Esas No: 2022/5596
Karar No: 2022/8875
Karar Tarihi: 09.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5596 Esas 2022/8875 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/5596 E. , 2022/8875 K.Özet:
Davacı, çalıştığı işyerinde yıpratıcı dış etkenlere maruz kalmış ve bu nedenle itibari hizmet süresi tespiti istemiştir. İlk derece mahkemesi davanın kabulüne karar verirken, istinaf başvurusu sonrasında Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi davanın reddedilmesi gerektiğini ve işverenin ticari şirketinin tüzel kişiliğinin sona erdiğini belirtmiştir. Tüzel kişiliğin yeniden ihyası için tasfiye memurluğuna başvurulması gerektiği ve bu süreç sonrasında davacının yeniden dava açması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda, yargılama sürecinde uygulanan kanun maddeleri şu şekildedir:
- 506 sayılı Kanunun ek 5. maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.2 maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/2. maddesi
- Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.06.2007 tarihli kararı.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, itibari hizmet süresi tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılardan Kurum ve ... Kağıt ve Ambalaj San. A.Ş. vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverene ait kağıt kutu ve ambalaj fabrikasında kutulara baskı yapan makinede çalıştığını maruz kaldığı ağır ve yıpratıcı dış etkenler nedeniyle işveren tarafından bu çalışmalar nedeniyle yapılan bildirimlerine 506 sayılı kanunun ek 5. maddesi kapsamında itibari hizmet süresi verilmesini istemiştir.
II-CEVAP:
Davalı şirket vekili işyerinin basım ve matbaa işyeri olmadığından davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı Kurum vekili, davacının bildirimlerinin işveren tarafından yapıldığını, Kurum kayıtlarının buna göre tutulduğunu, yapılan Kurum işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
III-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemesince “...Davanın kabulü ile, davacı ... sigorta sicil numaralı ...’ ün davalı ... sicil numaralı ... Kağıt ve Ambalaj san. Aş. Adlı işyerinde (Bağlı ortaklık ... şirketinden bildirilen dönem) tarihleri ile 01.02.1993 ile 08.10.2020 tarihleri arasında toplam 5510 gün sigorta primi ödenmiş çalışma günlerinin 0,25 ile çarpımı ile bulunan 1377,5 Gün’ itibari hizmet süresinin bulunduğunun ve bu sürenin davacının salt sigortalılık süresine itibari hizmet süresi olarak eklenmesi gerektiğinin tespitine,...” karar verilmiştir.
IV-BAM KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, “...1-... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nce verilen 08.09.2021 tarih, 2020/612 Esas ve 2021/316 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına,
2- Davanın kabulü; davacı ... sigorta sicil numaralı ...'ün davalı... sicil numaralı ... Kağıt ve Ambalaj San. AŞ adlı işyerinde ( bağlı ortaklık ... şirketinden bildirilen dönem) 01.02.1993 ile 30.09.2008 tarihleri arasında toplam 5510 gün sigorta primi ödenmiş çalışma günlerinin 0,25 ile çarpımı ile bulunan 1377,5 Gün itibari hizmet süresinin bulunduğunun ve bu sürenin davacının salt sigortalılık süresine itibari hizmet süresi olarak eklenmesi gerektiğinin tespitine,...” karar verilmiştir.
V-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davalı Kurum vekili, davanın reddi gerekirken kabulüne dair verilen kararın bozulmasını istemiştir.
VI-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dosya kapsamından davacının istem konusu 1.2.1993-30.9.1995 tarihleri arasındaki bildirimlerinin davalı Kurumda ... işyeri sicil nolu dosyasında işlem gören ... AŞ nezdinde, 1.10.1995-30.9.2008 tarihleri arasında davalı işverene ait ... nolu işyeri dosyasından bildirimlerin yapıldığı, ... AŞ’nin ticaret sicilinden re'sen terkin edildiği dosya içerisinde davacı tarafından alınmış bir ihya kararının olmadığı anlaşılmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.06.2007 tarih, 2007/10-358 Esas, 2007/337 Karar sayılı kararında da benimsendiği üzere; ticari şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile AŞ.'nin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek taraf teşkili sağlanmak suretiyle yargılamanın devamının sağlanması gerekir.
Şu halde, ... AŞ’nin ticaret sicil kaydının silinmiş olduğunun anlaşılması karşısında yapılması gereken iş; anılan HGK kararı çerçevesinde, Tüzel kişiliği sona eren davalı şirketin ihyası için tasfiye memurluğu ile Ticaret Siciline husumet yöneltilerek ayrı bir dava açılması için davacı tarafa uygun bir süre verilmeli, dava açıldığı takdirde bu davanın sonucu beklenmeli, tüzel kişiliğin yeniden ihyası halinde, HMK 124. maddesi kapsamında davaya dâhil edilmesi için davacıya süre verilmeli, taraf teşkili sağlandıktan sonra bir karar verilmelidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı kaldırılarak verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesi kararının, sair yönler incelenmeksizin yukarıda açıklanan nedenlerle HMK'nun 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 09.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.