Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2008/88 Esas 2008/184 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2008/88
Karar No: 2008/184

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2008/88 Esas 2008/184 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, İzmir Şirinyer’deki Yalçın PUB birahaneye alkollü olarak gittikten sonra müşteri olan mağdur ile hesap konusunda tartışmıştır. Mağdur işyerinden çıktıktan sonra bıçakla birahanenin camlarını kırmıştır. Sanık tarafından uyarılmasına rağmen mağdur işyerinin önünden ayrılmamıştır. Bu sırada çıkan kavgada sanık tarafından rastgele sallanan bıçağın karın bölgesine isabet etmesi sonucu mağdur yaralanmıştır fakat hayati bölgelere isabet etmediği için öldürmeye teşebbüs suçu yerine yaralama suçu olduğu kabul edilmelidir. Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin, öldürmeye teşebbüsten yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizliğinden bozulması kararı, yerel mahkemenin direnme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu’nun 81. maddesi: Toplumsal olaylarda kasten öldürmenin cezası
- Türk Ceza Kanunu’nun 35/2. maddesi:İşlenen suçta isnat edilen hükümlerin temel cezası ve azami müeyyide
- Türk Ceza Kanunu’nun 29. maddesi: Kasten öldürmeye teşebbüs suçunun cezası
- Türk Ceza Kanunu’nun 62. maddesi: Kasten insan öldürmeye teşebbüs cezasının indirim sebepleri.
Ceza Genel Kurulu         2008/88 E.  ,  2008/184 K.

    "İçtihat Metni"


    Kararı veren
    Yargıtay Dairesi : 1. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Ağır Ceza
    Günü : 24.09.2007
    Sayısı : 296-374

    Sanık ...’ın insan öldürmeye kalkışma suçundan dolayı uygulamada daha lehe sonuç verdiği belirtilerek 5237 sayılı TCY’nın 81, 35/2, 29 ve 62 maddeleri uyarınca 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 01.02.2006 gün ve 107-17 sayılı hükmün sanık müdafilerince temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 03.07.2007 gün ve 7543-5426 sayı ile;
    “Sanığın, geceleyin, kavga ortamında, mağduru bıçakla, iç organ yaralanmasına neden olmayacak şekilde bir kez yaraladığı olayda, hayati bölgelerin hedef seçildiğine, eyle¬min engel nedeniyle sürdürülemediğine dair delil bulunmadığı anlaşıldığı halde, yaralama suçu yerine öldürmeye teşebbüsten yazılı şekilde karar verilmesi” isabetsizliğinden bozul¬muştur.
    Yerel Mahkeme 24.09.2007 gün ve 296-374 sayı ile; bıçağın hayati bölgeye isabet etmesi karşısında sanığın kastının insan öldürmeye yönelik olduğunun açıklığa kavuştuğunu belirterek önceki hükümde direnmiştir.
    Bu hükmün de sanık müdafii ile Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının “hükmün bozulması” görüşünü içeren 26.03.2008 günlü tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulun’da değerlendirilmiş ve aşağıdaki gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Sanığın kasten insan öldürmeye kalkışma suçundan cezalandırılmasına karar verilen olayda Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık, suçun nitelendirilmesine ilişkindir.
    İncelenen olayda;
    Sanık ... tarafından işletilen İzmir Şirinyer’deki Yalçın PUB isimli birahaneye 27 Temmuz 2003 günü 24:00 sıralarında alkollü bir şekilde gelen ve bir süre arkadaşıyla birlikte içki içtikten sonra birahanenin kapanacağı yolundaki uyarı sonrasında tartışma çıkarıp hesabı ödemeden ayrılmak isteyen mağdur ...’ın dışarı çıkarıldıktan birkaç dakika sonra işyerinin önüne bıçakla gelip birahanenin camlarını kırdığı, personeliyle birlikte dışarı çıkan sanık ...’ın uzaklaşmasını söylemesine karşın mağdurun işyeri önünden ayrılmadığı, sanığın bir ara fırsatını bularak mağdurun elindeki bıçağı mücadele ederek aldığı, akabinde mağdurun zorla birahane önünden uzakla¬tırılmaya çalışıldığı sırada gece karanlığında çıkan kavgada sanığın rastgele salladığı bıçak darbesinin mağdurun karın bölgesine isabet ettiği, iç organ yaralanmasına neden olmayan kesici delici alet yarası nedeniyle mağdurun hayati tehlike geçirecek biçimde yaralandığı dosyadaki kanıtlardan anlaşılmaktadır.
    Etkili eylem suçu ile kasten insan öldürmeye kalkışma suçu arasındaki ayırıcı kriter manevi unsurun farklılığına dayanır. Birinci durumda sadece daha hafif sonuç (darp ve yaralama) istenilmiş olup daha ağır sonuç (ölüm) istenilmiş değildir. Fail daha ağır sonucun gerçekleşmesini istediği takdirde, kastın insan öldürmeye yönelik olduğu kabul edilir.
    Sonuçlarını bilerek ve isteyerek fiili işleme iradesi olan ve failin iç dünyasını ilgilen¬diren kast, failin olay öncesi, olay sırası ve olay sonrası davranışları ölçü alınarak belirlen¬melidir. Öldürme kastının varlığı ise;
    a) Fail ile mağdur arasında olay öncesine dayalı, öldürmeyi gerektirir bir husumetin bulunup bulunmadığı,
    b) Olayda kullanılan vasıtanın öldürmeye elverişli olup olmadığı,
    c) Mağdurdaki darbe sayısı ve şiddeti,
    d) Darbelerin vurulduğu bölgenin hayati önem taşıyıp taşımadığı,
    e) Failin fiiline kendiliğinden mi, yoksa engel bir nedenden dolayı mı son verdiği,
    f) Olay sonrası mağdura yönelik davranışları, başka bir anlatımla olayın kendine özgü tüm özellikleri dikkate alınarak saptanmalıdır.
    Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; geceleyin, kavganın hareketli ortamında, rastgele salladığı tek bıçak darbesi ile mağduru iç organ yaralanmasına neden olmayacak biçimde yaralayan sanığın hayati bölgeleri özellikle seçtiğine ve eylemini sürdürmesine mani bir hal bulunduğuna dair kanıt da mevcut olmadığına göre, olayda yaralama kastı ile hareket ettiğinin kabulü gerekmektedir. Bu itibarla, Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
    SONUÇ :
    Açıklanan nedenlerle;
    1-Yerel Mahkeme direnme hükmünün BOZULMASINA,
    2-Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 08.07.2008 günü oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara