Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/6903 Esas 2011/2513 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6903
Karar No: 2011/2513

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/6903 Esas 2011/2513 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı işçi bölge satış müdürü olarak çalışırken iş akdinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederek işe iade istemiyle birlikte kıdem-ihbar tazminatları, işe başlatmama tazminatı farkı, boşta geçen süre ücreti farkı ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesini talep etmiştir. Davalı işveren ise davacının tüm alacaklarının ödendiğini savunmuştur. Mahkeme, işe başlatmama tazminatı farkı ve boşta geçen süre ücreti farkı dışındaki alacaklar yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Kararda, işe iade davası sonrasında işe başlatılmaması halinde iş sözleşmesinin işverence feshedilmiş sayıldığı belirtilmiş ve işe başlatmama tazminatının fesih tarihindeki ücrete göre hesaplanması gerektiği ifade edilmiştir. Boşta geçen süreye ait en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklar için feshi izleyen dönem ücretlerine göre hesaplama yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, işe iade davası ile tespit edilen en çok 4 aya kadar boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklar için de 4857 sayılı İş Kanunu'nun 34. Maddesinde sözü edilen özel faiz türünün uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
İhtarname tarihinin belirlenemediği için ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı için faiz başlangıç tarihinin bu duruma göre belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Diğer alacak
22. Hukuk Dairesi         2011/6903 E.  ,  2011/2513 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 7. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 17/12/2008
    NUMARASI : 2006/2-2008/1114

    Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı bölge satış müdürü olarak çalışırken iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, işe iade isteminin kabul edilip yasal haklarının hüküm altına alındığını ancak işverence hak ve alacaklarının eksik ödendiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları  saklı kalmak kaydıyla; kıdem-ihbar tazminatları, işe başlatmama tazminatı farkı, boşta geçen süre ücreti  farkı ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının  tüm alacaklarının ödendiğini, başkaca alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Yerel mahkemece, işe başlatmama tazminatı farkı, boşta geçen süre ücreti  farkı dışındaki alacaklar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır.
    İşe başlatmama tazminatının da fesih tarihindeki ücrete göre hesaplanması gerekir.
    Boşta geçen süreye ait en çok 4 aya kadar  ücret  ve diğer haklar için  ise, feshi izleyen dönem ücretlerine göre hesaplama yapılmalıdır. Geçersiz sayılan fesih tarihinden sonra  boşta geçen  en çok dört aylık sürede işçinin çalışması devam ediyormuş gibi ücret ve
    diğer haklar belirlenmelidir.
    Boşta geçen sürenin en çok 4 aylık kısmı içinde gerçekleşen diğer haklar kavramına, ikramiye, gıda yardımı, yol yardımı, yakacak yardımı ve servis hizmeti gibi  para ile ölçülebilen haklar dahil edilmelidir. .
    İşe iade davası ile tespit edilen en çok 4 aya kadar boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklar için de 4857 sayılı İş Kanununun  34.  Maddesinde  sözü  edilen  özel  faiz  türü uygulanmalıdır. Ancak işe başlatmama tazminatı niteliği itibarıyla tazminat  olmakla uygulanması gereken faiz, yasal faiz  olmalıdır.
    Somut olayda   boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklarla işe başlatmama tazminatı ilk fesih tarihi olan 17.11.2003 tarihindeki ücrete göre hesaplanarak işverence ödendiği için  davacının fark alacağının bulunmadığı sonucuna varılarak istemlerin reddi doğru olmamıştır. Mahkemece davalı işveren tarafından bu kalemlerde hangi alacak için ne kadar ödeme yapıldığı araştırılıp sorulmalı,konusunda uzman bir bilirkişiye yukarıda açıklanan ilke ve esaslar doğrultusunda yeniden hesaplama yaptırılmalı, işverence yapılan ödemeler ilgili kalemden mahsup edilmek suretiyle davacının fark alacakları belirlenmelidir.
    Öte yandan davacının davalı işverene 07.03.2005 tarihli ihtarnameyi göndererek alacaklarının ödenmesini istediği anlaşılmaktadır. Dosyada ihtarnamenin tebliğ şerhi bulunmadığından temerrüt tarihi anlaşılamamaktadır. Mahkemece ilgili noterden ihtarnamenin tebliğ belgesi getirtilerek davacının talebi açık olduğundan ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağında faizin başlangıç tarihinin buna göre belirlenmesi gerekmektedir.
    Dava konusu diğer alacaklar yönünden   işe başlatmama tarihindeki emsal ücret olarak davacı tarafından bildirilen ve davalının açıkça itiraz ettiği başka bir işyerinin Bölge müdürünün maaşını hesaplamaya esas alınması doğru görülmemiştir. Mahkemece yapılacak iş, davalı işverenden varsa emsal nitelikteki işçilerin işe başlatmama tarihindeki ücretlerini gösterir belgelerin istenmesi, ilgili meslek odaları ve sendikalardan emsal ücret araştırması yapılması ve buna göre konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre bir hüküm kurulmasıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

    Hemen Ara