Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6469 Esas 2022/8543 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6469
Karar No: 2022/8543
Karar Tarihi: 06.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6469 Esas 2022/8543 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İşçi, işveren Hasan Albayrak'ta hizmet tespiti istemiştir. Davacının, davalılar murisi ...a ait işyerinde çalışma süresi, ücreti ve hizmet akdi ile çalıştığı tespit edilmiştir. Davalılar ve feri müdahil Kurum vekili, davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesi davanın kabulüne, istinaf mahkemesi ise esastan reddine karar vermiştir. Temyiz incelemesinde, murisin tüm mirasçılarının dahil edilmediği ve delillerin yeniden toplanması gerektiği vurgulanmıştır. Bu nedenle, istinaf kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi hükmü bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak HMK'nın 50. maddesi (taraf ehliyeti), 124/3. maddesi (iradi değişiklik) ve 373/1. maddesi (kararın bozulması) detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
10. Hukuk Dairesi         2022/6469 E.  ,  2022/8543 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
    İlk DereceMahkemesi: ... 3. İş Mahkemesi



    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir
    İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalılar ve feri müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının davalı ... vekili ve feri müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı, işveren Hasan Albayrak yanında geçen ve Kuruma bildirilmeyen 25/12/1983 - 05/04/1984 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespitini istemiştir.
    II-CEVAP:
    Davalılar ... ve ... davanın reddini istemiştir.
    Feri müdahil Kurum vekili, davanın reddini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE
    MAHKEME KARARI
    Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının davalılar murisi ...a ait 2.2322.24148134.02 sayılı işyerinde, 25/12/1983-31/12/1983 tarihleri arasında 7 gün, günlük 544 TL( eski TL) ücretle, 01/01/1984-05/04/1984 tarihleri arasında 95 gün, günlük 744 TL (eski TL) ücretle 506 sayılı Yasa kapsamında hizmet akdi ile çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesi, davalılar vekilleri ve feri müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı ... vekili, davacının fiili çalışmasının varlığını ispatlayamadığını, sadece işe giriş bildirgesinin verilmiş olmasının sigortalının o iş yerinde bir gün süre ile çalıştığına karine teşkil etse de fiili çalışmanın varlığını ispatlamamakta olduğunu, yapılan bilirkişi incelemesinin işe giriş bildirgesi aslı üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığını ortaya koyduğunu belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    Feri müdahil Kurum vekili, davacının taleplerinin hukuka uygun delillerle ispat edilmiş olmadığını, talep beyan ve itirazları dikkate alınmadan karar verildiğini, Kurumun dava açılmasına sebebiyet vermediği gözetilerek aleyhe yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dosya kapsamından, dava dilekçesinde uyuşmazlık konusu dönemde çalışılan işyerinin işveren ...a ait olduğu belirtildiği, işveren ...ın davadan önce 19.11.2008 tarihinde vefat ettiği, sonradan ölüm nedeniyle davaya ...ın mirasçılarından ... ve ...’a dahil edildiği anlaşılmıştır.
    01.10.2011 günü yürürlüğe girerek 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taraf ehliyeti” başlığını taşıyan 50’inci maddesinde, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu belirtilmiştir. Buna göre taraf ehliyeti, davada taraf olabilme yeteneği olup, medeni (maddi) hukuktaki medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyetinin medeni usul hukukunda büründüğü şekildir. Medeni hukuktaki haklara ve borçlara sahip olma ehliyeti hak ehliyetini oluşturmakta, gerçek ve tüzel kişiler bakımından geçerli olmaktadır. Hak ehliyeti bulunan her gerçek ve tüzel kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 28’inci maddesinde ise, kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayıp ölümle sona erdiği ve çocuğun hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde ettiği hüküm altına alınmış olup, gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti ölümle sona erdiğinden, ölmüş kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. maddesinde, taraf ve dava ehliyetine sahip olunması, dava şartı olarak düzenlenmiş ise de; anılan Yasanın tarafta iradi değişikliği düzenleyen 124/3. maddesinde, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği belirtilmiştir.
    Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında, inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; Mahkemece, işveren ...ın nüfus kaydına göre başka mirasçılarınında mevcut olduğu, ancak bu kişinin davaya katılımının sağlanmadığı, mirasçıların tümü davaya dahil edilmeden yargılamanın bir kısım mirasçılar tarafından yürütülerek hüküm kurulduğu anlaşılmakla; murisin tüm mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın karar verilmiş olması isabetsizdir.
    Hal böyle olunca, Mahkemece, davalı mirasçısına usulüne uygun olarak tebligat yapılmalı, mirası reddetmeyen mirasçıların mecburi dava arkadaşı olarak davada yer almaları sağlanmalı, davaya dâhil edilen mirasçının gösterdiği deliller toplanmalı ve elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    O halde, davalı ... vekili ve feri müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 06.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara