Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5125 Esas 2022/8246 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5125
Karar No: 2022/8246
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5125 Esas 2022/8246 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava işçinin işyerinde çalıştığı sürenin tespitine ilişkindir. Mahkeme ilk kararında davanın reddine karar vermiş ancak temyizde bozulmuştur. Dairemizce işverenin belgelerinin incelenmesi, tanıkların dinlenmesi gerektiği kararına varılmıştır. Ancak mahkeme yeterli delil toplamamış ve bu nedenle hüküm bozulmuştur. Sosyal güvenliğin korunabilmesi için sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasının önemi vurgulanmıştır. Yargılamada kanıtların yanı sıra resen delil toplanabileceği belirtilmiştir. Mahkeme kararı HMK’nın 124. maddesi gereği davaya katılımın sağlanması ve tüm kanıtların değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Kanun maddesi 506 sayılı Kanunun 79. maddesi olarak belirtilmiştir.
10. Hukuk Dairesi         2022/5125 E.  ,  2022/8246 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, uyulan bozma kararı sonrası, ilamında belirtildiği şekilde, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davalı işyerinde, 01.02.1998-31.12.2006 tarihleri arasında mermer ustası olarak çalıştığını iddia ile bu tarihler arasında geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespiti talep edilmiş olup; davanın reddine dair verilen ilk kararın, davacı tarafından temyiz eidlmesi üzerine, Dairemiz bozma ilamında; “….. işverenin vergi kayıt, faaliyet, tescil durumu ilgili vergi dairesinden ve ticaret sicili memurluğundan araştırılmalı, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, tarafların gösterdiği tanıklarla yetinilmeyip, re'sen araştırma yapılarak, davalıya ait iş yerine ve davacının hizmet cetvelinde adına bildirim yapıldığı anlaşılan ve davacı tarafından bu çalışmaların gerçek olmadığı iddia edilen diğer işyerlerine ilişkin uyuşmazlık konusu tarihleri içerir aylık prim ve hizmet belgeleri istenmeli, talep konusu dönemde bildirimleri yapılan sigortalıların bu konuda bilgi ve görgülerine başvurulmalı, aynı çevrede faaliyet yürüten ve davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan başka işverenler ve çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, davacının kayıtlarda görünmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği, ya da, bildirim dışı kaldığı hususu, davacının başka işyerlerinde geçen çalışmalarının gerçeği yansıtmadığı iddiası da değerlendirilerek, çalışmanın varlığı ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalı…” şeklinde karar verilmiş; Mahkemece, verilen karara uyularak davanın reddine karar verilmiş ise de; dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye yeterli ve elverişli görünmemektedir.
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
    İnceleme konusu davada; davacının talep konusu dönemde dava dışı işyerlerinden bildirimlerinin gerçek olup olmadığı yönünden bozma kararı verilmiş ise de; mahkeme, uyulan bozma ilamının gereklerini tam olarak yerine getirmemiş olup, dava sonucunun, iptali talep edilen dönemde bildirimi yapılan dava dışı işverenlerin de hak alanını ilgilendirdiği dikkate alınarak; HMK’nın 124. maddesi gereğince husumet yöneltilmesi için mehil verilmeli ve HMK md.124 gereği davaya katılımları sağlanmalı, savunma ve delilleri sorulmak suretiyle; toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine, 01.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara