Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/6977 Esas 2011/2494 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6977
Karar No: 2011/2494

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/6977 Esas 2011/2494 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı şirket, çalışanı olan davacının iş sözleşmesini feshetmişti. Davacı, feshin yargıda geçersiz sayıldığını ve işe iade edilmesi gerektiğini iddia ederek boşta geçen süre için ücret ödenmesini talep etti. Mahkeme, davacının talebini kabul ederek hüküm verdi. Ancak davalı şirket, ödenecek tutarın hesaplanmasında yapılan bir hata nedeniyle temyiz etti. Yüksek Mahkeme, temyiz itirazlarının çoğunluğunu reddetti ve ödenecek tutarın hesaplamasındaki hatayı gidermek için kararı bozdu. Kararda Borçlar Kanunu'nun 84-86. maddeleri detaylı bir şekilde açıklandı.
22. Hukuk Dairesi         2011/6977 E.  ,  2011/2494 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 4. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 25/12/2008
    NUMARASI : 2008/110-2008/683

    Davacı, davalı Şirketin işçisi olarak çalıştığını, 24.11.2006 tarihli davalı şirket duyurusu ile 31.12.2006 tarihi itibariyle fabrikanın üretim faaliyetlerine son verileceğinden iş sözleşmesinin İş Kanunu"nun 29. maddesine dayanılarak feshedildiğinin bildirildiğini, hukuka aykırı olduğu düşünülen bu fesih işlemine karşı İzmir 8. İş Mahkemesi"nin 2006/640 Esas sayılı dosyasında işe iade davası açılmış olup, yapılan yargılama sonucunda Mahkemenin 16.08.2007 tarihli kararıyla feshin geçersizliği ve işe iade ile yasal tazminatların ödenmesine karar verildiğini, kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin, 24.12.2007 tarihli kararıyla onandığını, onama kararı üzerine davalı Şirkete başvuruda bulunduğunu ve işe başlatılmadığını belirterek, boşta geçen süre için hesaplanan 4 aylık ücret, ikramiye ve diğer alacaklar ile işe başlatılmama tazminatı ile kıdem ve ihbar tazminatı  farkının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davacının çalıştığı fabrikanın kapatıldığını, davacının çalıştığı fabrikaya iade edilmesinin fiilen ve hukuken mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işveren tarafından yapılan kısmi ödemenin işçinin hangi alacağına mahsup edileceği noktasında toplanmaktadır.
    Uyuşmazlığın normatif dayanağı Borçlar Kanununun 84–86. maddeleridir. Borçlar Kanununun 84. maddesinde “Borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise kısmen icra eylediği tediyeyi resülmale mahsup edebilir. Alacaklı alacağın bir kısmı için kefalet, rehin veya sair teminat almış ise borçlu kısmen icra eylediği tediyeyi temin edilen veya teminatı daha iyi olan kısma mahsup etmek hakkını haiz değildir” kuralına yer verilmiş;
    85. maddesinde “birden fazla borçları bulunan borçlu, borçları ödemek zamanında bu borçlardan hangisini tediye etmek istediğini alacaklıya beyan etmek hakkını haizdir. Borçlu beyanatta bulunmadığı surette vukubulan tediye kendisi tarafından derhal itiraz edilmiş olmadıkça alacaklının makbuzda irae ettiği borca mahsup edilmiş olur” hükmü öngörülmüş; 86. maddede ise “kanunen muteber bir beyan vaki olmadığı yahut makbuzda bir güna mahsup gösterilmediği takdirde, tediye muaccel olan borca mahsup edilir. Müteaddit borçlar muaccel ise tediye, borçlu aleyhinde birinci olarak takip edilen borca mahsup edilir. Takibat vaki olmamış ise tediye, vadesi iptida hulül etmiş olan borca mahsup edilir. Müteaddit borçların vadeleri aynı zamanda hulül etmiş ise mahsup mütenasiben vaki olur. Hiç bir borcun vadesi hulül etmemiş ise alacaklı için en az teminatı haiz olan borca mahsup edilir” kuralı düzenlenmiştir.
    Somut olayda, davacının son bordrosunda ek tazminat adı altında ödeme yapılmıştır. Bu ödeme davalı şirket ile sendika arasında yapılan protokol gereğince feshin olumsuz sonuçlarını azaltmak için insan kaynakları teşvik ödemesi olarak nitelendirilmiştir. Yapılan bu ödemenin hüküm altına alınan alacaklardan mahsup edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara