Esas No: 2022/5242
Karar No: 2022/8255
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5242 Esas 2022/8255 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/5242 E. , 2022/8255 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
No : 2021/3274-2022/502
İlk Derece
Mahkemesi : ... İş Mahkemesi
Dava, meydana gelen olayın iş kazası olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı kurum vekili ile davalıların istinaf yoluna başvurulması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili ile davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, Davacı ... 11.10.2013 tarihinde vefat etmiş bulunan yakın arkadaşı olan müteveffa ...le birlikte 09.10.2013 tarihinde patpat olarak tabir olunan çapa makinesi ile geçirdikleri kazanın meydana geldiği sırada yahut da bu tarihin öncesinde ya da sonrasında yakın arkadaşı müteveffa ...'ün hiçbir şekilde işvereni olmadığı gibi, müteveffa ... de yine aynı şekilde müvekkil davacı ...'ın işçisi olmamış olup, yine müteveffa şahıs trafik kazası geçirdiği tarih olan 09.10.2013 tarihinde yahut da öncesinde ya da sonrasında da davacı müvekkilin işçisi olmadığı halde davalı SGK Başkanlığı tarafından olay sonrası yapılan denetimde meydana gelen bu kazanın iş kazası olarak kabulü ile vefat eden ...'ün sigortalı olarak sayılarak ölen ile davacı müvekkil ... arasında hizmet ilişkisi var kabul edilerek ve olayın iş kazası olduğuna dair 11.02.2014 tarihli rapor düzenlenerek, ölenin hak sahibi sayılanlarına bağlanan gelir ve yardımların rücuen tahsili istemi ile yine ... İş Mah.'nin 2019/221 E. Dosyası ile müvekkil aleyhinde açıldığını, davacı müvekkil ...'ın yakın arkadaşı müteveffa ...'ün vefatıyla sonuçlanan ve 09.10.2013 tarihinde pat pat olarak tabir olunan çapa makinesi ile birlikte geçirdikleri kazanın hiçbir şekilde bir iş kazası olmadığı, davanın konusu olan pat pat kazasının gerçekleştiği 09.10.2013 tarihinde davalı SGK Kurumunun sonradan sigortalı olarak kabul ettiği müteveffa ..., o tarihte müvekkil davacı olan yakın arkadaşı ...'ın işçisi olmadığı gibi, işyerinde de çalışmadığını, Zira işbu kaza esnasında ortada ne yapılan bir iş ve ne de davacı müvekkil ... tarafından yürütülmekte olan bir iş ya da işyeri bulunmadığını, Davalı SGK Başkanlığı dışındaki diğer davalıların murisi olan müteveffa ... kaza tarihinde davacı müvekkilin yanında çalışmadığını, bahse konu kazanın meydana geldiği pat pat olarak tabir olunan çapa makinesi de davacı müvekkile ait olmadığı gibi, davacı müvekkil tarafından da herhangi bir şekilde müteveffa ...'e sağlanmış bir vasıta olmadığını, davacı müvekkil, müteveffa ...'ü odun kesim işine almadığı gibi, aralarında kendisine böyle bir iş karşılığında herhangi bir ücret ödemesi yapılacağına dair bir sözleşme de yapılmadığını beyan ile dava konusu 09.10.2013 tarihli pat pat diye tabir olunan çapa makinesi kazasının bir iş kazası olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı SGK Başkanlığı vekili tarafından; Usul yönünden her iki idari para cezasına karşı tek dilekçe ile dava açılmasının usul ve kanuna aykırı olduğu ve davanın süresinde açılmadığı, esas bakımından; davacı hakkında tesis edilen idari para cezalarının SGK Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı başmüfettişi tarafından tanzim edilen 11.02.2014 tarihli 104603/İNC/09 sayılı inceleme raporuna dayandığı, davacı ile S.G. isimli şahsın arasında hizmet akdinin bütün ( iş, ücret, bağımlılık ve zaman unsurlarının mevcut olduğu tespit edildiğinden 20.09.2013 tarihi itibariyle davacıya ait işyerinin kanun kapsamına alındığı, ilgili mevzuat uyarınca davacıya işyeri bildirgesinin yasal süresi içinde kuruma verilmemesi nedeniyle 1.021,00 TL, 2013 yılı 9. ve 10. aylara ait kuruma verilmeyen prim ve hizmet belgesinin denetim görevlilerince tespit edilmesi nedeniyle her ay için asgari ücretin iki katı tutarında olmak üzere toplam 4.086,00 TL idari para cezası verildiği, işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunmuştur.
Davalı ..., ... ve ... ortak cevap dilekçelerinde; davayı kabul etmedikleri beyan ile davanın reddini savunmuşlardır.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Davacı ... ile yakın arkadaşı olduğu anlaşılan müteveffa ... Alamanya’dan emekli olup, yılın belirli bölümünde babasının bulunduğu ... köyüne geldiği, ... ile yakın dostluk çerçevesinde sık sık beraber olup, vakit geçirdikleri, davacı ...'ın babasına ait ... köyünde fındık bahçesi ve pat pat diye tabir olunan römorklu çapa makinesinin bulunduğu ve bu makine ile iki arkadaş fındık bahçesine gezmek ve bu meyanda tarafların evlerinde kullanılmak üzere her iki eve odun temin ettikleri ve meydana gelen kazanın da müteveffanın evine götürülmek üzere odun nakledilirken, makinenin devrilmesi sonucu meydana geldiği, 09/10/2019 tarihinde ... ile kazazede ... yine hem vakit geçirmek, hem de odun nakletmek için davacının kullandığı römorklu çapa makinesi ile fındık bahçesinden temin ettikleri odunları naklederken meydana gelen teknik bir arıza nedeni ile makinenin hızlanarak devrilmesi sonucu meydana gelen kazanın kırsal kesim ve köylerde imece olarak ifade olunan yardımlaşma çerçevesinde olduğunu, Almanya’da emekli olup, yılın muayyen bölümünde babasının köyüne gelen ...’a ait köyde herhangi bir işyeri veya zirai uğraşısı bulunmayıp, sadece tatil ve babasını ziyaret nedeni ile geldiği, müteveffa ...’ün olay günü ve olay günü evvelinde ... ile yakın arkadaşlık çerçevesinde beraber oldukları ve bu meyanda evlerine odun temin ettikleri anlaşılmakta olup, meydan gelen kazanın oluşunda işçi (çalışan) olarak değerlendirilemeyeceği, kırsal kesim (Köylerde) büyük çiftlik, geniş arazi vs gibi iş gücüne ihtiyaç olunan bölümlerde devamlı ve geçici işçi çalıştırılması mevcut olup, sadece Almanya’dan emekli olup, senenin muayyen bölümünde babasının köyüne gelen ...’in yakın arkadaşı ... ile beraber evlerine müştereken odun temininin, tamemen dostluk çerçevesinde dayanışma ve yardımlaşma olduğu gerekçesiyle;
Davanın kabulüne,
...'ün 09/10/2013 tarihinde geçirmiş olduğu ve ölümü ile sonuçlanan kazanın iş kazası olmadığının tespitine, karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesinin kararının yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı SGK vekili ve diğer davalıların istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili, davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalılar davaya konu kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5510 sayılı Kanunun 13. maddesinin birinci fıkrasında iş kazası,
a- Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b-(Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
c-Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d-(Değişik bend:17.04.2008-5754 S.K./8.mad) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e-Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaydır.” şeklinde tanımlanmıştır.
Somut olaya dönüldüğünde dava, 09.10.2013 tarihli pat pat diye tabir olunan çapa makinesi kazasının bir iş kazası olmadığının tespitine dayanmakta olup Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
Mahkemece dinlenen tanık beyanları doğrultusunda davaya konu kazanın hizmet akdine dayanan bir iş ilişkisinden kaynaklanmadığı, tamamen dostluk çerçevesinde yardımlaşma ve dayanışma işi olduğu gerekçesiyle söz konusu kazanın iş kazası olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı yönünde karar verilmiş ise de; verilen kararın eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği görülmüştür.
Mahkemece yapılacak iş; yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; müteveffa ...'in eşinin kurum denetmenlerine verdiği 18.12.2013 tarihli ifadesinde, eşi ...'in kaza tarihine kadar 20 gündür devamlı olarak ... ile birlikte çalıştığını beyan etmesi ve dinlenen tanıkların da tarafların birlikte çalışma süresine ilişkin bir beyanlarının olmaması karşısında köy muhtarı ve komşu arsa sahipleri dinlenilerek ... ile ...'in iş bu kışlık odun yapma işini kaç gündür yaptıkları, bu bağlamda aralarında işçi-işveren ilişkisi mi olduğu yoksa bu çalışmanın yardım-hatır amaçlı bir çalışma mı olduğu belirlenmeli; bunun yanında her ne kadar dosya kapsamında davacı adına kayıtlı bir işyerinin olmadığı anlaşılmış ise de; tarafların davacıya ya da davacının babasına ait fındık bahçesinde odun kesim işi yaptıklarına dair tanık beyanlarının varlığı karşısında; davacının babasına ait odun alım satımına yönelik bir işyeri kaydının olup olmadığı hususu da aştırılmak suretiyle tüm bu deliller bir arada değerlendirilerek olayın iş kazası olup olmadığı tam olarak belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı kurum vekili ile davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 01/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.