Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5196 Esas 2022/8476 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5196
Karar No: 2022/8476
Karar Tarihi: 02.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5196 Esas 2022/8476 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalı kurum tarafından muvazaalı boşanma sebebine dayalı olarak yetim aylığının kesilmesine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek, iptalini ve yetim aylığının yeniden bağlanmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davacının lehine karar vermiştir. Ancak davalı kurumun temyiz başvurusu sonucunda, inceleme konusu dosyanın eksik olduğu ve yeterli araştırma yapılmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur.
İnceleme konusu dosyada, davacının boşanıp eski eşiyle birlikte yaşadığı yönünde kuruma ihbarda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda aylığının kesilerek yersiz ödeme çıkartıldığı belirlenmiştir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 56. maddesi uyarınca boşandığı halde boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayanların aylıkları kesilmektedir.
Ancak, davacının eski eşiyle birlikte yaşayıp yaşamadığına dair delillerin yeterli araştırılmadığı gerekçesiyle karar bozulmuştur. Mahkemece, davacının ve eski eşinin ikamet ettiği adreslerde bulunan komşu tanıkların beyanları alınmalı, dosyada toplanmış ve toplanacak deliller değerlendirilmelidir.
Kanun maddeleri:
- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 56. maddesi: Boşandığı halde boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayanların aylıkları kesilir.
- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 59. maddesi: Kurum denetleme ve kontrol yetkisini belirtir.
10. Hukuk Dairesi         2022/5196 E.  ,  2022/8476 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
    İlk DereceMahkemesi : ... 36. İş Mahkemesi



    Dava, kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esasdan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
    I-İSTEM
    Davacı vekili, davalı kurum tarafından muvazaalı boşanma sebebine dayalı olarak; müvekkil davacının babasından aldığı yetim aylığının 17/10/2008 tarihinden itibaren kesilmesine karar verildiğini, bu işlemin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin eski eşi ile birlikte yaşamadığını, muvazaalı boşanma sebebine dayanılarak kesilmesine ve borçlu olduğuna dair işlemin iptali ile , müvekkilin yetim aylığı almaya hak kazandığının tespitini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı kurum vekili, davaya konu işlem müvekkil kurumun Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünce yapıldığı için dava ... İş Mahkemelerinin yetki çevresi içinde olduğundan yetkisiz mahkemede açıldığını, 5510 Sayılı Yasanın 56. Maddesince kurumun hukuka uygun işlem yaptığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    MAHKEME KARARLARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesi, davanın kabulüne, davacı ... (TC no ...)'ın babası üzerinden aldığı yetim aylığının 17/10/2008 tarihi itibariyle kurum tarafından kesilmesine yönelik işlemin iptaline, yetim aylığının kesildiği tarihten itibaren davacıya yeniden bağlanmasına, davacı ... (tc no ...) hakkında davalı kurum tarafından muvazaalı boşanmaya dayalı olarak tahakkuk ettirilen 49.268,71 TL ana para ve faizinden oluşan borcun iptali ile davacının kuruma borçlu olmadığının tespitine karar vermiştir.
    B-BAM KARARI
    ... Bölge Adliye Mahkemesince, davalı kurumun istinaf başvurularının HMK nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esasdan reddine karar verildi.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı kurum vekili; Kurum denetmenlerince usulüne uygun araştırma neticesinde tutulan rapor akabinde kişiye iş bu davaya konu işlemin uygulandığı , Kurumun yaptığı işlemde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını ve geriye dönük olarak maaş ödemesinin ve kurum işleminin iptali yersiz olup davalının kontrol memuru raporuna herhangi bir itirazı olmadığı gibi söz konusu raporların aksini iddia ettiği takdirde iddiasını ispat etmesi gerektiğini, davacının davasının reddi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından, kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 56. maddesinin ikinci fıkrasıdır.
    5510 sayılı Kanun’un “Gelir ve aylık bağlanmayacak haller” başlıklı 56.maddesinde; “…Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96'ncı madde hükümlerine göre geri alınır…” düzenlemesi yer almaktadır.
    01.10.2008 tarihinden önce yürürlükte bulunan sosyal güvenlik kanunlarında yer almayan dava konusu düzenleme ilk kez 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda yer almıştır.
    Düzenleme ile ölen sigortalının kız çocuğu veya dul eşi yönünden, boşanılan eşle boşanma sonrasında fiilen birlikte olma durumunda, ölüm aylığının kesilmesi ve ödenmiş aylıkların geri alınması öngörülmektedir. Buna göre, daha önce sosyal güvenlik kanunlarında yer almayan, boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama olgusu, gelir veya aylık kesme nedeni ve bağlama engeli olarak benimsenmiştir.
    5510 sayılı 59’uncu maddesinde, Kurumun denetleme ve kontrol yetkisinin belirtildiği, 59/2’inci maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir.
    İnceleme konusu dosyada; Davacının 11.07.2002 tarihinde boşandığı, davacının babasının 18.01.2007 tarihinde vefat etmesi nedeniyle boşandıktan sonra davacıya aylık bağlandığı, davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı yönünde kuruma ihbarda bulunulması nedeniyle yapılan inceleme sonucunda davacının aylığının kesilerek 17.10.2008-16.12.2016 döneminde yersiz ödeme çıkartıldığı anlaşılmaktadır. Kurum denetmenleri tarafından davacının eski eşinin adresinde yapılan araştırmada, davacının bu adreste tespit edildiği, ayrıca medula kayıtlarında davacının boşandığı eşinin adresini beyan ettiği görülmektedir.
    Mahkemece davacının ve eski eşinin adres bilgileri raporunda yer alan adreslerinden, ihtilaf konusu dönemde ikamet eden komşu tanıklar tespit edilerek beyanları alınmalı, tanıkların ikametlerine ilişkin kayıtlar celp edilerek beyanları denetlenmeli, ayrıca dosyada dinlenen tanıklara ilişkin çalışma kayıtları da celp edilmeli, dosyada toplanmış ve toplanacak deliller değerlendirilmek suretiyle karar verilmelidir.
    Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 02.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara