Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4161 Esas 2022/8435 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4161
Karar No: 2022/8435
Karar Tarihi: 02.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4161 Esas 2022/8435 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, yurtdışında geçirdiği çalışma sürelerini borçlanarak emeklilik tahsis talebinde bulunmuş ancak emekli maaşı yurtdışı borçlanmasına göre düşük olmuştur. Daha sonra borçlanma işlemi yeniden yapılmış, aylık düzeltilmiş ancak ödeme tamamlanmadan bloke edilmiştir. Davacı, ikinci yurtdışı borçlanması yaparak ayrıca faizin ödenmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davacının talebini kabul etmiş, kuruma üç aylık faiz ödeme yetkisi vermiştir. Ancak davalı kurum vekili, Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir. Sonuç olarak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca davalı kurum vekilinin talebiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
10. Hukuk Dairesi         2022/4161 E.  ,  2022/8435 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... 16. İş Mahkemesi

    Dava, kurum işleminin iptali ile ikinci tahsis talebine istinaden yaşlılık aylığı bağlanması ve yasal faiziyle tahsili istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının İsviçre'de geçen çalışma sürelerini borçlanarak, hizmetlerine dahil ettiğini 22.10.2014 tarihinde kuruma başvurarak, emeklilik tahsis talebinde bulunduğunu, 01.11.2014 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığını, ancak emekli maaşının yurtdışı borçlanmasına göre düşük olduğunu, 17.10.2016 tarihinde kuruma başvurarak, maaşının düzeltilmesi talebinde bulunduğunu, aylıkların yattığı ...'tan herhangi bir hesap hareketi olmadığına dair bilgi alındığından, Kurum tarafından yurtdışı borçlanma işlemi iptal edilip, yeniden borçlanma işlemi tesis edildiğini, davacı tarafından borçlanma ödemesinden daha fazla para yatırılarak, düzeltme başvurusunun kabul edildiğini, yeniden 01.11.2014 tarihinde aylığının düzeltildiğini, 25.01.2017 tarihinde banka hesabına da düzeltilmiş aylığın yatırıldığını, ancak aylık çekilmeden yatırılan toplu ödemeye bloke konulduğunu belirterek, kurum tarafından yapılan ikinci yurtdışı borçlanmasının kabulü ile buna göre bağlanan aylığın devamına, aylıkları ödenmesi gereken tarihten itibaren faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesi ile; zamanaşımı, hak düşürücü süre, derdestlik, husumet, görev ve yetki itirazında bulunduklarını, davacının talebi ile ilgili Kurumun yaptığı işlemin doğru olduğunu, herhangi bir eksiklik bulunmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, "..Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda; davanın, davacıya ikinci yurtdışı borçlanması gereğince aylık bağlanması gerekip gerekmediğinin, varsa mahrum kalınan aylıklara faiz işletilmesi gerekip gerekmediğinin tespitine ilişkin olduğu, davacının yurtdışı borçlanması yaptığı ve davacıya bu nedenle tahsis yapıldığı, davacının aylığı almadan kuruma itiraz ederek yeniden borçlanma yaptığı, önceki tahsis iptal edilerek yeniden tahsis yapıldığı, ancak daha sonra ilk tahsise ilişkin bankaya yatırılan ücret üzerinde tasarruf edildiği gerekçesi ile ilk tahsise geçerlilik tanınarak ikinci tahsisin iptal edildiği, yurtdışı hizmet belgesinden toplam sigorta süresine ilişkin aylar ve buna göre 2005 yılı ve sonrasında 2016 yılı da dahil olmak üzere yıllık 12 ay üzerinden bildirim yapıldığının anlaşılmasına göre ilk tahsis tarihi itibarıyla kesin dönüş koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle tahsis koşulları oluşmadığından ilk tahsisin geçerli kabul edilemeyeceği, ayrıca geçerli kabul edilse bile buna göre yatırılan ücretin davacı tarafından alınmaksızın bundan vazgeçilerek yeniden tahsis talebinde bulunulması ve buna göre ikinci tahsisin yapıldığı gözetildiğinde ikinci tahsise geçerlilik tanınması gerektiği kanaatine varılarak, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, kuruma tanınan üç aylık süre faiz başlangıcı yönünden dikkate alınmış, bu düşünce ve kanaatlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. " gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    B-BAM KARAR
    Davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine, karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Yurtiçinde 21.6.2013-22.7.2013 tarihleri arası 32 gün 4/1-a kapsamında hizmeti bulunan davacı, 15.8.2013 tarihli borçlanma talebine istinaden davalı Kurumca 4/1-a kapsamında 4.2.1992-31.12.2011 tarihleri arası 7168 gün karşılığı tahakukun oluşturulduğu ve 3601 gün karşılığı borçlanma bedeli olan 39.240,00TL bedelin 17.2.2014 tarihinde ödendiği, davacı tarafından 22.10.2014 tarihli tahsis talebine istinaden Kurumca 1.11.2014 tarihinde aylığın bağlandığı, davacı aylık bağlandıktan sonra 17.10.2016 tarihli ilk aylığının iptal edilerek yeniden borçlanma talebinde bulunması üzerine kurumca aylığın çekilmemesi sebebiyle ilk aylığın iptal edilerek 1.1.1990-31.12.1999 tarihleri arası 3600 gün karşılığı 63244,80TL borç tahakkuk etirildiği, davacının talebi doğrultusunda ilk borçlanma bedeli olarak ödenen 39240,00TL mahsup edilerek 24.004,80TL borç tebliğ edildiği, 14.11.2017 tarihinde borcu ödediği ve 21.11.2017 tahsis talebine istinaden 1.12.2017 tarihinden itibaren aylığın bağlandığı, aylıkların düzenli olarak ödenmesine rağmen davacı tarafından çekilmemesi üzerine aylıkların kuruma iade edildiği, kurum tarafından davacının talebi olan ikinci borçlanma ve aylığının iptalinin söz konusu olmadığı, aylıkların kurumun uhdesinde bulunduğu ve davacının kurumdan talebi üzerine her zaman ödenmesinin mümkün bulunması karşısında Mahkemece, davanın reddi yerine kabul kararı verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk derece Mahkemesine gönderilmesine, 02.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara