Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5047 Esas 2022/8509 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5047
Karar No: 2022/8509
Karar Tarihi: 06.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5047 Esas 2022/8509 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, çalıştığı işyerindeki hizmet süresinin tespiti için davalıya dava açtı. Ancak davalı işveren, dava açıldığında ölmüştü. Mahkeme, ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı gerekçesiyle davayı reddetti. Ancak davacı tarafından mirasçıların dahil edilmesi sağlandıktan sonra dava yeniden açıldı. Temyiz incelemesinde, ölü davalı aleyhine açılan davada hüküm kurulamayacağı ancak yanılgılı değerlendirme sonucu hüküm kurulduğu anlaşıldı. Bu nedenle, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA karar verildi.
Kanun Maddeleri:
- HMK m.50: Bir davada taraf ehliyeti medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olmakla mümkündür.
- TMK m.28: Hak ehliyeti tam ve sağ doğum koşuluyla ana rahmine düşme anında başlayıp kişinin ölümüne kadar devam eder.
- HMK m.55: Bir tarafın ölümü halinde, mirasçılar mümkünse kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar davanın beklemesi gerekir.
- HMK m.124: Maddi bir hatadan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği istekleri, karşı tarafın rızası aranmaksızın kabul edilebilir.
10. Hukuk Dairesi         2022/5047 E.  ,  2022/8509 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I- İSTEM
    Davacı vekili,davacının, davalı ...’ye ait ... Soğutma Sanayii unvanlı işyerinde 01/10/1985 tarihinden itibaren çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    II- CEVAP
    Mirasçı ... vekili, müvekkilinin murisinin 2007 yılında vefat ettiğini ve ölü kişi aleyhine dava açılamayacağını, müvekkilinin dahili dava yoluyla davada taraf yapılmasının hukuka uygun olmadığını, davacının çalıştığını iddia ettiği tarihlerin açıklattırılması gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    Mirasçı ... vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, davanın reddini talep etmiştir.
    Fer'i Müdahil ... Başkanlığı vekili, hizmet tespitine yönelik davalar kamu düzenini ilgilendirdiğinden özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiğini , davanın reddini savunmuştur.
    III- MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    Mahkemece, davalı ...'nün dava tarihinden önce 29/01/2007 tarihinde vefat etmiş olduğu, ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı, HMK 114/1-d bendi gereğince dava şartının mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı yasanın 353/1-b.1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    IV- TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinden yaklaşık 29 yıl önce ayrıldığını,müvekkilinin davalının sağ olup olmadığını, mirasçılarının kimler olduğunu bilmesinin beklenemeyeceğini,mahkemece taraf değişikliği istemi kabul edilerek mirasçıların davaya dahil edilmesi sağlandığı halde, daha sonra dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararı temyiz etmiştir.
    V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Bir davada taraf ehliyeti medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olmakla mümkündür (HMK m.50). Medeni haklardan yararlanma, yani hak ehliyeti tam ve sağ doğum koşuluyla ana rahmine düşme anında başlayıp, kişinin ölümüne kadar devam eder (TMK m.28). Bu nedenle HMK’da taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar davanın erteleneceği; bununla beraber hâkimin, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebileceği öngörülmüştür (HMK m.55; HUMK m.41). Ne var ki, Kanun’da ölü kişiye karşı dava açılması hâlinde nasıl davranılacağı gösterilmemiştir.
    Kural olarak ölü kişi adına ve ölü kişiye karşı dava açılması olanağı bulunmamaktadır. Aynı şekilde kural olarak ölü kişi aleyhine dava açılması durumunda davanın mirasçılara yöneltilmesine de olanak yoktur. Zira yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, ölü kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Esasen dava açarken davacıdan davalının bu ehliyet durumunu araştırması beklenir. Ne var ki davacının, davalının ölü olduğunu bilmemesi kimi zaman hataya dayalı olabilir. Nitekim HMK’nın 124’üncü maddesinde; “ Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu maddenin gerekçesinde de vurgulandığı üzere, taraf değişikliğini mutlak olarak davalının rızasına bağlamak, yargılama ilişkisini katı bir forma bağlayacaktır ki, bu da yargılamaya hakim olan ilkelerden “usul ekonomisi ilkesi” (HMK m.30) ile bağdaşmaz.
    Dosyanın incelenmesinde, davalı ...’nün davanın açılmasından önce 29/01/2007 tarihinde vefat ettiği, davacı tarafından ölü davalı aleyhine 20/07/2020 tarihinde davanın açıldığı, davalı ...’nün vefat ettiğinin yargılama aşamasında anlaşılması üzerine mirasçılarına husumet yöneltildiği anlaşılmıştır.
    Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, vefat ettiği yargılama aşamasında anlaşılan ... mirasçıları aleyhine husumet yöneltilerek davaya devam edilmesinin usul ekonomisi ve HMK 124. maddesi kapsamında mümkün olduğu gözetilerek ,davacıya da hangi tarihler arasında hizmetinin tespitini talep ettiği açıklattırılarak, işin esasına girilmek suretiyle yapılacak yargılama sonunda bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara