TL borç vermesinin, bu şekilde verilmiş olan bir borcun hırsızlığa konu sahte çekle zaman geçirilmeksizin ödenmiş olmasının hayatın akışına uygun düşmeyeceği,
    Hususları birlikte değerlendirildiğinde;
    Sanık ..."in ... tarafından kendisine getirilen sahte çekleri bilerek alıp kullandığı sonucuna varılmaktadır.
    Açıklanan nedenlerle; sanık ..."in cezalandırılmasına yönelik mahkumiyet hükmünün bozulmasına dair çoğunluk kararına muhalifiz.

    Hemen Ara