23. Ceza Dairesi 2015/767 E. , 2015/2008 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın olay günü müştekilerin eğitmen olarak görevli bulundukları .... Kuran Kursuna gittiği, müşteki ... ile görüşüp, yurda halı yardımı yapacağını, yanında para olduğunu, para yardımı da yapacağını söylediği, sanığın devamla, yanında döviz olduğunu, bunun 1.500,00 TL para yaptığını, 750,00 TL"sını yurda yardım olarak bağışlamak istediğini söyleyerek müşteki ..."den 750,00 TL para istediği, müştekinin de üzerinde o kadar para olmadığını; 500,00 TL para çıkartabileceğini söylediği, sanığın “olsun, diğer yurda da 500,00 TL yardım ederim” diyerek parayı istediği, müşteki ..."in o sırada yurtta bulunan arkadaşı ..."nın yanına giderek durumu anlattığı ve ..."dan 350,00 TL para aldığı, kendisinde bulunan 150,00 TL parayı da katarak sanığı 500,00 TL para verdiği, sanığın müşteki ....."ye 1 adet 500 .....Dolarını vererek hızla yurttan uzaklaştığı, müştekilerin daha sonra kendilerine verilen paranın TL karşılığında değerinin olmadığını öğrendikleri ve dolandırıldıklarını anladıkları anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.