Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5079 Esas 2022/8341 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5079
Karar No: 2022/8341
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5079 Esas 2022/8341 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2022/5079 E.  ,  2022/8341 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... 3. İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı feri müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dairemiz bozma kararı sonrası, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak verilen kararın feri müdahil Kurum vekili ve davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1) DAVACININ İSTEMİ :
    Dava, davacının davalı işyeri nezdinde 11/06/2012-04/08/2013 ve 11/09/2013-18/01/2015 tarihleri arasında geçen ve Kurum'a eksik olarak bildirilen hizmetlerinin tespiti istemine ilişkindir.
    2) DAVALININ ve FERİ MÜDAHİL KURUMUN CEVABI :
    Davalı işyeri vekili tarafından davalı işyerinin muhtelif ihale işleri aldığı, davacının ihale süreleri ile sınırlı olarak ve usulüne uygun olarak Kurum'a hizmetlerinin bildirildiği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
    Feri müdahil ... Başkanlığı vekili tarafından hak düşürücü sürenin söz konusu olduğu, davanın kamu düzeninden olup yöntemince inceleme ve araştırma yapılması gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
    3) MAHKEME KARARI
    A) İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :
    İlk Derece Mahkemesince, “davanın kabulüne, davacının davalıya ait iş yerinde 11/06/2012-04/08/2013 ve 11/09/2013-18/01/2014 tarihleri arasında hizmet akdi ile çalıştığının tespitine,” karar verilmiştir.
    B) BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNİN KARARI :
    İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu ne var ki Hukuk Muhakemeleri Yasası'nın 297. maddesinin 2. fıkrası amir hükmüne aykırı olarak, infazda tereddüt yaratacak şekilde çalışmanın sosyal güvenlik destek primine tabi olacak şekilde gerçekleştiğinin belirtilmediği, bu durumun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği belirtilerek; “... 3. İş Mahkemesinin 24.04.2018 gün ve 2016/ 431 E.-2018/ 135 K. sayılı hükmün kaldırılmasına,” yerine, “davacının davasının kabulü ile, davacının davalıya ait iş yerinde 11/06/2012-04/08/2013 ve 11/09/2013-18/01/2015 tarihleri arasında sosyal güvenlik destek primine tabi, hizmet akdi ile çalıştığının tespitine,” şeklinde yeni bir karar verilmiştir.
    C) YARGITAY İLAMI
    Yargıtay (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 20/02/2020 tarih ve 2019/2876 Esas ve 2020/982 Karar sayılı ilamı ile “Somut olayda, Mahkemece duruşmalarda dinlenen tanıkların yetersiz beyanları dikkate alınarak sonuca gidildiği anlaşılmakla davacının davalı işyerinde belirtilen sürelerde kesintili olarak çalıştığı iddiasının her türlü şüpheden uzak biçimde ortaya koyulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
    Yapılacak iş, davalı işyerine ait ticaret sicil kaydı ile davacının bildirdiği ..., ... araçlara ait trafik tescil kayıtlarını istemek, davacıya ihale süreleri dışında davalının ihale aldığı işleri veya davalı işyerine ait hangi faaliyetlerde çalıştığı hususları tek tek açıklattırılıp her bir işe ait ihale sözleşmeleri ile ilgili ihtilaf konusu dönemi kapsayan işyeri tescil dosyaları ve dönem bordroları ile davacının taşıma işini yaptığını iddia ettiği işyerlerinden dava dışı ... İnş.Nakliye Pet.San.Tic.Ltd.Şti.ne ait ihtilaf konusu dönem bordrolarını getirmek, bu bordrolarda ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız, davacının çalışmalarını bilebilecek nitelikte tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde ... Başkanlığı, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.” denilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesince kurulan hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    D) BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNİN KARARI :
    Bölge Adliye Mahkemesince “6100 sayılı HMK'nın 356. ve 359. maddeleri uyarınca feri müdahil Kurum vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, ... 3. İş Mahkemesine ait 24/04/2018 gün ve 2016/431 Esas 2018/135 karar sayılı kararının kaldırılmasına, yerine, “davanın kabulü” ile, “davacının davalıya ait işyerinde 11/06/2012-04/08/2013 ve 11/09/2013-18/01/2015 tarihleri arasında sosyal güvenlik destek primine tabi hizmet akdi ile çalıştığının tespitine,” şeklinde karar verilmiştir.
    E) YARGITAY İLAMI
    Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar, davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 23/09/2021 tarih ve 2021/5420 Esas ve 2021/10901 Karar sayılı ilamı ile “ yapılacak iş, davalı şirketin ihtilaf konusu dönemde ihale ile iş aldığı şirketler tespit edilerek, davalı şirketten veya bu şirketlerden her bir ihale konusu işlere ait sözleşmeleri getirtmek, adı geçen plakalı araçların trafik tescil kayıtları getirtilmiş ise de ihale konusu dönemde araçların davalı şirket adına kayıtlı olmadığı anlaşılmakla, davacının kullandığını iddia ettiği bu plakalı araçların şirkette kira ve benzeri hukuki bir ilişkiye dayanarak kullanılıp kullanılmadığını, bu araçların davacı tarafından bizzat kullanılıp kullanılmadığını araştırmak, dönem bordrolarında ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız, davacının çalışmalarını bilebilecek nitelikte tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde ... Başkanlığı, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir” denilmek suretiyle kurulan hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    F ) BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNİN KARARI :
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince “yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından, özellikle şöför olarak çalıştığı anlaşılan davacı hakkında davalı işverene ait farklı işyerlerinden bir kısım hizmetlerinin bildirildiği, dinlenen bordro/kamu tanıklarının beyanları ve kamu tanık beyanlarını destekler davacı tanık beyanları ile davalı şirkete ait olduğu anlaşılan ... plakalı araç için 03.11.2014 tarihinde davacı adına düzenlenen trafik para cezasının bulunması karşısında, nizalı döneme ilişkin ihale evraklarının ve iş bu ihaleli işler için oluşturulan işyeri sicillerinin yasa kapsamında bulunduğu süreler de gözetildiğinde, davacının hükme konu dönemde emeğini ve zamanını davalı işverenin emrine hasrettiğine, aradaki çalışma ilişkisinin varlığına ve hizmet akdine dayalı olduğu anlaşılmış, 15.4.1988 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığı aldığı anlaşılan davacının, davalıya ait işyerlerinden hizmetlerinin 2 koduyla bildirilmiş bulunması dikkate alındığında ise, Hukuk Muhakemeleri Yasası'nın 297. maddesinin 2. fıkrasındaki “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” yönündeki amir hükme aykırı olarak, infazda tereddüt yaratacak şekilde çalışmanın sosyal güvenlik destek primine tabi olacak şekilde gerçekleştiğinin belirtilmemiş olması” gerekçesine dayalı olarak,
    “6100 sayılı HMK'nın 356 ve 359.maddeleri uyarınca fer'i müdahil Kurum vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, ... 3. İş Mahkemesine ait 24/04/2018 gün ve 2016/431 Esas 2018/135 karar sayılı kararının kaldırılmasına ,yerine, davanın kabulü ile, davacının davalıya ait işyerinde 11/06/2012 -04/08/2013 ve 11/09/2013-18/01/2015 tarihleri arasında sosyal güvenlik destek primine tabi hizmet akdi ile çalıştığının tespitine,” şeklinde karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı şirket vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesi ile duruşmalarda dinlenen tanık beyanlarının çelişkili, yönlendirmeli ve fiili çalışma olgusunun ispatı için yeterli olmadığı, Mahkemece 03/11/2014 tarihli trafik cezasına dayanarak da davacı lehine karar verildiği, fakat bu tarihin davacının sigortasız çalıştığını iddia ettiği bir diğer dönem olan 11/06/2012- 04/08/2013 tarihleri arası dönemini kapsamadığı özet olarak belirtilerek kurulan hükmün bozulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
    Fer'i müdahil Kurum vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesi ile dinlenen tanık beyanları ile toplanan delillerin davacının iddiasının ispatı ve fiili çalışma olgusunun ispatı için yeterli olmadığı özet olarak belirtilerek kurulan hükmün bozulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Kanunun 86. maddesidir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    Eldeki dava dosyasında, Mahkemece bozma ilamı sonrası davalı şirket ile dava dışı Belediye arasında imzalanan ihale şartnamelerinin hangi süreleri kapsadığına dair kayıt ve belgelerin getirtildiği, ihale şartnamesinde öngörülen sürelerin 24.04.2013-18.01.2014 ve 05.08.2013 ve 31.01.2014 tarihleri arası olduğu, davalı şirketin sözleşmeden öngörülen sürelerde işe başladığı ve bitirdiği, davacı adına davalıya ait araç üzerinden 03.11.2014 tarihinde trafik cezası düzenlendiği, yine ihtilaf konusu dönem içerisinden davalıya ait araç üzerinden trafik cezası kesilen çalışanın tanık olarak beyanına başvurulduğu anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, Mahkemece dosyada mevcut ihale dönemi konusu dışında kalan süreler için de hizmet tespitine karar verilmiş ise de talimat mahkemesince 07.12.2020 tarihli celsede dinlenen davacının beyanından dava dışı Belediye dışında yine ismini hatırlamadığı dava dışı şirketlerden de davalı tarafından ... yolu üzerinden taşocağından harfiyat kumu alınarak ... Köyü ve ... yolunun yapım işinin ihale ile alındığı beyan edildiğinden ihaleli işlerin tespit edilebilir nitelikte işlerden olması nedeniyle bu işyerleri ile davalı arasında imzalanan ihale sözleşmeleri getirtilmeden, bu işyerlerinin bordrolu çalışanlarının beyanlarına başvurulmadan davacının gerçek ve fiili çalışma sürelerinin her türlü şüpheden uzak bir biçimde belirlendiği söylenemez.
    Mahkemece yapılması gereken iş, ihtilaf konusu dönem içerisinde davalıdan belirtilen yol yapım işlerinin hangi firmalardan alındığı, ilgili Bakanlıktan veya Belediyeden yine aynı yol yapım işlerinin hangi firmalara verildiği sorulmalı, bu firmalar ve ihale konusu dönem tespit edildikten sonra ihale döneminin davacının talep ettiği süreler içerisinde kalması halinde Kurumda yapılan yol yapım işi ile ilgili olarak işlem gören dava dışı işyerlerinin tescil kaydı ve ihtilaf konusu dönem bordroları getirtilmeli, bu işyerlerinin davacının çalışmalarını bilebilecek nitelikteki bordrolu çalışanları tespit edilerek tanık olarak beyanlarına başvurulmalı, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmeli, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde belirledikten sonra sonucuna göre karar verilmelidir.
    O hâlde, davalı şirket ve feri müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin feri müdahil Kurumun istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davanın kabulüne dair kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 01/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara