Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/6149 Esas 2022/8593 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6149
Karar No: 2022/8593
Karar Tarihi: 07.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/6149 Esas 2022/8593 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacılar, iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemiyle dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, davacıların maddi tazminat taleplerini kabul etmiş ve manevi tazminat ödemeleri hakkında karar vermiştir. Ancak daha sonra mahkeme kararı Yargıtay tarafından bozulmuştur. Bozma sonrasında davacılar eş ve çocuklar tarafından temlik edilen alacakların kesin olarak tespit edilmediği için, son karar hatalıdır ve bozulması gerekmektedir. Mahkeme, temlikin hangi davacının, hangi alacağının ve ne miktarda devredildiğinin tespit edilmesi gerektiğini belirterek hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı HMK’nın 125. maddesi
- 4728 sayılı TMK’nın 25/4. maddesi
10. Hukuk Dairesi         2020/6149 E.  ,  2022/8593 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak ilamda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı ve davalılar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dosya kapsamından, davacılar eş ve çocukların 30/03/2012 tarihinde dava açarak eş için, 270.732,97 TL maddi, 150.000,00 TL manevi, çocuk ... için 45.439,30 TL maddi, 100.000,00 TL manevi, çocuk İbrahim için 31.181,53 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep ettikleri, mahkemece 06/11/2015 tarihli ilk kararında davacıların maddi tazminat taleplerinin kabulüne, eş lehine 35.000,00 TL, çocuklar lehine 15.000,00’er TL manevi tazminat ödenmesine karar verildiği, bu ilk kararın davanın taraflarınca temyiz edildiği, mahkeme kararının Yargıtay(Kapatılan) 21. Hukuk Dairesi’nin 27/09/2016 tarih ve 2015/22134 Esas, 2016/11775 Karar sayılı kararı ile hesaba esas alınan ücret ve manevi tazminatların az olduğu noktalarından bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozma ilamına uyulup ücret araştırması yapıldığı ve hesap raporu alındığı, sonrasında 15/03/2018 tarihinde davacı eş ...’ın ... isimli gerçek kişi ile Aliağa 1. Noterliği’nin 3012 yevmiye numaralı alacağın temliki sözleşmesi yaptığı, bu belgeye göre davacı eş ...’ın Aliağa İcra Müdürlüğü’nün 2015/8732 Esas sayılı dosyasının alacağının 600.000,00 TL’lik kısmını ...’a yine 600.000,00 TL bedel karşılığında temlik ettiği, temlikin ilişkin olduğu icra dosyasının takip talebine bakıldığında takibin ilamlı takip olduğu, icra emrinin ilk derece mahkemesinin 06/11/2015 tarihli ilk kararına ilişkin olduğu, icra emrindeki tutarların eş için 270.732,97 TL, çocuk ... için 45.439,30 TL, çocuk İbrahim için 31.181,53 TL (toplam 347.353,80 TL maddi tazminat) olduğu, yine eş için 35.000,00 TL, çocuklar için 15.000,00’er TL (toplam 65.000,00 TL) manevi tazminat olmak üzere toplam 412.353,80 TL maddi ve manevi tazminat ile bu tazminatların işlemiş 252.360,53 TL faizi, bunlara ek olarak yargılama gideri-vekalet ücreti ve bunların faizleri olmak üzere toplam 706.737,59 TL’ye ilişkin olduğu, temlik tarihi olan 15/03/2018 tarihi itibariyle dosya kapak hesabı yaptırıldığı, icra emrindeki toplam 706.737,59 TL’ye ek olarak tahsil harcı 64.313,12 TL, 27,70 başvuru harcı, 42.219,50 TL icra vekalet ücreti, 85.713,10 TL icra aşamasındaki faiz, 15,10 TL masraf olmak üzere toplam dosya alacağının 899.026,11 TL olduğu, anılan temlik ile davacı eşin bu icra dosyasındaki alacağın 600.000,00 TL’lik kısmını devrettiği, temlik sözleşmesinde bu temlikin hangi alacak kalemlerine ilişkin olduğu konusunda bir açıklık bulunmadığı, ilk derece mahkmesince verilen 19/04/2018 tarihli ikinci kararda alacağın (dava konusunun) devri hususu gözetilmeden davacılar eş ve çocukların maddi tazminat taleplerinin kabulüne, eş lehine 75.000,00 TL, çocuklar lehine 50.000,00’er TL manevi tazminat ödenmesine karar verildiği, ilk derece mahkemesinin bu ikinci kararının yalnızca davalılar tarafından temyiz edildiği, Yargıtay(Kapatılan) 21. Hukuk Dairesi’nin 05/03/2019 tarih ve 2018/4006 Esas, 2019/1624 Karar sayılı kararı ile sair temyiz itirazları incelenmeksizin davaya konu alacakların 600.000,00 TL'lik kısmının karar tarihinden önce ... isimli kişiye devri ve bu kapsamda HMK’nın 125. maddesindeki yasal düzenleme değerlendirilip ve buna göre taraf teşkili sağlanarak karar verilmesi gerektiğinden bahisle mahkeme kararının bozulduğu, anılan bozma ilamından sonra davacılar eş ve çocuklar vekilinin 29/11/2019 tarihli bir dilekçe ibraz ettiği, bu dilekçede 600.000,00 TL’lik alacağın temlikini içeren sözleşmenin icra dosyası üzerinden yapıldığı, davacılar lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat toplamı olan 522.353,80 TL tazminat ile bu tazminatın işlemiş faizinin 77.646,20 TL’sini içerdiğinin beyan edildiği, mahkemenin temyiz incelemesine konu son kararında davacılar eş ve çocukların maddi ve manevi tüm alacaklarının temlik edildiği kabulünden hareketle davacılar eş ve çocuklar adına talep edilen maddi tazminat istemlerinin kabulüne, eş lehine 75.000,00 TL, çocuklar lehine 50.000,00’er TL manevi tazminat takdirine, bu maddi ve manevi tazminatların davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile devralan davacı ...’a ödenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda temlik tarihine ve temlikten önce yaptırılan icra dosyası hesabına bakıldığında davacılar eş ve çocuklar vekilinin 29/11/2019 tarihli dilekçesinde yer alan ve temlikin davacılar eş ve çocuklar lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat toplamı olan 522.353,80 TL tazminat ile bu tazminatın işlemiş faizinin 77.646,20 TL’sini içerdiği şeklindeki açıklamaların dosya kapsamı ile uyumlu olmadığı, zira icra dosyasının ilk derece mahkemesinin 06/11/2015 tarihli ilk kararı dayanak alınarak başlatıldığı, bu ilk ilamdaki toplam maddi-manevi tazminat alacağının davacılar eş ve çocukların vekilinin 29/11/2019 tarihli dilekçesinde beyan ettiğinin aksine 522.353,80 TL değil 412.353,80 TL olduğu, yine aynı beyan dilekçesindeki açıklamalara göre temlik içerisindeki manevi tazminat alacaklarının toplam 175.000,00 TL olması gerektiği, ne var ki temlik tarihinde diğer bir deyişle mahkemenin 19/04/2018 tarihli ikinci kararından önce henüz eş ve çocuklar lehine toplamda 175.000,00 TL manevi tazminat takdir edileceğinin belli olmadığı açık olduğuna göre ilk derece mahkemesince temlik tarihi itibariyle hangi davacının, hangi alacağının, ne miktarda temlik edildiği tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmeden dosya kapsamı ile örtüşmeyen 29/11/2019 tarihli dilekçedeki açıklamalar dikkate alınarak sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
    Kabul ve uygulamaya göre de hüküm gerekçesinde “davalıların kusurları oranında bu zararlardan sorumlu oldukları” açıklanmasına karşın, hüküm fıkrasında davalıların hüküm altına alınan tazminatlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuş olmaları gerekçe ile hüküm arasında çelişki meydana getirmesi nedeniyle isabetsizdir.
    Mahkemece yapılacak iş, 600.000,00 TL’lik temlikin hangi davacının, hangi alacağının, ne miktarda devrine ilişkin olduğu hususunu kesin olarak tespit etmek, sonrasında 6100 sayılı HMK’nın 125. maddesi ile 4728 sayılı TMK’nın 25/4. maddelerini değerlendirip usuli kazanılmış hakları da gözetecek şekilde çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
    Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, mahkemece yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, temyiz eden tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harçlarının istek halinde yatıran ilgilisine iadesine, 07/06/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara