Esas No: 2021/8526
Karar No: 2022/8463
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/8526 Esas 2022/8463 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/8526 E. , 2022/8463 K.Özet:
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir ve ilk derece mahkemesi davayı reddetmiştir. Bu karara istinaf başvurusu yapılmış ve üst mahkeme istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Temyiz isteği sonrasında, dosyadaki belgeler okunarak, davacının adli yardım talebinin reddine karar verilmiştir. Kanuna göre talepte bulunan kişinin gerektirdiği giderleri ödeyememesi ve haklı olduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Davacı vekilinin adli yardım talebi için sunmuş olduğu belge bulunmadığından, talebin reddine karar verilmiştir. Kararda ayrıca, temyiz dilekçesinin verildiği sırada ve yasal temyiz süresi içerisinde gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmemiş olması sebebiyle, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 434. maddesi gereğince, ret kararının hükmü temyiz eden davacı vekiline tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten sonra geri çevrilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- Adli yardım talebi için gereken şartlar: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 335-336 maddeleri
- Temyiz isteği ve temyiz harçları: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 434. maddesi
- Geçici 3. madde ve temyiz: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun temyize ilişkin hükümleri. İçtihadı Birleştirme Kararı 5/1 sayılı hükmü de bu konuda referans gösterilmektedir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
No : 2020/61-2021/1042
İlk Derece
Mahkemesi : ... 33. İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı HMK'nun 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup, adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay'a da yapılabilir ve talep hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilebilir.
Davacı vekilinin adli yardım talebi ile ilgili olarak yapılan incelemede, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 335 vd. maddeleri uyarınca, adli yardım talebinde bulunan kimsenin, kendisiyle ailesini geçindirmek bakımından önemli bir zarurete düşürmeksizin davanın gerektirdiği giderleri ödemekten kısmen veya tamamen aciz içinde bulunduğunu (fakirlik şartı) ve davasında veya savunmasında haklı olduğunu (haklı olma şartı) ispat etmesi gerekir. Aynı Kanunun 336/2. maddesine göre de talepte bulunan kişi, iddiasını dayandırdığı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorundadır. Somut uyuşmazlıkta ise davacı vekili tarafından herhangi bir belge sunulmadığı, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davacının gerekli şartları taşımadığı anlaşılmakla, davacı hakkındaki adli yardım talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
“Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434. maddesi (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesinde yer alan 1086 sayılı Yasanın temyize ilişkin hükümlerinin uygulanmasının gerektiğine ilişkin düzenleme gereğince) ile ilgili 25.01.1985 gün ve 5/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hükmü gereğince, temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin eksik ödenmiş veya hiç ödenmemiş olduğunun sonradan anlaşılmış bulunması halinde, karar veren Hakim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde tamamlanması veya ödenmesi, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir.”
Davada ise, yukarıda sözü edilen yasa ve İçtihadı Birleştirme Kararı hükmüne aykırı olarak hükmü temyiz eden davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinin verildiği sırada ve yasal temyiz süresi içerisinde gerekli maktu harç ve giderlerin tamamı ödenmemiş bulunmaktadır. Böyle olunca da, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun anılan maddesinde öngörülen prosedür işletildikten, şayet temyiz dilekçesinin reddi yönüne gidilirse anılan ret kararının hükmü temyiz eden davacı vekiline tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten, temyizin süresinde yapıldığı sonucuna varıldığı takdirde doğrudan iade edilmek üzere dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.