Davacı vekili müvekkilinin İzmir 6.İş Mahkemesinin 2007/126 esas 2007/287 karar sayılı dosyasında açtığı işe iade davasının kabul edilerek temyiz edilmeksizin kesinleştiğini, 19.07.2007 tarihli ihtarla işe başlatılmak üzere işverene başvurduğunu, 06.08.2007 tarihinde davacıyı işe başladığını ancak 08.08.2007 tarihinde hak kazandığı 4 aylık boşta geçen süre ücreti ödenmediği için iş akdini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; kıdem tazminatı,boşta geçen süre ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının kötü niyetli olduğunu, kendilerinden ödeme talep etmediğini, kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, 4 aylık sürenin kıdemine eklenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece istekler hüküm altına alınmıştır.
Davacı davalı işverene gönderdiği 19.07.2007 tarihli ihtarla işe başlatılmak istediğini bildirmiş, boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatının ödenmesiyle ilgili herhangi bir talepte bulunmamıştır. Davalı işveren 06.08.2007 tarihinde davacıyı işe başlatmış, davacı 08.08.2007 tarihli telgrafla hak kazandığı 4 aylık boşta geçen süre ücreti ödenmediği için iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini işverene bildirmiştir.
İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez.
Somut olayda davacının işe iade istemli ihtarnamesinde boşta geçen süre ücretinin ödenmesiyle ilgili herhangi bir talebi bulunmadığı gibi işe başladıktan sonra da yöntemine uygun şekilde işvereni temerrüde düşürücü bir işlem yapmamıştır. Davacı işçinin işe başlatılmasından 2 gün sonra boşta geçen süre ücretinin ödenmediği gerekçesiyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini iddia ettiği dikkate alındığında işe başlama isteğinin
samimi olmadığı, iş ilişkisinin sürdürülmesine yönelik samimi bir irade ortaya koymadığı, salt işe iade davasının parasal sonuçlarından yararlanmak için başvuru yaptığı açıktır. Mahkemece bu husus değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10/10/2011 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Davacı işçinin işe iadesine ilişkin kesinleşmiş karara dayanarak işe başlatılmak için süresinde yaptığı başvuru üzerine işe başlatıldığı, ancak boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının ödenmemesi üzerine iş sözleşmesini feshettiği konusu tartışmasızdır. Kesinleşmiş işe iade kararına dayanılarak yapılan başvurunun ardından işe başlatılan işçiye yine mahkemece belirlenmiş bulunan ücret ve diğer haklarının hemen ödenmesi gerekir. Boşta geçen süre ücreti ve diğer haklar için işverenin ayrıca temerrüde düşürülmesine gerek bulunmamaktadır. İş güvencesi hükümlerinin amacı da bu doğrultuda yorum yapılmasını gerektirmektedir. Davacının feshi haklı nedene dayandığından mahkeme kararının onanması gerektiği görüşüyle sayın çoğunluğun kararına katılamıyoruz.