Esas No: 2008/11-139
Karar No: 2008/148
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2008/11-139 Esas 2008/148 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık A.... A.. K..ve bir arkadaşı hakkında sahte evrak düzenlemek ve kullanmak suçlarından dava açılmış. Kadıköy 5. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 765 sayılı Yasanın 345/1 ve 80. maddeleri uyarınca her iki sanık hakkında 1 yıl 2 ay hapis cezası verilmiş. Temyiz süresi içinde temyiz dilekçesi verilmediği iddia edilerek Yargıtay 11. Ceza Dairesince reddedilmiş. Ancak sonradan yapılan incelemeler sonucunda temyiz dilekçesinin süresinde olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle Yargıtay 11. Ceza Dairesinin kararı kaldırılarak dosyanın yeniden incelenmek üzere Yargıtay 11. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri: 5320 S. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun madde 8, 1412 S. Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (Mülga) 317. madde.
Ceza Genel Kurulu 2008/11-139 E., 2008/148 K.
"İçtihat Metni"
Sanık A.... A.. K..ve bir arkadaşı hakkında S.... G.... ve A..... G.... isimli kişilerin şirketlerinin işleriyle ilgili olarak kendilerine verdikleri vekaletnamelere istinaden 23.02.2000 ve 01.02.2000 tarihlerinde sahte evrak düzenlemek ve kullanmak suçlarından Kadıköy C.Başsavcılığınca 15.11.2002 gün ve 3691-4200 sayı ile açılan kamu davaları sonunda; Kadıköy 5. Asliye Ceza Mahkemesince 15.05.2007 gün ve 877-266 sayı ile; her iki sanık hakkında “
“765 sayılı Yasanın 345/1 ve 80. maddeleri uyarınca 1 yıl 2 ay hapis cezasına”
” hükmedilmiş olup, kendilerini müdafii ile de temsil ettirmeyen sanıkların yokluğunda verilen hüküm, sanık A.... A.. K..’a 11.06.2007 tarihinde, diğer sanığa ise 26.06.2007 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Her iki sanık müdafiinin Ankara Asliye Ceza Mahkemesi kanalı ile Yargıtay ( ) Ceza Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Kadıköy 5. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimliğine gönderdikleri temyiz dilekçesi üzerine, Yargıtay 11. Ceza Dairesince 28.02.2008 gün ve 9028-1165 sayı ile; “
“….1-Sanık A.... A.. K..’un temyizi yönünden yapılan incelemede:
Yokluğunda verilerek usulüne uygun olarak 11.06.2007 tarihinde tebliğ edilen hükmü bir haftalık yasal süre geçtikten sonra 29.06.2007 havale tarihli dilekçesiyle temyiz eden sanığın vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK nun 317. maddesi uyarınca istem gibi reddine,
2. (diğer sanık hakkındaki hükmün bozulmasına ve zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına) …
……” karar verilmiştir.
Sanık A.... A.. K..müdafiinin 24.01.2008 tarihli dilekçe ile talep etmesi nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 13.05.2008 gün ve 107806 sayı ile; “
“sanık A.... A.. K..’un temyiz isteminin süresinde olduğundan bahisle”
” Yargıtay 11. Ceza Dairesinin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına karar verilmesi için itiraz yasa yoluna başvurulması üzerine dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Ceza Genel Kurulu’ndaki inceleme sanık A.... A.. K..hakkındaki hükme hasren yapılmıştır.
Sanık A.... A.. K..ve bir arkadaşı tarafından S.... G.... ve A..... G.... isimli kişilerin şirketlerinin işleriyle ilgili olarak kendilerine verilen vekaletnamelere istinaden 23.02.2000 ve 01.02.2000 tarihlerinde sahte evrak düzenlenmesi ve kullanılması tarzında gerçekleşen olayla ilgili olarak itiraza konu edilen uyuşmazlık “
“temyiz dilekçesinin süresinde olup, olmadığına”
” ilişkin olduğundan bu hususun ön mesele olarak görüşülmesi gerekmiştir.
Olayla ilgili olarak yargılanmış bulunan iki sanığın da gıyabında verilen mahkumiyet hükümleri sanıklara farklı zamanlarda tebliğ edilmiştir.
Her iki sanığın birlikte imzalayarak, Ankara Asliye Ceza Mahkemesi aracılığıyla Yargıtay’a sunulmak üzere Kadıköy 5. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderdikleri dilekçenin Yargıtay’a gelen imzalı nüshasındaki havale tarihinin 29.06.2007 olduğu görülmektedir. Temyiz defterine kayıt numarası ise 2007/138 dir.
Gerçekten de; kararın sanık A.... A.. K..’a 11.06.2007, diğer sanığa ise 26.06.2007 tarihinde tebliğ edilmiş olması nedeniyle, dilekçenin üzerindeki havale tarihi olan 29.06.2007 nazara alındığında sanık A.... A.. K..açısından temyiz süresinin dolduğu yönünde bir kanaat oluşmaktadır.
Buna karşılık, Özel Daire kararından sonra, sanık A.... A.. K..müdafiinin başvurusu üzerine yapılan inceleme sonunda ortaya çıkan duruma göre;
1-Sanıkların müşterek imza ile verdikleri söz konusu dilekçenin Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesine 15.06.2007 tarihinde verildiği ve taşra temyiz defterinin 2007/31 numarasına kaydedildiği, Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.01.2008 gün ve 2007/31 taşra temyiz sayılı yazısı ile taşra temyiz defterinin 31. sırasındaki kayıttan,
2-Söz konusu dilekçenin 19.06.2007 tarihinde Ankara’dan Kadıköy 5. Asliye Ceza Mahkemesine iletilmek üzere postaya verildiği, Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 19.06.2007 tarihli posta listesinin 23. sırasındaki kayıttan,
3-Ankara Asliye Ceza Mahkemesine verilen dilekçenin 15.06.2007 tarihinde taşra defterinin 2007/31 sırasına kaydedilmek üzere havale edildiği, dilekçenin dosyaya sunulan diğer suretleri üzerindeki kaşe ve imzadan,
Kesin olarak anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; temyiz isteminin süresinde yapıldığı tespit edildiğinden, itirazın kabulü ile Özel Dairenin “
“sanık A.... A.. K..’un temyizinin süresinden sonra olması nedeniyle reddine”
” ilişkin kararının kaldırılmasına ve temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Yargıtay 11. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:Açıklanan nedenlerle,
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2-Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 28.02.2008 gün ve 9028-1165 sayılı kararının, “
“sanık A.... A.. K..’un temyiz isteminin reddine”
” ilişkin olan kısmı itibarıyla KALDIRILMASINA,
3-Sanık A.... A.. K..’un süresinde olduğu belirlenen temyiz istemi nedeniyle temyiz davası açılması ve karar verilmesi için dosyanın Yargıtay 11. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 27.05.2008 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi.