Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2008/11-164 Esas 2008/178 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2008/11-164
Karar No: 2008/178

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2008/11-164 Esas 2008/178 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Ceza Genel Kurulu'nun verdiği kararda, bir noterin düzenlediği hatalı bir sözleşmenin ardından gerçekleştirdiği gerçek bir belgeyi yok etme suçu işlediği tespit edilmiştir. Sanık, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 205. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezasına çarptırılmış ve kamu görevlisi olması nedeniyle cezası yarı oranında artırılmıştır. Dava zamanaşımı süresi belirlenirken, suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hallerinin de göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, hükümlünün cezasının üst sınırı 7 yıl 6 aya tekabül etmektedir. Dava zamanaşımı süresi, 5237 sayılı Kanunun 66/1-d bendi uyarınca on beş yıl, kesen nedenlerin varlığı halinde bu süre yirmi iki yıl altı aya ulaşmaktadır. Kararda geçen kanun maddeleri: 5237 S. Türk Ceza Kanunu [Madde 66], 5237 S. Türk Ceza Kanunu [Madde 67], 5237 S. Türk Ceza Kanunu [Madde 205].
Ceza Genel Kurulu 2008/11-164 E., 2008/178 K.

Ceza Genel Kurulu 2008/11-164 E., 2008/178 K.

  • CEZA ARTIRIMI
  • DAVA ZAMANAŞIMI SÜRESİ
  • KAMU GÖREVLİSİNİN GERÇEK BİR BELGEYİ YOK ETMESİ
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 66 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 67 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 205 ]
  • "İçtihat Metni"

    Sanık S...... K....’ın 5237 sayılı Yasanın 205. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, kamu görevlisi olması nedeniyle aynı maddenin 2. cümlesi uyarınca cezasının yarı oranında arttırılarak 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, 62. madde gereğince cezasından 1/6 oranında indirim yapılarak 2 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hakkında 53. maddenin uygulanmasına ilişkin Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesince verilen 23.06.2005 gün ve 213-111 sayılı hüküm,

    Sanık müdafiinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 20.11.2007 gün ve 2823-8201 sayı ile onanmak suretiyle kesinleşmiştir.

    Yargıtay C.Başsavcılığınca 09.06.2008 gün ve 114611 sayı ile;

    Sanığa yüklenen suçun 5237 sayılı Yasa da öngörülen cezaya göre aynı Yasanın 66/1-e ve 67/4 maddeleri uyarınca 8 + 4 = 12 yıllık kesintili zamanaşımı süresine tabi olduğu, 01.06.1995 olarak belirlenen suç tarihinden itibaren Cumhuriyet Başsavcılığının 31.07.1997 tarihli soruşturma izin isteme tarihinden 22.10.1997 tarihli soruşturma yapılmasına ilişkin Bakanlık izin verme yazıları arasında geçen 2 ay 21 günlük süreninde TCY’nın 67/1 maddesi uyarınca bu süreye dahil edilmesi halinde Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 2823-8201 sayılı ve 20.11.2007 tarihli onama kararına kadar bu sürenin 22.08.2007 tarihinde dolduğu”

    ” gerekçesiyle itiraz yasa yoluna başvurularak, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 20.11.2007 gün ve 2823-8201 sayılı kararının kaldırılarak, Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin 23.06.2005 tarih ve 213-111 sayılı hükmünün 5237 sayılı TCY’nın 66/1-e ve 67/4 maddeleri gereğince zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi talep olunmuştur.

    Dosya, Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    Devrekani Noteri olarak görev yapan sanığın düzenlediği 21.11.1994 tarihli satış vaadi sözleşmesinin, hatalı olduğunun farkına vararak, 01.06.1995 tarihli yeni bir sözleşme hazırlayıp, eski sözleşmenin tarih ve yevmiye numarasını vererek, yapılan ilk sözleşmenin bulunduğu cilbende takıp, eski sözleşmeyi yok etmesi şeklinde gerçekleşen ve 765 sayılı TCY’nın 348. maddesi aracılığıyla aynı Yasanın 342/2. maddesinde, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasada ise 205/1. maddenin ikinci cümlesinde yaptırıma bağlanan eylemde,

    Uyuşmazlık konusu; 5237 sayılı TCY’nın 205. maddesinin 2. cümlesinde düzenlenen suçta zamanaşımı süresinin saptanmasına ilişkindir.

    Yargıtay C.Başsavcılığınca, izin istemine ilişkin 31.07.1997 tarihli yazı üzerine soruşturma izni verilmesine ilişkin yazının C.Başsavcılığına ulaşması tarihi olan 22.10.1997 tarihleri arasındaki 2 ay 21 günlük sürenin düşürülmesi halinde de, suç tarihi olan 01.06.1995 tarihinden itibaren 66/1-e ve 67/4 maddeleri uyarınca 12 yıllık zamanaşımı süresinin Yargıtay 11. Ceza Dairesince hükmün onandığı 20.11.2007 tarihinden önce 22.08.2007 tarihinde dolduğundan bahisle itiraz yasayoluna başvurulmuş ise de,

    İzne tabi olan bu suçta, yetkili merci tarafından izin vermeye yetkili merciden, izin istemi üzerine bu mercice karar verilinceye kadar zamanaşımı süresi durmakta ve bilahare kaldığı yerden devam etmekte ve aradaki bu sürenin zamanaşımı süresine ilavesi gerekmekle birlikte,

    İnceleme konusu somut olayda sübutu kabul edilen eylem, kamu görevlisinin gerçek bir resmi belgeyi yok etmesidir. Anılan suç 5237 sayılı TCY’nın 205. maddesinin 1. cümlesi uyarınca 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasını gerektirmekte olup, suç, kamu görevlisi tarafından işlendiğinden verilecek ceza 205/1. maddesinin 2. cümlesi uyarınca yarı oranında arttırılacaktır.

    5237 sayılı TCY’nın 66/3 maddesi uyarınca dava zamanaşımı süresinin belirlenmesinde suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hallerinin de göz önünde bulundurulması zorunludur.

    Somut olayda bu ağırlatıcı neden uygulandığından, hükümlünün cezasının üst sınırı 7 yıl 6 aya tekabül etmektedir. Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda dava zamanaşımı süresi 5237 sayılı Yasanın 66/1-d bendi uyarınca on beş yıl olup, kesen nedenlerin varlığı halinde bu süre yirmi iki yıl altı aya ulaşmaktadır. Somut olayda 5237 sayılı Yasadaki bu süreler henüz dolmadığı gibi, 765 sayılı Yasa hükümleri uygulandığında da zamanaşımı süresi dolmamıştır.

    Bu itibarla Yargıtay C.Başsavcılığınca, nitelikli hal nazara alınmaksızın 12 yıllık sürenin inceleme tarihinden önce dolduğuna ilişkin itiraz nedeni yerinde olmayıp, reddine karar verilmelidir.

    SONUÇ:Açıklanan nedenlerle;

    1- Yargıtay C. Başsavcılığı itirazının REDDİNE,

    2- Dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.06.2008 günü oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara