Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/7066 Esas 2022/8978 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7066
Karar No: 2022/8978
Karar Tarihi: 13.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/7066 Esas 2022/8978 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Davacı 1996-30.06.2005 tarihleri arasında çalıştığının tespitini talep etmiştir. İlk karar bozulmuş ve yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, işe giriş bildirgeleri tarihlerinden itibaren tanık dinlenmesi gerektiği ve yaz tatillerinde ve ara tatillerde davacının çalışmalarının belirlenmesi gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur. Ayrıca, davacının 01.11.1996 tarihinden çalışmaya başladığının kabul edildiği ve usule uygun bir şekilde tespit edildiği belirtilerek, davalılar lehine oluşan usulü kazanılmış hakkın gözetilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10 ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleridir. Bu maddelerde \"sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez\" ifadesi yer almaktadır.
10. Hukuk Dairesi         2022/7066 E.  ,  2022/8978 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :... Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanunun 79/10 ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleridir. Anılan Kanunlarda ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    İnceleme konusu davada; davacı 1996-30.06.2005 tarihleri arasında çalıştığının tespitini talep etmiş, davanın kabulüne dair ilk karar Dairemizin 19.11.2019 tarihli ilamı ile davacının beyanının alınması, 1996-1999 tarihleri arasında görev yapan öğretmenlerden tanık tespiti yapılarak dinlenilmesi gerektiği yönlerinden bozulmuş olup, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, davacının 13.09.1996-17.01.2002 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
    09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda; Mahkeme yönünden o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine bozma kararında açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar.
    Dosyada dinlenen tanıklardan ...'un 13.09.1996 tarihli işe giriş bildirgesinin olduğu ve 2004/9 dönemde 2 gün bildiriminin bulunduğu, diğer tanık ... adına da 18.09.1996 tarihli işe giriş bildirgesinin ve 2004/9-2005/7 döneminde bildirimlerinin olduğu görülmektedir. Mahkemece, işe giriş bildirge tarihlerinden itibaren tanıkların davalı ... yerinde sürekli çalıştıkları kabul edilerek değerlendirme yapılması yerinde değildir. Bu itibarla 1996-1999 döneminde çalışması bulunan bordro tanıkları tespit edilerek kanaat edinmeye yetecek kadar tanık dinlenilmeli, aynı zamanda davalı ... yerinin okul olduğu gözetilerek davacının yaz tatillerinde ve ara tatillerinde çalışmasının olup olmadığı belirlenmeli, elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Diğer yandan; önceki kararda davacının 01.11.1996 tarihinden çalışmaya başladığının kabul edilmesi ve bu kararın davacı tarafından temyiz edilmemesi nedeniyle, davalılar lehine oluşan usulü kazanılmış hakkın gözetilmeyerek davacının 13.09.1996 tarihinde çalışmaya başladığı yönünde hüküm tesis edilmesi yerinde değildir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, 13/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara