Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6854 Esas 2022/8973 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6854
Karar No: 2022/8973
Karar Tarihi: 13.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6854 Esas 2022/8973 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, daha önce davalı ...'da çalıştığını ve daha sonra davalı şirketinde çalışmaya devam ettiğini ancak işverenlerinin kendisini sigortalı yapmadığını iddia etmiştir. İlk derece mahkemesi, davacının davalıların işyerlerinde 22.07.2006-16.07.2015 tarihleri arasında çalıştığını tespit etmiştir. Ancak davalılar ve fer'i müdahil Kurum temyiz etmiştir. Yargıtay kararı ise, davacının işyerindeki çalışma durumunun ayrıntılı olarak araştırılması gerektiğini belirtmiştir. Davalıların ortaklık ilişkileri ve işverenlik sıfatlarının tespit edilmesi, bordro tanıklarının dinlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca davacının sigortalılık süresi de araştırılmalıdır. Bu nedenle, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak 506 sayılı Kanunun 6. maddesi, 5510 Sayılı Kanunun 86/9. maddesi ve 2926 sayılı Kanunun 53. maddesi gösterilmiştir.
10. Hukuk Dairesi         2022/6854 E.  ,  2022/8973 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
    İlk DereceMahkemesi : ... 2. İş Mahkemesi


    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı fer'i müdahil Kurum ve davalı ...Çiçekçilik Tarım İnşaat Nakliye Turizm Ticaret Sanayi İthalat ve İhracat Ltd. Şti. vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esasdan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın fer'i müdahil kurum ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
    I-İSTEM
    Davacı vekili, davacının, ...'ın şahsına ait daha sonra ise davalı işverenin sahibi olduğu, ...Çiçekçilik Tarım İnşaat Nakliye Turizm Ticaret Sanayi İthalat ve İhracat Ltd. Şti.'ne bağlı seralarda, 2006/Temmuz- 2017/Eylül arasında işçi olarak, eşi ... ile birlikte kesintisiz şekilde çalıştığı halde, sigorta girişinin 16.07.2015 tarihinden başlatılmış olduğunu, bu bağlamda ailenin sağlık güvencesini temin amacıyla 2012/Ocak-2015/Temmuz arasında ise, isteğe bağlı olarak sigorta primlerinin kendisi tarafından yatırıldığı ileri sürerek; davaya konu işyerinde 22.07.2006-16.07.2015 tarihleri arasında geçen ve Kurum'a bildirilmeyen hizmetlerin tespitini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalılar vekilleri, davacının işyerinde 16.07.2015 tarihinde işe başladığını, daha öncesinde bir çalışması bulunmadığını, davalı ... nezdinde bir çalışması bulunmadığını, davacının işyeri ile ortaklık sıfatı bulunduğunu, bu çevrede işyerine ait birtakım belge ve fişlere imza atmış olmasının onun hizmet akdi ile çalıştığının karinesi olamayacağını, esasen bu dönemde 4/1-b tarım sigortasına tabi olarak primlerini de ödemek suretiyle sigortalılığının mevcut olduğunu, bu durumun dava dilekçesinde davacı tarafından isteğe bağlı sigortalı primlerini kendisinin ödediği şeklinde ifade edilmiş bulunduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Feri Müdahil SGK vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özet olarak; davaya cevabında, kayıtlara göre davacının tespitini istediği tarihler arasında sigortalı hizmetine rastlanılmadığını belirterek, iddianın yöntemince araştırılması ve kanıtlanması gerektiğini, feri müdahil durumunda olan Kurum yönünden davanın reddini istemiştir.
    MAHKEME KARARLARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesi, davacının davalılara ait işyerinde 22.07.2006- 16.07.2015 tarihleri arasında 3233 gün hizmet akdine tabi olarak asgari ücret karşılığı çalıştığının tespitine karar verildi.
    B-BAM KARARI
    ... Bölge Adliye Mahkemesi, davalı ...Çiçekçilik Tarım İnşaat Nakliye Turizm Ticaret Sanayi İthalat ve İhracat Ltd. Şti. ve fer'i müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esasdan reddine karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalılar vekili, davacının hizmet ilişkisi içerisinde değil, ortak olarak çalıştığını, çalışmanın ispatlanamadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    Fer-i müdahil Kurum vekili, yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı kanunun 79 ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddesidir.506 sayılı Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.”Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
    İnceleme konusu dosyada; davacı 22.07.2006-16.07.2015 tarihleri arasında davalı ... nezdinde daha sonra davalı şirket nezdinde çalıştığının tespitini talep etmiştir. Davalı ... adına iş yeri tescilinin olmadığı, davalı şirketin ise 30.10.2003 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği ve 01.02.2006 tarihinde kanun kapsamına alındığı, ...ın şirketin ortağı olduğu, aynı zamanda hizmet cetvelinde 05.12.2011-15.07.2015 tarihinde 2926 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalı, 16.07.2015-30.12.2017 tarihleri arasında davalı şirketten bildirimlerinin olduğu anlaşılmaktadır.
    Somut dosyada; davacının talebi önce davalı ... nezdinde, sonra davalı şirket nezdinde çalışmaya yönelik bulunduğuna göre; gerçek kişi yönünden yöntemince araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde değildir. Öncelikle, Dairemizin geri çevirme kararı üzerine verilen kurum cevabi yazı içeriği de gözetilerek ve davacının davalı ... nezdindeki çalışmasının nasıl ve ne surette yapıldığına dair beyanı alınmak suretiyle, davaya ve kabule konu dönemde davacı ile davalı ... arasında hizmet akdinin tüm unsurlarıyla oluşup oluşmadığı irdelenmeli, diğer yandan davalı ...'ın şirket ortaklığı nedeniyle sorumlu olduğu yönünde iddiası bulunup bulunmadığı hususunda yine davacı beyanı alınarak irdelenmeli, iddia edilmesi halinde yukarıdaki açıklamalar kapsamında tüzelkişiden ayrı olarak gerçek kişi davalının işverenlik sıfatının ve hizmet akdinin varlığının ne suretle gerçekleştiği irdelenmelidir. Davalı şirketin 01.02.2006 tarihinden itibaren kapsamda olduğu anlaşılmakla, tüm dönem bordroları celp edilmek suretiyle kanaat edinmeye yetecek kadar bordro tanığı dinlenilmelidir. Davalı tarafın ve bir kısım davalı tanıklarının ortaklık ilişkisi bulunduğuna dair beyanları üzerinde durulmalı, işverenlik sıfatı tespit edilip çalışma olgusunun kanıtlanan süresi belirlendikten sonra davacının 05.12.2011-15.07.2015 tarihleri arası 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalılık süresinin bulunduğu anlaşılmakla 5510 sayılı Yasanın 53. madde kapsamında araştırma yapılmak suretiyle üstünlük tanınacak sigortalılık süresi belirlenmelidir.
    Kabule göre de; Mahkemece kabul edilen sürelerin hangi işverenlik nezdinde geçtiği hususu ayrıştırılmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi de isabetsizdir.
    Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde; fer'i müdahil kurum ve davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:... Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine
    13.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara