Esas No: 2011/6982
Karar No: 2011/2499
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/6982 Esas 2011/2499 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/11/2008
NUMARASI : 2007/75-2008/363
Davacı, ....... Kurumu A.Ş.nin Samsun depo şefliğinde işçi olarak çalışmakta iken, işyerinin özelleştirilmesi nedeni ile 14.06.2004 tarihinde iş sözleşmesinin feshedildiğini, iş kaybı tazminatının eksik ödendiğini iddia ederek fark tazminat isteğinde bulunmuştur.
Davalı, davacının iş kaybı tazminatının tam olarak ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece isteğin kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı kurum tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, iş kaybı tazminatının belirlenmesinde işçiye yapılan hangi tür ödemelerin dikkate alınacağı, iş sözleşmesinin feshedildiği tarihte yapılan tüm ödemelerin göz önünde bulundurulup bulundurulamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın normatif dayanağı olan 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine İlişkin Kanunun 21. maddesinin üçüncü fıkrasında "iş kaybı tazminatı, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 77 ve 78. maddesindeki usul ve esaslar çerçevesinde belirlenecek günlük net kazanç tutarıdır." kuralına yer verilmiştir.
506 sayılı Kanunun 77. maddesi işverenlerin ödeyecekleri sigorta priminin belirlenmesine ilişkin olup, işçinin o ay için hak ettiği ücreti, prim, ikramiye gibi her çeşit istihkakların ve idari veya yargı makamları tarafından verilen karar gereğince aynı türdeki ödemelerin prime esas alınacağı belirtilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre, yolluk, çocuk ve aile yardımı, ölüm, doğum ve evlendirme yardımları, ayni ve sosyal yardımların prime esas kazancın belirlenmesinde dikkate alınması mümkün değildir.
Somut olayda, mahkemece alınan bilirkişi raporunda üç seçenekli hesaplama yapılmış olup, (C) seçeneğinde yapılan hesaplama hükme esas alınmıştır. Ancak, anılan seçenekte davacının son günlük net kazancı hesaplanırken davacıya iş sözleşmesinin feshedildiği tarihte ödenen 60 günlük yıllık izin ücreti dikkate alınmıştır. Yıllık izin ücreti yukarıda belirtilen düzenlemeye gore son aylık kazanç kapsamında değildir. Bu ödeme, işçinin çalıştığı tüm süre boyunca hak kazandığı yıllık izinlerin fesihten sonra ödenen bedeldir. Bu nedenle, bilirkişinin yıllık izin ücretini dahil etmediği (B) seçeneğinde yapılan hesaplamanın dikkate alınması gerekirken, yıllık izin ücretine göre hesaplamanın yapıldığı (C) seçeneği esas alınarak hüküm kurulmuş olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 10.10.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.