Esas No: 2008/1-160
Karar No: 2008/174
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2008/1-160 Esas 2008/174 Karar Sayılı İlamı
Ceza Genel Kurulu 2008/1-160 E., 2008/174 K.
"İçtihat Metni"
R.... K.....’nın 14.08.2001 tarihinde arkadaşları ile birlikte kasten adam öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarını işlediği sırada ruhsatsız silah ta kullanması olayıyla ilgili olarak Çarşamba C.Başsavcılığınca 20.09.2001 gün ve 2150-112 sayılı iddianame ile açılan kamu davası sonunda; Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesince 15.10.2002 gün ve 167-170 sayı ile; “
“(Diğer hükümler yanında) …
…6136 sayılı Yasanın 13/1 ve 765 sayılı Yasanın 59/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 9 ay 10 gün hapis ve 128.129.040 lira ağır para cezası ile tecziyesine, başkaca indirime ve artırıma yer olmadığına,…
…” hükmedilmiş olup, sanık R.... K..... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılıktan verilen hüküm; temyize yetkisi bulunan sanık tarafından temyiz edilmeyip, temyize yetkili olmayan müdahiller vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay 1. Ceza Dairesince 15.10.2003 gün ve 1228-2350 sayı ile; “
“(Diğer hükümlerle ilgili kararlar yanında) Müdahiller vekilinin sanık R.... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan hükmü temyize yetkisi bulunmadığından bu suça yönelik temyiz talebinin CYUY.nın 317. maddesi uyarınca reddine..”
” karar verilmek suretiyle kesinleşmiştir.
Bunun üzerine; yerel Cumhuriyet Savcısının başvurusu ve T.C. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 13.08.2004 gün ve 36629 sayılı yazısıyla T.C. Adalet Bakanının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 06.09.2004 gün ve 157489 sayı ile; “
“..Hükümlü R.... K.....’nın 27.09.1984 doğumlu olup suç tarihi olan 14.08.2001 tarihinde onsekiz yaşını doldurmamış bulunduğu; bu nedenle her bir eylemi bakımından TCK nun 55/3. maddesi uygulanması gerekirken TCK nun 450/1. maddesince kurulan hükümlerde yaş nedeniyle indirim yapıldığı halde 6136 sayılı Kanunun 13/1. maddesine aykırılık suçundan kurulan hükümde TCK nun 55/3. maddesi gereği indirim yapılmamış bulunulmasında isabet görülmemiştir.”
” şeklinde, yasa yararına bozma ihbarında bulunulmuş, Yargıtay 1. Ceza Dairesince de 14.10.2004 gün ve 3783-3433 sayı ile; “
“Yargıtay C.Başsavcılığının yazılı emre dayalı 06.09.2004 gün ve 2004/157489 sayılı tebliğnamesindeki gerekçe ve sonuç düşünce yerinde görüldüğünden;
a) Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesi nin 15.10.2002 gün ve 2001/167 esas, 2002/170 karar sayılı kararının CYUY.nın 343. maddesi gereğince bozulmasına,
b) 6136 Sayılı Yasanın 13/1. maddesi uyarınca verilen 2 yıl hapis ve 142.365.600 lira ağır para cezasının TCY.nın 55/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirilmesine, TCY.nın 59. maddesi uyarınca 1/6 oranında yapılacak indirimlerin bulunacak bu miktarlar üzerinden yapılmasına, sonuç cezanın 1 yıl 1 ay 10 gün hapis ve 79.925.000 lira ağır para cezası olarak belirlenmesine, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına”
” karar verilmiştir.
01.06.2005 tarihinde yapılan yasa değişikliklerinin ardından; 24.06.2005 tarihinde kesin hükümde değişiklik yargılaması için hükmün yeniden ele alınması üzerine, yapılan duruşmalı yargılama sonunda Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesince 07.07.2005 gün ve 218-21 sayı ile; “
“Hükümlü R.... K.....’nın 6136 sayılı Yasanın 13/1 ile 5237 sayılı Yasanın 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 5 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına”
” hükmedilmiş, hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine de; Yargıtay 1.Ceza Dairesince 24.10.2007 gün ve 4120-7701 sayı ile; “
“1- 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçuna müdahale mümkün olmadığından, müdahiller vekilinin hükümlü R.... yönünden bu suça yönelik temyiz talebinin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
2) …
…. ve saireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;
a)…
…..b)…
….c)…
….
d) Hükümlü R.... yönünden 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan hükümde; uyarlama yargılaması sonucu kurulan hükümde kazanılmış haktan söz edilemeyeceğinden, temel para cezasının 141 YTL, 5237 sayılı TCK.nun 31/3. maddesinin uygulanması ile verilen para cezasının 70 YTL. ve 62. maddesinin uygulanması sonucu verilen para cezasının 58 YTL. adli para cezası olarak değiştirilmesine..”
” ve hükmün bu suretle 1412 sayılı CMUK nun 322. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Bu karara Yargıtay C.Başsavcılığınca 02.06.2008 gün ve 102590 sayı ile;
“Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesinin 07.07.2005 gün ve 2003/218 esas, 2004/21 Ek karar sayılı dosyasının incelenmesinde;
İzinsiz silah taşımak suçundan hükümlü R.... K.....’nın suç tarihinde 15-18 yaş grubu içinde yer aldığı ve hakkında 5237 sayılı TCK.nun 31/3. maddesinin uygulanmasına rağmen, adli sicil kaydının olmadığı da gözetilerek 5237 sayılı TCK.nun 50/3. maddesi uyarınca hükmedilen hürriyeti bağlayıcı cezanın süresinin 10 ay hapis olduğu gözetilmeden 5237 sayılı TCK.nun 50/1. madde-fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevirme zorunluluğu bulunduğu halde, hükümlüye verilen 10 ay hapis cezası için seçenek yaptırım uygulanmadığı anlaşılmıştır.”
” açıklamasıyla, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin hükümlü hakkında izinsiz silah taşımak suçundan verilen düzelterek onama kararının kaldırılmasına ve bu hususa ilişkin Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi itiraz yoluyla talep edilmiştir.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Ceza Genel Kurulu’ndaki inceleme, hükümlü R.... K..... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırı davranmak suçundan verilen hükme hasren yapılmıştır.
Dosya incelendiğinde; suçun sübutuna ve vasfına ilişkin olarak herhangi bir hukuka aykırılığa rastlanmamıştır. Nitekim, Yerel Mahkeme, Özel Daire ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında da bu yönlere ilişen bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Bununla birlikte tartışılması gereken iki değişik sorun tespit edilmiştir.
Bunlardan birincisi, itirazın da konusunu teşkil eden husustur. Gerçekten de 5237 sayılı TCK nun 50/3. maddesinde son derece açık bir ifadeyle; “
“Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla, mahkum olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkum edildiği bir yıl ve daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.”
” hükmüne yer verilmiştir.
Şu halde sonuç olarak hükmedilen hürriyeti bağlayıcı cezanın 1 yılın altında (10 ay hapis ve 58 YTL adli para cezası) olması nedeniyle, suç tarihinde 18 yaşından küçük ve sabıkasız olan sanık hakkındaki bu cezanın 5237 sayılı Yasanın 50. maddenin 1. fıkrasındaki tedbirlerden birine çevrilmesi zorunlu, bu zorunluluğa uyulmamış olması da yasaya aykırıdır.
İkinci sorun, 07.07.2005 olan hüküm tarihi itibarıyla değilse de, Özel Daire Kararının verildiği tarih olan 24.10.2007 itibarıyla 15.07.2005 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun yürürlükte olmasıyla ilgilidir. Bu durumda, Özel Daire kararından önce fakat hüküm tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasasının 23. maddesinde yer alan ve hükümlü lehine olarak sonradan ihdas edilmiş olan “
“hükmün açıklanmasının geri bırakılması”
” müessesesinden hükümlünün de yararlanıp yararlanmayacağının değerlendirilebilmesi için hükmün bozulması ve dosyanın Yerel Mahkemeye gönderilmesi gerekirken, onama kararı verilmesi isabetli değildir.
Bu itibarla; “
“hükmün açıklanmasının geri bırakılması”
” müessesesinin uygulanabilme koşullarının var olduğu da tespit edildiğinden, işaret edilen her iki hukuka aykırılıkla ilgili olarak birlikte değerlendirme yapılması ve hükümlünün hukuki durumunun buna göre belirlenmesi için Özel Daire kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:Açıklanan nedenlerle,
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının genişletilmek suretiyle KABULÜNE,
2-Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 24.10.2007 gün ve 4120-7701 sayılı onama kararının, hükümlü R.... K..... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırı davranmaktan verilen hükümle sınırlı olmak üzere KALDIRILMASINA,
3-Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesinin 07.07.2005 gün ve 218-21 sayılı hükmünün hükümlü R.... K..... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırı davranmaktan verilen hükümle sınırlı olmak üzere; hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesi ve 5237 sayılı Yasanın 50/3. maddesindeki tedbire çevirme zorunluluğunun birlikte değerlendirilmesi için BOZULMASINA,
4-Dosyanın Çarşamba Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 17.06.2008 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.