Esas No: 2022/5892
Karar No: 2022/8967
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5892 Esas 2022/8967 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/5892 E. , 2022/8967 K.Özet:
İlk Derece Mahkemesi, davacının ölüm aylığının kesilmesine dair kurum işleminin iptalini, aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanmasını talep ettiği davayı reddetti. Davacı vekili tarafından, istinaf yoluna başvuruldu ve Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi. Temyiz isteği üzerine yapılan inceleme sonucunda, daha detaylı araştırma yapılması gerektiği belirtilerek, davacının eski eşiyle birlikte yaşayıp yaşamadığının tespit edilmesi gerektiği vurgulandı. Davacı vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek, ilk derece mahkemesi hükmünün bozulması ve daha detaylı araştırma yapılması kararı verildi.
5510 sayılı Kanunun 56. Maddesi, boşanmış olan eşin boşandığı eşiyle birlikte fiilen yaşaması halinde, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesilmesi ve ödenmiş olan tutarların geri alınması gerektiğini belirtmektedir. Dosyada, davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşayıp yaşamadığının tespit edilmesi gerektiği belirtilerek, daha detaylı araştırma yapılması hükme bağlanm
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : ... 41. İş Mahkemesi
Dava, ölüm aylığının kesilmesine dair kurum işleminin iptali, kesildiği tarihten itibaren aylığının yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
I-İSTEM
Davacı, ölüm aylığının kesilmesine dair kurum işleminin iptalini, aylığının kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanmasını talep etti.
II-CEVAP
Davalı Kurum, davacı ve eşinin şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmış olmalarına rağmen davacının eski eşiyle birlikte yaşamaya devam ettiğini, bu durumun kurum raporu ile tespit edildiğini, kurum işleminin yerinde olduğunu iddia ederek, davanın reddini savunmuşlardır.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, davanın reddine karar vermiştir.
B-BAM KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi, usul ve esas açısından ilk derece mahkemesi kararını yerinde bulmak suretiyle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yerinde olmadığı, yeterli inceleme yapılmadan hüküm kurulduğu, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 56. Maddesidir. Söz konusu madde de;
"Ölen sigortalının hak sahiplerinden; ...
Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınır...” düzenlemesi yer almaktadır.
01.10.2008 tarihinden önce yürürlükte bulunan sosyal güvenlik mevzuatında bu yönde bir düzenleme bulunmamaktadır.
Dava konusu uyuşmazlık, davacı ile boşandığı eşinin fiilen birlikte yaşadıklarına ilişkin tespit üzerine gerçekleştirilen kurum işleminin yerinde olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerden; davacının murisinin 10.08.1990 tarihinde vefat ettiği, davacının 26.12.2007 tarihinde eşinden boşandığı, davacının babasından maaş alabilmek için eşinden boşandığı ve eski eşiyle birlikte yaşamaya devam ettiğine ilişkin Alo 170 hattına gelen ihbar üzerine ihbar dilekçesinde belirtilen adresten araştırma yapıldığı, 2 ve 8 nolu dairelerde ikamet edenlerin davacı ve eski eşinin birlikte yasadıkları yönünde beyanda bulundukları, davacının 27.01.2012-26.03.2014 tarihleri arasında beyan ettiği adreste yapılan araştırmada ise ilgili dairede ikamet eden ...'in kendisinden önce bu dairede davacı ve eski eşinin birlikte oturduklarını belirttiği, 3 nolu dairede ikamet eden ...'nun ise, bu adreste 2013 yılında bir yıl kadar davacının oğlunun oturduğunu, davacı ve eski eşinin ara sıra geldiklerini beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılan değerlendirme sonucunda davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Bu nedenle kurum zararının meydana geldiği dönemde davacı ve eski eşinin ikamet ettikleri adreslerden zabıta araştırması ile komşuları tespit edilerek çiftin birlikte yaşayıp yaşamadıkları hususunda beyanları alınmalı, mahalle muhtar ve azaları tanık olarak dinlenilmeli, ikamet edilen adreslerden zabıta marifetiyle araştırma yapılarak çiftin birlikte yaşayıp yaşamadığı hususunda bilgi toplanılmalı, davacı ve eski eşine ait medula kayıtları celp edilerek çiftin hangi tarihlerde hangi hastanelerden hizmet aldıkları belirlenmeli, davacı ve eski eşinin seçmen kayıtları celp edilerek incelenmeli, kurum denetmen raporunda beyanı alınan ... ve ... tanık olarak dinlenilmeli, dinlenen tanıklara ilişkin ikamet kayıtları celp edilerek beyanlar denetlenmeli, elde edilecek sonuç değerlendirilmek suretiyle hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.