Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/2991 Esas 2022/7428 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2991
Karar No: 2022/7428
Karar Tarihi: 31.05.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/2991 Esas 2022/7428 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin bir dava sonucunda, davacılar murisinin vefat ettiği, davalıların kusurlarının oranlarının belirlendiği, asıl dava dosyasının davalısı olan şirkete kusur atfı kabil bulunmadığı ve usuli kazanılmış hak kavramının davalardaki uzamayı önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla geliştirildiği belirtilerek karar verilmiştir. Ayrıca, bozulan hükümden evvelce alınmış olan karar ve ilam harcının mütaakıp hükme ait harçdan mahsup edilebilmesi için ödenmiş olması gerektiğine, AAÜT’nin 13/3 maddesine göre maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücretin davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceğine değinilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 8. maddesi
- AAÜT’nin 13/3 maddesi
10. Hukuk Dairesi         2021/2991 E.  ,  2022/7428 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi



    Dava, iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak ilamda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacılar vekili, davalılar ...Holding A.Ş., ...En. San. ve Tic. A.Ş., ... Elk. Vinç İnş. Nak. İş Mak. ve Dış Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; temyiz eden tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    Dosya kapsamından yargılamaya konu iş kazası nedeniyle davacılar murisinin vefat ettiği, kazanın meydana gelişinde ... Elk. Vinç İnş. Nak. İş Mak. ve Dış Tic. Ltd. Şti.‘nin %30, davalı ...’in %40, davalı ... En. San. ve Tic. A.Ş.(Ünvan değişikliği ve devirden önce ...Elk. Ür. ve Tic. A.Ş.)‘nin %30 oranında kusurlu oldukları, davacılar murisi ile asıl dava dosyasının davalısı ...Holding A.Ş.‘ne atfı kabil bir kusur bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Usuli kazanılmış hak kavramı davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
    Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.( HGK.nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.) Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
    Öte yandan 492 sayılı yasanın 8. maddesi „Bir hükmün bozulmasını mütaakıp verilecek hükümlerden yeni bir hüküm gibi karar ve ilam harcı alınır ve bozulan hükümden evvelce alınmış olan karar ve ilam harcı, mütaakıp hükme ait harçdan mahsup olunur.“ hükmünü içermektedir. Yasanın açık hükmünden de anlaşılabileceği gibi bozulan hükümden evvelce alınmış olan harcın mahsup edilebilmesi için “hesaplanmış” ya da “tahakkuk etmiş” olması yeterli değildir. Bu harcın “ödenmiş” olması gerekir. Madde metnindeki, “evvelce alınmış olan” ibaresi bunu gerektirmektedir. Mahsup işlemi için harcın fiilen ödenmiş olması şarttır.
    Ayrıca karar tarihinde yürürlükte bulunan 2020 yılı AAÜT’nin 13/3 maddesine göre maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
    Somut olayda ilk derece mahkemesinin 30/06/2015 tarihli kararında asıl dava dosyası yönünden davalı ...Ş. hakkındaki davanın reddine karar verildiği, Yargıtay(Kapatılan) 21. Hukuk Dairesi’nin 13/12/2018 tarih ve 2017/755 Esas, 2018/9261 Karar sayılı bozma ilamında bu konuda bir bozma nedeni bulunmadığı, anılan bozma ilamına uyulduğu hep birlikte değerlendirildiğinde mahkemece temyiz incelemesine konu kararda asıl dava dosyasının davalılarından ...Holding A.Ş. hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken adı geçen davalının yazılı şekilde hüküm altına alınan maddi tazminatlardan sorumlu tutulması hatalı olduğu gibi 2013/688 Esas sayılı ikinci birleşen dava dosyasında tek bir 27,35 TL harç yatırılmışken aynı harcın iki kez yatırıldığı kabul edilerek karar ve ilam harcı hesabında fazladan mahsup yapılması, bunun yanında karar ve ilam harcı ile ilgili hüküm kurulurken „9.702,36 TL harcın bozma öncesinde verilen karar uyarınca 18/09/2015 tarihli Harç Tahsil Müzekkeresi ile Kale Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan 18.489,00-TL tutarındaki harçtan mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına, ancak davalılar tarafından 18.489,00-TL harcın vergi dairesine yatırıldığına ilişkin makbuzun ibraz ve talep edilmesi halinde 8.786,64-TL harcın karar kesinleştiğinde yatıran davalılara iadesine,“ karar verilerek şarta bağlı hüküm kurulması doğru değildir. Ayrıca AAÜT’nin 13/3. maddesine aykırı olarak davacılar eş ve çocuk Fatih lehine maddi tazminatların kabul edilen kısımları üzerinden takdir edilen vekalet ücretlerini aşacak şekilde maddi tazminat red vekalet ücretlerine hükmedilmesi de isabetsizdir.
    Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, mahkemece yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, temyiz eden tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harçlarının istek halinde yatıran ilgilisine iadesine, 31/05/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara