Esas No: 2022/5075
Karar No: 2022/8314
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5075 Esas 2022/8314 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/5075 E. , 2022/8314 K.Özet:
Davacı işçinin çalıştığı belirlenen tarihler kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak bu karar, yapılan temyizler sonucu bozulmuştur. Daha sonra dosya tekrar incelenerek, davacının çalışma tarihleri doğru şekilde tespit edilip açıklanmamıştır. Bu nedenle, yeniden yargılama yapılması gerekmeksizin hüküm düzeltilerek onanmıştır. Kararda, \"usuli kazanılmış hak\" kavramının ve önemi belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dairemizin 04.11.2019 tarihli bozma ilamı ile kararın bozulmasına karar verilmiş olup ilk derece mahkemesince bu kez davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın kabulüne kararına karşı davalı ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı ve feri müdahil Kurumun sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece bozmaya uyulması sonucu artık bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğmuş olur. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamakta ise de, bu Kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Hukuk Genel Kurulu'nun 18.10.1989 gün 541-534, 21.2.1990 gün 10-117; 7.10.1990 gün 439-562; 19.2.1992 gün 635-82; 23.2.1994 gün 936-94; 03.03.2010 gün ve 2010/12-81-118; 27.09.2006 gün ve 2006/19-635 E. 2006/573 K; 15.10.2008 gün ve 2008/19-624 E. 2008/632 K. ile 17.02.2010 gün ve 2010/9-71 E. 2010/87 K. sayılı kararları da bu doğrultudadır. Mahkemece tarafların beyanlarının alınıp bozmaya uyulmasına da karar verildikten sonra yapılacak iş; bozma gereklerinin yerine getirilmesi olmalıdır. Zira, mahkemece bozmaya uyulması yönünde oluşturulan karar, bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hakkın gerçekleşmesine neden olur.
Somut olayda, Mahkemece, 08.11.2016 tarihli kararın, davalı ve feri müdahil vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce, kararın bozulduğu, mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi sonucu, kararı temyiz etmeyen davacı lehine, diğer taraflar aleyhine olacak şekilde; davacının davalı ... Işığı Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği’nde 15.01.2004 - 15.07.2013 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Olayda, usulü kazanılmış hakkın gerçekleşmesine engel olacak istisnai bir durum da bulunmadığına göre, artık davanın ilk kararda kabul edilen süreler dikkate alınmaksızın karar verilmesi olanaklı değildir. Bu ilke, Kamu düzeni ile ilgili olup Yargıtay’ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir.
Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın, mahkemece, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hükmün tamamen silinerek yerine;
1-Davanın kısmen kabulü ile davacının ... Işığı Dayanışma ve Yardımlaşma Derneğinde 15/09/2004-08/01/2011 tarihleri arasında çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Tahsili gereken 59,30 TL harçtan başvuru anında peşin olarak alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 34,10 TL harcın davalı ... Işığı Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği'nden alınarak Hazine'ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı ve 25,20 TL peşin harç olmak üzere toplam 50,40 TL'nin davalı ... Işığı Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği'nden alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT ye göre 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı işverenden alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı ... kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'ne verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılan 1.012,30 TL yargılama giderinin davanın kısmen red kısmen de kabul edilmiş olması nedeni ile red ve kabul oranı dikkate alınarak davacı tarafça yapılan giderlerin 250,00 TL nin davacı üzerinde bırakılmasına geri kalan 762,30 TL nin davalı işverenden alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı ... tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin 35,00 TL’nin davacıdan alınarak davalı işverene verilmesine, bakiyesinin davalı işveren üzerinde bırakılmasına,
9-Fer'i müdahil ... tarafından yapılan 99,50 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
10-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili taraflara iadesine, ” hükmünün yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 01.06.2022 gününde oybirliği ile karar verildi.