Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5674 Esas 2022/8955 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5674
Karar No: 2022/8955
Karar Tarihi: 13.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5674 Esas 2022/8955 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, hizmet tespiti istemiyle davalı şirkete açtığı dava sonucu, İlk Derece Mahkemesince kısmen kabul edilmiştir. Feri müdahil Sgk vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ancak ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Feri müdahil Kurum vekili ise mahkeme kararının temyizen bozularak davacının talebinin reddedilmesini istemiştir. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, davacının çalışma süresinin İşe Giriş Bildirgesi'nde belirtilen tarihten önceki dönemlerinin hak düşürücü süre nedeniyle kabul edilemeyeceğine ancak kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmalarda kesintisiz devam ettiğine dair karar vermiştir. Bu nedenle, davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm onanmıştır. Kanun maddeleri olarak ise, davaya dayanak olan 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesi ve 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesi belirtilmiştir.
10. Hukuk Dairesi         2022/5674 E.  ,  2022/8955 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    İlk Derece Mahkemesi : Mersin 1. İş Mahkemesi




    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı feri müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10, Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, feri müdahil Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM :
    Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davalıya ait işyerinde 15/01/1986 tarihinde 150.000 TL maaşla satış personeli olarak işe başladığını, 01/02/1991 tarihinde işyerinde yönetici pozisyonuna getirildiğini, 15/06/1997 tarihinde işten ayrıldığını, Sgk'ya başvurarak sigorta girişinin, Sgk prim ödeme gün sayısı ve emeklilik için yaş koşulunu sağlayıp sağlamadığıın öğrenmek istediğinde işe başladığı 15/01/1986 tarihinden yönetici olarak atandığı 01/02/1991 tarihine kadar sigorta girişinin yapılmadığını öğrendiğini, yönetici olarak atandığı 01/02/1991 tarihinde 110 günlük sigorta priminin davalı şirket tarafından Şubat 1991 döneminde kuruma ödendiğini, bilahare işten ayrıldığı 15/06/1997 tarihine kadar sigortasız çalıştırıldığını öğrendiğini, Şubat 1991 döneminde yatırılan 110 günlük sigorta priminin hangi tarihteki hizmetlerinin karşılığı olduğu da sgk kayıtlarında görülmediğini, davalıların görevlerini ihmal etmeleri mağduriyetine sebep olduğunu, bu durumun emeklilik yönünden de olumsuzluklara yol açabileceğini, açıklanan nedenlerle işe başladığı 01/01/1986 tarihinden 15/06/1997 tarihine kadar davalı şirkette kesintisiz olarak çalıştığının, dönemin prim yatırılmamış günlerin sigortalı olarak sayılmasının tespitine ve yargılama harç ve giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP :
    Feri Müdahil Sgk vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı taraf 01/01/1986 tarihinden 15/06/1997 tarihine kadar diğer davalı işverenin yanında çalıştığının tespiti hususunda talepte bulunduğunu, kurum kayıtlarının incelenmesinde davacının belirtilen tarihlerde davalı işveren yanında çalıştığına dair kuruma bildirilen herhangi bir fiili çalışmasının söz konusu olmadığını, açılan davanın reddinin gerektiğini, 506 sayılı yasanın 79/10 maddesi hükmünce kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın tespiti istenilen hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerektiğini, bu nedenle öncelikle davanın yerleşik Yargıtay kararları karşısında hak düşürücü süre yönünden reddinin gerektiğini, açıklanan nedenlerle yersiz açılan davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı şirketler tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE,
    1-Davacının davalı... Çelik Dağıtım Paz. A.Ş. adına kayıtlı işyerinde 15/01/1986-15/06/1997 tarihleri arasında aralıksız ve kesintisiz olarak çalıştığının tespitine, kuruma bildirilen sürelerin dışlanmasına,
    2-Diğer davalı yönünden davanın reddine, karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    -İstinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Feri müdahil Kurum vekili; mahkeme kararının temyizen bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmelidir.
    Mülga 506 Sayılı yasanın 79/10. Maddesinde ; "...Yönetmelikte tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıkları hizmetlerin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır..." ve 5510 Sayılı Yasanın 86/8. Maddesinde; "...Aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır..."hükümlerini amirdir.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, feri müdahil kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    Eldeki dosyada; Davacının anılan işyerinde kurum kayıtlarına 13.05.1991 tarihinde intikal eden işe giriş bildirgesine göre 01.05.1991 tarihinde İşe girişine ilişkin İşe Giriş Bildirgesi bulunmakta ve Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos 1991 aylarını kapsayan 1991/02. Dört Aylık Döneminde 110 prim günü hizmetinin bildirilmiştir.Buna göre davacının 01.05.1991 tarihinden önceki çalışma ve sigortalılık iddialarının hakdüşürücü süre nedeniyle kabulüne olanak bulunmadığı dikkate alınarak tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgulara gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, feri müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, Üye ...'in muhalefetine karşı, Başkan ... ile Üyeler ..., ... ve ...'ün oyları ve oyçokluğuyla 13.06.2022 gününde karar verildi.

    -KARŞI OY-

    Davacı davalı işyerinde 15.01.1986-15.06.1997 tarihleri arasında çalıştığını ancak kuruma eksik bildirimde bulunulduğunu belirterek tarihleri arasındaki çalışmalarının tespitini talep etmiştir. Davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin katılmadığım çoğunluk görüşünce davacı adına işe giriş bildirgesinin verildiği 01.05.1991 tarihi öncesi süre yönünden talep edilen hizmetlerin hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiği bahis ile bozulmuş ise de,

    Tüm dosya kapsamı yerel mahkeme ve istinaf gerekçesi ve Hukuk Genel Kurulunun 2014/10-2174 Esas - 2017/307 sayılı ve Hukuk Genel Kurulunun 2015/10-3515 esas- 2019/481 Karar sayılı ilamlarında belirtildiği gibi kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmalarda kesintisiz devam etmiş olduğundan, hak düşürücü süre söz konusu değildir. Davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün onanması gerektiğinden çoğunluk görüşüne katılamamaktayım.







    Hemen Ara