Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1005 Esas 2015/2062 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1005
Karar No: 2015/2062
Karar Tarihi: 01.06.2015

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/1005 Esas 2015/2062 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, acente olarak görev yaptığı şirketin namına tahsil ettiği prim bedellerini şirkete ödemeyerek uhdesine geçirdiği gerekçesiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkum edilmiştir. Sanık, aynı suçu birden fazla işlediği için zincirleme suç hükümleri uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Kararda ayrıca, katılan lehine hüküm olunan vekalet ücretinin bozma nedeni yapılmadan aleyhine sonuç doğuracak şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak ise TCK'nın 43/1. maddesi ve 1136 sayılı Kanun'un 168. maddesi ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesinin 1. fıkrası ve 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleri belirtilmiştir.
23. Ceza Dairesi         2015/1005 E.  ,  2015/2062 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın acente olarak görev yaptığı ... şirketi namına tahsil ettiği prim bedellerini katılan şirkete ödemeyerek uhdesine geçirdiği anlaşılan olayda hizmet nedeniyle güveni kötüye kulanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Her ne kadar 1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyet kararı verilmesi halinde kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekmekte ise de; bozmadan önceki mahkumiyet hükmüne yönelik olarak katılanın birr temyizinin bulunmaması nedeniyle şahsi hak talebi niteliğinde bulunan vekalet ücretine sanığın aleyhine sonuç doğuracak şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından katılan lehine hükmolunan vekalet ücretine dair, kısmın çıkartılarak sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara