Davacı vekili, davacının 07.05.2009 tarihinden 24.11.2009 tarihine kadar belirsiz süreli hizmet akdiyle çalışan müvekkilinin haklı ve geçerli bir neden bulunmaksızın iş sözleşmesinin davalı tarafça feshedildiğini belirterek işe iade kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, herhangi bir savunma yapmamıştır.
Mahkemece davalı işyerinde fesih tarihi itibari ile 30 işçi çalıştırma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında fesih tarihi itibariyle işverence otuz veya daha fazla işçi çalıştırılıp çalıştırılmadığı ve dolayısıyla davacının iş güvencesi kapsamında kalıp kalmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesidir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. Maddesinin birinci fıkrasına göre iş güvencesi hükümlerinden yararlanmak için otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerinde çalışmak gerekir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre işverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan sayısı bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir. İşçi sayısına ilişkin bu hüküm nispi emredici olduğundan, daha az işçi sayısını öngören sözleşme hükümleri geçerli kabul edilmektedir.
Otuz işçi sayısının belirlenmesinde fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih itibariyle belirli-belirsiz süreli, tam-kısmi süreli, daimi-mevsimlik sözleşmelerle çalışan tüm işçiler dikkate alınır.
Dosya içeriğinden davacının 14.05.2009 tarihinden itibaren davalı şirketin yurtdışındaki inşaat işyerinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davalı şirketin Sosyal Güvenlik Kurumundan gelen cevabı yazıda fesih tarihi itibari ile çalışan sayısının 30 işçi sayısının altında kaldığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki davacıya ait sigortalı hizmet cetvelinde ise dava konusu dönemde çalışması görünmemektedir. Davacı işçinin işe giriş bildirgesindeki işyeri sicil numarası ve davacı işinin yurtdışındaki işyerinde
çalıştığı da dikkate alınarak davalı şirketin yurtdışındaki işyerindeki işçi sayısının Türkiye İş Kurumundan araştırılarak fesih tarihindeki işçi sayısı belirlenmeli sonucuna göre karar verilmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.