"İçtihat Metni"
Hırsızlık suçundan sanık A........ Y.....’nın 765 sayılı TCY’nın 492/1, 522, 523 ve 81/2. maddeleri uyarınca 5 ay 36 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 23.12.1996 gün ve 1768–
–1436 sayılı hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
5237 sayılı TCY’nın yürürlüğe girmesiyle istem üzerine dosyayı ele alan Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesince 03.06.2005 gün ve 1768-1436 sayı ile, dosya üzerinden yapılan değerlendirme sonucu yeni Yasa lehe kabul edilerek, 5237 sayılı TCY’nın 142/1-b, 143, 145, 168 ve 53. maddeleri uyarınca sonuç olarak 3 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükümlünün temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 06.03.2008 gün ve 16809-4856 sayı ile;
“Sanığa yüklenen hırsızlık suçunun lehe olduğu belirlenen 765 sayılı TCY’nın 102/4. maddesinde öngörülen 5 yıllık asli zamanaşımına tabi olduğu ve suçun işlendiği 04.11.1994 tarihinden incelemenin yapıldığı tarihe kadar aynı Yasanın 104/2. maddesinde belirtilen 7 yıl 6 aylık sürenin geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle bozulmasına, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkındaki kamu davasının 765 sayılı TCY’ nın 102/4 ve 104/2.maddeleri uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA (DÜŞÜRÜLMESİNE)…
…” karar verilmiştir.
Yargıtay C.Başsavcılığı ise 12.05.2008 gün ve 147484 sayı ile;
“...kesin hükümle sonuçlanmış olan bu davada dava zamanaşımına ilişkin hükümlerin uygulanmasına ve kamu davasının ortadan kaldırılmasına yasal imkân bulunmamaktadır.”
” gerekçesiyle itiraz yasa yoluna başvurmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Hırsızlık suçundan sanık A........ Y.....’nın 765 sayılı TCY’nın 492/1, 522, 523 ve 81/2. maddeleri uyarınca 5 ay 36 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yerel Mahkemece verilen 23.12.1996 gün ve 1768–
–1436 sayılı hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiş, 5237 sayılı TCY’nın yürürlüğe girmesi üzerine dosya üzerinden yaptığı değerlendirme sonucu Yerel Mahkeme yeni Yasayı lehe kabul ederek hükümlünün 5237 sayılı TCY’nın 142/1-b, 143, 145, 168 ve 53. maddeleri uyarınca sonuç olarak 3 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmetmiş, hükümlünün temyiziyle dosyayı inceleyen Özel Daire ise suçun işlendiği 04.11.1994 tarihinden incelemenin yapıldığı tarihe kadar 7 yıl 6 aylık sürenin geçmiş bulunması gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar vermiştir.
Görüldüğü gibi Özel Daire ile Yargıtay C.Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; somut olayda zamanaşımı nedeniyle kamu davasının ortadan kaldırılmasına (düşürülmesine) karar verilip verilemeyeceğine ilişkindir.
5252 sayılı Yasanın “
“Lehe olan hükümlerin uygulanmasında usul”
” başlıklı 9. maddesinin 4. fıkrasındaki, “
“Kesin hükümle sonuçlanmış olan davalarda, sonradan yürürlüğe giren bir kanunla ilgili olarak lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması amacıyla yapılan yargılama bakımından dava zamanaşımına ilişkin hükümler uygulanmaz.”
” şeklindeki düzenleme nedeniyle lehe yasa uygulaması amacıyla yapılacak uyarlama yargılamasında dava zamanaşımına ilişkin kuralların uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
Bu itibarla, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulü ile Özel Dairenin zamanaşımı nedeniyle verdiği kamu davasının düşürülmesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesinin yapılması için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle,
1-Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2-Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 06.03.2008 gün ve 16809-4856 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3- Dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına
TEVDİİNE, 17.06.2008 günü yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.