Esas No: 2022/2226
Karar No: 2022/8680
Karar Tarihi: 08.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/2226 Esas 2022/8680 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/2226 E. , 2022/8680 K.Özet:
Davacı, davalının nüfus cüzdanındaki belgelerin kendisine ait olduğunu iddia ederek hizmet tespiti istemiş ancak mahkeme, yeterli araştırma yapılmadan davanın kabulüne karar vermiştir. Temyiz eden davalılar, davacı ile kendilerinin aynı işveren tarafından mükerrer hizmet bildirimi yapıldığını ve bu nedenle kararın eksik olduğunu belirterek temyiz etmişlerdir. Mahkeme de yapılan incelemeler sonucu, mükerrer bildirilen hizmetin dışlanması hususlarının dikkate alınması gerektiğini belirterek hükmü bozmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi'nde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymayan davalara ilişkin temyiz incelemelerinin duruşmaya gerek olmadan yapılacağına ilişkindir. 506 sayılı Kanun’un geçici 81/A maddesi ise yurt dışı hizmet borçlanmasını düzenlemektedir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :... Mahkemesi
Davacı, davalı ...'ın nüfus cüzdanı ile Eylül 1964 tarihinden itibaren ... Fabrikası ... yerinde geçen hizmetlerin kendisine ait olduğunun tespitini istemiş iken 25.05.2015 tarihli dilekçe ile 01.03.1966-31.10.1969 tarihleri arasındaki hizmetin kendisine ait olduğunun tespitini istemiştir.
Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyularak davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı ... ' a ait 4475843 numaralı sicil dosyasında 02.09.1964- 25.09.1964 tarihleri arasında 2120 sicil numaralı Emeksizler Çırçır ve Pres Fabrikası ünvanlı işyerinden 16 gün, 01.03.1966- 31.10.1969 tarihleri arasında 984 sicil numaralı ... Fabrikası işyerinden 1153 gün hizmet bildiriminin bulunduğu, davacının 01.03.1954 doğumlu olup talep tarihinde 12 yaşında olduğu, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Ses ve Görüntü İnceleme Şubesi' nin 17.03.2016 tarihli raporunda ... adına ... Mensucat Fabrikasından verilen işçi tanıtım kartının incelenmesinde ilgili görüntü örnekleri ile ...' a ait görüntü örneklerinin mukayeselerinin inceleme konusu görüntü örnekleriyle farklılıklar gösterdiği, ilgili görüntü örnekleri ile ...' ye ait görüntü örneklerinin mukayeselerinin inceleme konusu medyalardaki analizi yapılan görüntü örnekleri, mukayese konusu görüntü örnekleriyle benzerlikler gösterdiğinin bildirildiği, yine Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi' nin 24.02.2016 tarihli raporunda inceleme konusu 984 sicil numaralı ... yerinden verilen 01.03.1966 tarihli işe giriş bildirgesindeki imzanın tarafların eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği yönünde rapor sunulduğu, davalı ...' ın bildirilen hizmetlerin kendisine ait olduğunu belirttiği aynı zamanda davalı ...’a, yurt dışı hizmet borçlanması yapmak suretiyle davaya konu olan hizmetleri de kullanılmak suretiyle 01.05.2013 tarihinde 506 sayılı Kanun’un geçici 81/A kapsamında yaşlılık aylığı bağlandığı görülmüştür. Bozma sonrası gelen bilgi ve belgeler değerlendirildiği zaman; davacının, hizmet cetvelinde; 72786174 sigorta sicil numarası ile 22.04.1969-15.07.1971 tarihleri arasında yine davaya konu 984 sicil numaralı ... yerinden davalı ile bir dönem çakışması olacak şekilde hizmetleri bulunduğu ve yurt dışı hizmet borçlanması yapmak suretiyle 01.07.2016 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun’un geçici 81/A kapsamında yaşlılık aylığı bağlandığı belirgindir. Bozma öncesi ve sonrası dinlenen bordrolu ve taraf tanıklarının çoğunluğunun davacı lehine beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece; davanın reddine dair verilen ilk hüküm dairemizle birleşen 21. Hukuk Dairesi’nin 24.04.2018 tarihli ilamı ile yazılı gerekçelerle bozulmuş bozma sonrası yapılan yargılamada; davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Somut olayda, gerek davacı gerekse davalı ...’ın bir kısım hizmetleri mükerrer olacak şekilde aynı işverence bildirim yapılması karşısında bu hususla ilgili irdeleme yapılmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
Yapılacak ..., öncelikle; davacı ile davalı ...’ın aynı işveren yanından mükerrer olacak şekilde hizmet bildirimi yapılması üzerinde durularak bu husus davacıya sorulmalı, ihtilafa konu dönem açıkça belirlenmeli; dönem bordrolarında ulaşılabilmesi halinde şef, müdür pozisyonunda çalışan kişiler tespit edilip dinlenmeli, hem davacı hem de davalıya, ... yerinde hangi bölümde çalıştıkları hangi işi yaptıkları sorulmalı, çalışmaların davacıya mı davalıya mı ait olduğu, davacı ve davalının aynı anda çalışıp çalışmadığı araştırılarak bu konuda davacı ve davalı tanık beyanları arasında mevcut çelişki giderilmeli, davanın kabul edilmesi halinde infazda tereddüte yol açmamak için mükerrer bildirilen hizmetin dışlanması hususları dikkate alınarak çalışmanın kime ait olduğu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya konulduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, 08.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.