Davacı vekili, müvekkilinin 13.06.2005 - 05.04.2006 tarihleri arasında davalıya ait işverenlikte çalıştığını, sendikal nedene dayalı olarak davalı yan tarafından iş akdine son verildiğini, işe iadesi için Kartal 3. İş Mahkemesi"nin 2006/879 E. sayılı dosyası ile açılan davanın kabulle sonuçlandığını ve Yargıtay onamasından geçerek kesinleştiğini, işe iade talebinin reddedildiğini beyanla toplam 500.00 TL alacağının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ibraz etmiştir.
Davalı vekili, davacının iş akdinin geçerli nedene dayalı olarak ihbar tazminatı dahil yasal haklarının ödenerek feshedildiğini, davacının işe iadesi için müvekkili şirkete 29.08.2007 tarihinde başvurduğunu, oysa 4857 sayılı Yasa"nın 21. maddesi uyarınca 10 gün içerisinde başvurması gerektiğinin açıkça öngörüldüğünü, dolayısıyla davacı vekilinin noter tarafından yapıldığı ileri sürülen yanlışlığın işçi lehine yorumlanması gerektiğinin kabulünün mümkün olamayacağını, davacının direkt işverene gelerek müracaatta bulunabileceğini, ayrıca davacının müvekkili şirketteki kıdeminin 1 yıldan az olduğundan kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izine hak kazanamadığını, ihbar tazminatının iş akdinin feshi sırasında kendisine ödendiğini beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur
Mahkeme tarafından, işe iade davasının kabulünden sonra hükmün kesinleşmesinin tebliği işleminden itibaren 10 gün içinde noter aracılığı ile işe başlama iradesini beyan etmiş olup kendisinden kaynaklanmayan nedenle doğru muhataba tebligatın çıkarılmaması nedeni ile müracatın geçerli sayılmaması iş hukukunun genel prensibi ve iyi niyet kurallarına aykırı olacağından müracaat süresinde sayılarak davalının davacının ikinci ihtarnameye 06/09/2009 tarihinde kartal 16. Noterliğinin verdiği cevapla işe başlatmayı kabul etmediğini beyan ettiğinden bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda davacının davasının kısmen kabulü ile 603,61 TL kıdem tazminatının fesih tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 209,14 TL izin alacağının 06/09/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6.333,77 TL işe başlatmama tazminatının 06/09/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 1.792,66 TL boşta geçen süre alacağının 04/09/2007 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafından bilirkişi tarafından ibraz edilen rapor üzerine açmış olduğu davayı ıslah ettiği ve ıslah dilekçesi ile birlikte kıdem tazminatı, izin alacağı ve 4 aylık boşta geçen ücret alacağının bilirkişi raporu gibi artırılarak, ıslah tarihinden itibaren mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ettiği ancak işe başlamama tazminatı yönünden ıslah ile birlikte bir talep olmamasına rağmen mahkeme tarafından talep aşılarak hüküm kurulması, ayrıca ıslah dilekçesi ile artırılan alacak miktarlarına ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi talep edildiği halde talep aşılarak 06/09/2009 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.