Esas No: 2022/6233
Karar No: 2022/8545
Karar Tarihi: 06.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6233 Esas 2022/8545 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/6233 E. , 2022/8545 K.Özet:
Davacı, çalıştığı firma tarafından sigortasız çalıştırıldığını iddia ederek hizmet süresinin tespiti ve yatmayan prim alacağı için dava açtı. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar verdi ancak temyiz sonucu yapılan incelemede eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu tespit edilerek bozuldu. 5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi atfı ile 506 sayılı Kanun’un 79/10 ve 5510 sayılı Kanun’un 86/9. maddeleri uyarınca bu tür davaların sosyal güvenlik hakkını korumak ve hak kayıplarını önlemek adına özenle yürütülmesi gerektiği belirtildi. Dosyada yapılan araştırmalara rağmen fiili çalışma olgusunun varlığı yöntemince araştırılarak tarafların beyanlarına başvurulması gerektiği belirtilerek ilk derece mahkemesi kararı bozuldu.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Dava, hizmet ve prime esas ücretin tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı ... Gıda Turizm Teks. Pet. Ürn. Tic. ve San. Ltd Şti.de 05.09.2005 tarihinde itibaren çalışmaya başladığına, sigortasının 02.03.2011 tarihinde yapıldığını, 01.09.2014 tarihine kadar kesintisiz şekilde çalıştığını, sigortasının ise tam olarak yatırılmadığını, davacının aylık 1.800,00 TL ücretle çalıştığını belirterek; davacının 05.09.2005-02.03.2011 yılları arasındaki hizmet süresinin tespitine ve gerçek maaş üzerinden yatmayan prim alacağına karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı işveren vekilinin, yargılama safahatındaki yazılı ve sözlü savunmalarında özetle; davacının iddialarının asılsız ve mesnetsiz olduğu ve davacının kurum denetmenine verdiği beyanlarının dikkate alınmasını ve dava dilekçesindeki beyanlarının kazanç elde etmek için olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Fer'i müdahil ... vekilinin, yargılama safahatındaki sözlü savunmalarında özetle; 2005-21.09.2009 tarihleri arasındaki hizmetlerinin 506 ve 5510 sayılı yasada belirtilen 5 yıllık hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Davanın reddine karar verildi.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
Davacı vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili; müvekkilin kamu düzenine aykırı olarak sigortasız çalıştırıldığını, dinlenen kamu tanıklarının ifadeleri ile dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun müvekkilinin davalı ... yerinde sigortasız çalıştığını kanıtlar nitelikte olduğunu, davanın kabulü yerine reddi şeklinde verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi atfı ile 506 sayılı Kanun’un 79/10 ve 5510 sayılı Kanun’un 86/9. maddeleridir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 12.10.1988 doğumlu olan davacının, 02.03.2011-31.08.2014 tarihleri arasında, 29682 sicil sayılı dosyada işlem gören davalıya ait ekmek fırını işyerinden sigortalı bildirimlerinin yapıldığı, davacının 20.05.2008-21.09.2009 tarihleri arasında askerlik hizmetini yerine getirdiği, 02.03.2011 tarihinde davacının davalıya ait işyerinde işyerinde işe başladığına ilişkin işe giriş bildirgesinin bulunduğu, davacının 22.11.2013 tarihli şikayet dilekçesi ile davalı işyerinde 2008 yılından beri kayıt dışı çalıştırıldığının belirtilmesi üzerine, 08.05.2014 tarihinde davalı işyerinde yapılan durum tespitinde, davacının bu sefer “ 02.03.2011 tarihinden itibaren davalı işyerinde çalıştığını, işe başladığı gün aldığı ücret üzerinden sigortasının yapıldığını, işyerinde sigortasız çalışan olmadığını, kendi adı kullanılmak suretiyle şikayette bulunulmuş olduğunu” belirttiği, Mahkemece dosya kapsamında dinlenen bordro tanıklarının davacının çalışma süresinin başlangıcı konusunda çelişkili ifadelerinin bulunduğu, davacı asilin 16.10.2020 günlü beyanında, Kurum denetmen raporundaki imzanın kendisine ait olduğunu, ancak ifade tutanağındaki belirtmiş olduğu tarihte ... yerine başlamadığını, ... verenin baskısı ile ve işten çıkarılma korkusu ile bu şekilde beyanda bulunduğunu ve kendisinin o tarihlerde yeni evlendiği, borçlarının olduğunu beyan ettiği, Mahkemece davacının iradesini sakatlayan bir durumu olduğunu ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmişse de; Mahkemece verilen karar eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalıdır.
Mahkemece fiili çalışma olgusunun varlığı yöntemince araştırılarak, çalışmanın geçtiği işyerine ait uyuşmazlık konusu döneme ilişkin tüm bordro kayıtları ile işyerine ait tescil ve kapsam durumunu belirtilen kayıtların Kurumdan celbi sağlanmalı, dinlenen tanıkların hizmet cetvellerinin getirtilmeli, re’sen araştırma ilkesi kapsamında davalı işyerinin bordrolarında uyuşmazlığa konu dönemin tamamını kapsar şekilde çalışması bulunan kayıtlı ve tarafsız bordro tanıkları re’sen belirlenerek, yeteri kadarının beyanlarına başvurulmalı; davacının hangi tarihte işe başladığı hususu açıkça sorulmalı, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanları alınmalı, sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu araştırılmalı, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.