Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2007/9-270 Esas 2008/164 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2007/9-270
Karar No: 2008/164

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2007/9-270 Esas 2008/164 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu 2007/9-270 E., 2008/164 K.

Ceza Genel Kurulu 2007/9-270 E., 2008/164 K.

  • ÖRGÜT ÜYELİĞİ SUÇU
  • SİLAHLI ÖRGÜT ÜYESİ OLMAK
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 314 ]
  • 5275 S. CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA ... [ Madde 108 ]
  • "İçtihat Metni"

    Sanık N..... P....’ın silahlı örgüt üyesi olmak suçundan 5237 sayılı TCY’nın 314/2, 3710 sayılı Yasanın 5, 5237 sayılı TCY’nın 62/1. maddesi uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCY’nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna, TCY’nın 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına, aynı madde ve 5275 sayılı Yasanın 108/4. maddesi gereğince cezasının infazından sonra 1 yıl süre ile denetimli serbestlik altında tutulmasına ilişkin Van 4. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 05.09.2005 gün ve 197-57 sayılı hüküm sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmekle dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Ceza Dairesince 18.04.2006 gün ve 889-2292 sayı ile;

    “Dosyada bulunan bilgi notu da nazara alınarak sanığın örgütün Marmara bölge sorumlusu olarak Çanakkale 18 Mart Üniversitesinde örgütsel faaliyet gösterip göstermediği hususunda yeterli araştırma yapıldıktan sonra hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,”

    ” isabetsizliğinden bozulmuştur.

    Yerel Mahkeme 21.06.2005 gün ve 140-81 sayı ile;

    “………..Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bozma gerekçesinde sanığın 18 Mart Üniversitesi’nde örgütsel faaliyet gösterip göstermediği hususunun yeteri kadar araştırılmamış olduğu belirtilmişse de; Dz.103/22’deki Manisa Emniyet Müdürlüğünün cevap yazısı, Dz104/1-2-3-4-5-6-7-8’deki İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğünün cevap yazısı, Dz.105/6’daki Çanakkale Emniyet Müdürlüğünün cevap yazısı ve Dz.106’daki 18 Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanlığının cevabi yazılarından da anlaşılacağı üzere başta İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğüne ve Çanakkale İl Emniyet Müdürlüğü ile diğer tüm ilgili birimlere müzekkere yazılarak bu konuda araştırma yapılmış, gelen tüm yazı cevaplarında da sanığın örgütün Marmara Bölge Sorumlusu olarak çalıştığına yönelik bilgi olmadığı belirtilmiş, bu husus bozmadan önceki mahkeme gerekçesinde de tartışılmıştır. Resmi böyle bir bilgi olmasa bile sanığın BAGEH sorumlusu olup olmadığının dosyadaki diğer yan delillerle ispatlanması gerektiği belirtilerek önceki gerekçede ayrıntılı olarak yazıldığı üzere oluşumun kongre tarihi, sanığın İran’a geçiş süreleri, bunun bilgi notuyla tamamlanması, sanığın Kongre’ye katılımının sağlanması için örgüt tarafından planlı bir şekilde ve üyelerinin geçiş şekli ve güzergahı üzerinden geçişinin sağlandığı, sanığa gizliliğinin temini için kod adı verildiği, sanığın gidiş geliş organizasyonun da en başından itibaren kod adlarıyla gizlenmiş örgüt militanlarınca yapıldığı hususuna dikkat çekilmiştir. Sanığın BAGEH sorumlusu olduğuna ilişkin resmi bir bilginin olması halinde İçişleri Bakanlığı sanığın İran tarafından yakalanıp örgüt üyesi olarak iade edilmesini beklemeden öğrenci iken yasal işlem başlatırdı. Örgüt yapılanması içerisinde de bu şekilde görev alanlar yakalanmadan aldıkları göreve ilişkin bilgilerin ortaya çıkmadığı ve gizliliğin esas olduğu da bilinen bir olgudur.

    Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bozma ilamından önce de bu hususlar araştırılmış ve tartışılmıştır.”

    ” gerekçesiyle ve bir üyenin sanığın kanıt yetersizliği nedeniyle beraatine karar verilmesi gerektiği yolundaki karşı oyu ve oyçokluğuyla önceki hükümde direnilmesine karar vermiştir.

    Bu hükmün de sanık müdafii ile Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının “

    “hükmün bozulması”

    ” görüşünü içeren 14.11.2007 günlü tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda değerlendirilmiş aşağıdaki gerekçelerle karara bağlanmıştır.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    İncelenen olayda;

    Yerel Mahkeme, PKK-KADEK-Kongra-Gel terör örgütünün Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu bölgesinde Marksist ve Leninist ideolojiye dayanan bir Kürt devleti kurulmasını ve bu toprakların Devlet idaresinden ayrılmasını sağlamayı nihai hedef kabul eden silahlı çete niteliğinde yasadışı bir örgüt olduğunu, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi’nde öğrenci olan sanığın PKK-Kongra-Gel terör örgütünün bir alt oluşumu olan TECAK’ın gençlik kesimini ülke içinde örgütleyen BAGEH (Bağımsız Gençlik Hareketi) isimli oluşumun 18 Mart Üniversitesi sorumlusu olduğunu, bu süre içerisinde İstanbul iline sık sık gidip geldiğini, Beyoğlu DEHAP Teşkilatında Baran (K) isimli şahıs ile tanıştığını, 2004 yılının Temmuz ayında Kuzey Irak’ta yapılacak olan TECAK Koordinasyon toplantılarına katılmak üzere Kuzey Irak’a geçmek istediğini, 20.04.2004 günü Baran (K)’ın göndermesi ile Van’a geldiğini, burada M.... (K) isimli şahsı bulup kendisini tanıttığını, daha sonra yanlarına E... (K)’nin geldiğini, birlikte kamyonla Başkale ilçesine geçtiklerini, Başkale’de bir gün kaldıktan sonra M.... (K)’ın kırsala götürmek üzere İranlı bir şahsa teslim ettiğini ve soranlara E... (K) ismini söylediğini, İran’da Urumiye şehrine ulaştıklarında İran İstihbarat mensuplarınca terör örgütü mensubu olarak yakalandığını ve 25.11.2004 tarihinde İran güvenlik güçlerince Türk güvenlik güçlerine teslim edildiğini kabul etmek suretiyle, sanığın silahlı örgüt üyesi olmak suçundan cezalandırılmasına karar vermiştir.

    Özel Daire, soruşturmanın genişletilmesi gerektiğinden bahisle hükmü bozmuş, Yerel Mahkeme ise, sanığın örgütsel faaliyet gösterip göstermediği hususunun, Manisa ve Çanakkale Emniyet Müdürlükleri, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanlığı ile yazışmalar yapılmak suretiyle araştırıldığını, soruşturmanın bu yönden genişletilmesine gerek bulunmadığını belirterek önceki hükmünde direnmiştir.

    Yerleşik yargısal kararlarda belirlenen ilkelere göre, failin salt silahlı örgüte ilgi duyması, örgüte katılmak için zemin arayışına girmesi, bu amaçla kendisini örgüte ulaştırabilecek kişilerle temasa geçmeye çalışması ve örgüt mensuplarıyla görüşüp buluşmadan salt örgüte katılmak amacıyla başka bir bölgeye yolculuk yapması silahlı örgüt üyeliği suçunun oluşumu için yeterli değildir.

    Somut olayda, Çanakkale ve Manisa Emniyet Müdürlükleri ile Emniyet Genel Müdürlüğü ve Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Rektörlüğü ile yapılan yazışmalara verilen cevaplarda sanığın PKK-Kongra-Gel terör örgütünün bir alt oluşumu olan TECAK’ın ülke içindeki örgütlenme biçimi olan BAGEH (Bağımsız Gençlik Hareketi) isimli oluşumun 18 Mart Üniversitesi sorumlusu olduğuna dair bir bilgi bulunmadığının bildirilmesi, ekindeki belgelerde de bu yolda bir resmi bilgiye rastlanılmaması, örgüt üyeliği suçunu tüm aşamalarda inkar eden ve aralarında duygusal ilişki bulunan örgüt mensubu amcasının oğlunun İran’da bulunup bulunmadığını araştırmak üzere yurtdışına çıkmak istediğini belirten sanığın örgüte katılmak amacıyla bile olsa henüz örgüt mensuplarıyla buluşma ve görüşme sağlamaksızın komşu ülke topraklarına izinsiz giriş yapması keyfiyetinin de örgüt üyeliği suçunun oluşumu açısından tek başına yeterli olmaması karşısında, Yerel Mahkemenin hükme esas aldığı bilgi notunda yer verilen, sanığın BAGEH isimli örgütün 18 Mart Üniversitesi sorumlusu olduğu yolundaki bilginin nereden ve nasıl elde edildiği, bu bilginin hukuka uygun bir biçimde elde edilip edilmediği, sözü edilen bilgi notunun dosyaya ne şekilde girdiği hususlarının, gerektiğinde düzenleyen görevli de dinlenilmek suretiyle araştırılması ve sanığın hukuki durumunun buna göre tayin edilmesi zorunludur.

    Bu itibarla, Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.

    Çoğunluk görüşüne katılmayan diğer Kurul Üyeleri ise; “

    “Yerel Mahkeme hükmünde gösterilen gerekçenin ve kanıtların yeterli bulunduğunu, soruşturmanın bu yönde genişletilmesine gerek bulunmadığını belirterek”

    ” hükmün onanması doğrultusunda karşı oy kullanmışlardır.

    SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

    1-Yerel Mahkeme hükmünün BOZULMASINA,

    2-Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 10.06.2008 günü oyçokluğu ile karar verildi.

    Hemen Ara