Esas No: 2022/5939
Karar No: 2022/9001
Karar Tarihi: 13.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5939 Esas 2022/9001 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/5939 E. , 2022/9001 K.Özet:
Dava, davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığının tespiti üzerine yetim aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali istemiyle açılmıştır. İlk derece mahkemesi davayı kabul etmiştir. Ancak davalı kurumun itirazı üzerine Bölge Adliye Mahkemesi davayı reddetmiştir. Karar temyiz edilmiştir.
Kararda Hukuk Mahkemeleri Kanunu ile ilgili kanun maddeleri açıklanmıştır. Mahkemeleri Kanunu özel kanun niteliğinde olduğundan öncelikle bu kanunda bir temyiz süresi belirtilmiş ise bu sürenin uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, beşbin lirayı geçen davalar hakkındaki nihaî kararlara karşı temyiz süresinin tebliğ tarihinden başlayarak sekiz gün olduğu belirtilmiştir. 7036 sayılı Yasa ile HMK'nın kanun yollarına ilişkin hükümleri, Bölge adliye mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanır denildiği için katılma yolu ile temyizin de HMK’ya tabi olduğu belirtilmiştir. Bölge Adliye Mahkemelerince verilip HMK hükümlerine göre temyiz edilen kararlarda temyiz süresi, 20/07/2016-24/10/2017 tarihleri arasında 8 gün, 25/10/2017 tarihinden sonra ise 2 haftadır. Katılma yolu ile temyiz süresi ise 2 haftadır.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :... Mahkemesi
Dava, davacının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığının tespiti üzerine yetim aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
... Mahkemeleri Kanunu özel kanun niteliğinde olup öncelikle bu kanunda bir temyiz süresi belirtilmiş ise bu sürenin uygulanması gerekmektedir. ... mahkemelerince veya ... mahkemesi sıfatıyla verilen kararlara karşı temyiz süresi 30/01/1950 gün ve mülga 5521 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 02/03/2005 gün ve 5308 sayılı Kanunla değişmeden önceki 8. maddesine göre sekiz gündür.
Yine mülga 5521 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun geçici 1. maddesine göre 20/07/2016 tarihinden itibaren uygulanan 5308 sayılı Kanunla değişik 8. maddesinin 3. fıkrasına göre, “Bölge adliye mahkemesinin para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararları ile miktar veya değeri beşbin lirayı geçen davalar hakkındaki nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden başlayarak sekiz gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” Bu fıkradaki “beşbin” ibaresi 6763 sayılı Kanunun 5. maddesi ile “kırk bin Türk Lirası” şeklinde değiştirilmiştir.
25/10/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 7. maddenin 3. ve 4. fıkrasına göre “12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun kanun yollarına ilişkin hükümleri, ... mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanır. Kanun yoluna başvuru süresi, ilamın taraflara tebliğinden itibaren işlemeye başlar.”
HMK’nın 05/08/2017 tarihinde yürürlüğe giren 7035 sayılı kanunun 31. maddesi ile değişik 361/1. maddesine göre “Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir”.
5521 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu’nda katılma yolu ile temyize ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak anılan Yasanın 15. maddesi, ... Mahkemeleri Kanunu’nda açıklık bulunmayan hallerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) uygulanacağını düzenlemektedir. ... mahkemelerine özgü kurallar dışında, dava açılmasıyla başlayan bütün yargılama işlem ve yöntemlerinde olduğu gibi ... mahkemelerinden verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurmalarda, HMUK hükümlerinin aynen uygulanması gerekir. Bu nedenle 6100 sayılı HMK’nın Geçici madde 3 atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 26/09/2004 gün ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 433/2. fıkrası gereğince karşı taraf, hükmü süresinde temyiz etmemiş olsa bile, cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını temyiz dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde bildirerek temyiz isteğinde bulunabilir. Yargıtay 16/06/1975 gün ve 1975/6-8 E.K. sayılı İBK kararından da aynı sonuç çıkmaktadır (HGK 16/11/2016 t. 2014/22-1260 E, 2016/1068 K.).Belirtilen hüküm yine 5236 sayılı Kanunla eklenen Geçici madde 2’ye göre, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar uygulanmasına devam olunmuştur.
7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanununun 7/3. maddesinde HMK’nın kanun yollarına ilişkin hükümleri, ... mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanır denildiğinden katılma yolu ile temyizin de HMK’a tabi olduğu belirlenmiştir. HMK 366. maddenin yollaması ile temyiz yolunda da uygulanan 348/1. madde uyarınca, İstinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile iki haftalık süre içerisinde vereceği cevap dilekçesi ile temyiz yoluna başvurabilir.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, ... mahkemelerince verilen ve HUMK hükümlerine göre temyiz edilen kararlarda temyiz süresi tebliğ tarihinden itibaren 8 gün, katılma yolu ile temyiz süresi ise temyiz dilekçesinin tebliği tarihinden itibaren 10 gündür. Bölge Adliye Mahkemelerince verilip HMK hükümlerine göre temyiz edilen kararlarda temyiz süresi, 20/07/2016-24/10/2017 tarihleri arasında 8 gün, 25/10/2017 tarihinden sonra ise 2 haftadır. Katılma yolu ile temyiz süresi ise 2 haftadır.
Yine HMK 366. maddenin yollaması ile temyiz yolunda da uygulanan 346. madde uyarınca, temyiz dilekçesi kanuni süre geçtikten sonra verilirse, kararı veren mahkeme temyiz dilekçesinin reddine karar vermesi gerekir. Ancak temyiz edilen karar temyiz süresi geçtiği halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise, 01/06/1990 tarih, 1989/3 E, 1990/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından temyiz talebinin süre yönünden reddine karar verebilecektir.
Belirtilen açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekiline 27.06.2021 tarihinde Elektronik Tebliğ hükümlerine göre tebliğ edildiği, bu tarihten itibaren 2 haftalık süre içerisinde temyiz talebinin yapılması gerektiği, davacı vekilinin bu süreden sonra söz konusu hükmü 20.04.2022 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmakla, temyiz dilekçesinin süre aşımı yönünden REDDİNE, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.