Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4810 Esas 2022/8914 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4810
Karar No: 2022/8914
Karar Tarihi: 13.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4810 Esas 2022/8914 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Karar, Kurumun yersiz yapılan ödemenin faizi ile iadesine ve Kurum işleminin iptali ile borçlu olmadığının tespitine ilişkin olarak açtığı davada verilmiştir. Mahkeme davada bulunan tarafların temyiz itirazlarını reddetmiş ancak, Dairemizin önceki bozma ilamında belirtildiği şekilde sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı, ve prim borcu olmaması yönünden yaşlılık aylığı şartlarının değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, cüzi fark prim borcu bulunması nedeniyle aylık koşullarının oluşmadığı yönünde değerlendirme yapılmamalıdır. Mahkemenin yaptığı inceleme eksik ve yanıltıcı olduğu için, karar bozulmuştur. Kanunlar ise, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 336/3. maddesi ve 448. maddesi hakkında açıklama yapılması istenmiştir.
10. Hukuk Dairesi         2022/4810 E.  ,  2022/8914 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (...) Mahkemesi

    Davacı ve birleşen dava davalısı Kurum, yersiz yapılan ödemenin faizi ile iadesine, davalı ve birleşen dava davacısı ..., Kurum işleminin iptali ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde, davalı ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, Kurum tarafından yersiz ödemenin iadesi istemi ile açılan davanın kabulüne, sigortalı ... tarafından Kurum işleminin iptali istemi ile açılan davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre,davalı ... vekilinin tüm, davacı/karşı davalı Kurum vekilinin ve davalı/karşı davacı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2-Mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin önceki bozma ilamında “ davacının sicil dosyası getirtilerek sigortalılık süresi ve prim borcu olan dönemler belirlenmeli, sigorta müfettiş raporunun tamamı getirtilerek usulsüz prim aktarımı olan dönemlere ilişkin ve primlerin ödendiğinin ispatı yönünde davacının varsa tüm makbuz ve ödemeye ilişkin yazılı delilleri saplanmalı, ... Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın sonucu beklenmeli, sonucuna göre sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı ve prim borcu olmaması yönünden davacının yaşlılık aylığı şartları değerlendirilmeli, mevcut sigortalılık süresine göre yaşlılık aylığı şartlarının oluşmaması halinde 5510 sayılı Yasa m.96, (a) ve (b) bendlerine göre yersiz ödeme nedeniyle Kurum alacağı belirlenmelidir.” denilmiş, her ne kadar, mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da, bozma gereği tümüyle yerine getirilmemiştir.
    Aylık koşullarını yitiren sigortalının yersiz aylık ödemesi nedeniyle iade ile yükümlü olduğu açık ise de, Dairemizin önceki bozma ilamında da belirtildiği şekilde, sigortalılık süresi,prim ödeme gün sayısı ve prim borcu olmaması yönünden yaşlılık aylığı şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmeli ve Kurum tarafından iptal edilerek, davacının prim hesabından çıkarılan prim dahil edilmediğinde, davacı açısından kısmi aylık /tam aylık koşullarının oluşup oluşmadığı irdelenmeli,oluşması halinde bu koşulların oluştuğu tarihi takip eden ay başından itibaren aylık bağlanabileceği gözetilmelidir.Yine, yaş, sigortalılık süresi ile prim ödeme gün sayısı koşullarının yerine getirilmiş bulunması, ancak cüzi fark prim borcu olduğunun belirlenmesi durumunda, dönemin ekonomik şartlarına göre, prim borcunun cüzi bir tutar olup, bu tutarın Kurumca her zaman tahsilinin mümkün olduğu anlaşılabildiği taktirde, cüzi prim borcu bulunması nedeniyle aylık koşullarının oluşmadığı yönünde değerlendirme yapılmamalıdır.
    3-Kurum alacağının tahsili amacıyla Kurum memuru davalı ... aleyhine açılan dava yönünden, mahkemenin, sorumluluğun değerlendirilmesi ile bu davalı yönünden davanın husumetten reddine dair kararı isabetli bulunmuştur.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 336/3. maddesi uyarınca Kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebi, bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay’a yapılır. Aynı Kanunun 448. maddesi uyarınca bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır. Bu çerçevede Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 335 vd. Maddeleri ve aynı Kanunun 336/2. maddesine göre davalının adli yardım talebi ile ilgili olarak yapılan incelemede,davalı ...’ın gerekli şartları taşımadığı anlaşılmakla, adli yardım talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 337/2. maddesi uyarınca kesin olarak reddine karar verilmiştir.
    Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı karşı davalı Kurumun ve davalı karşı davacı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, aşağıda yazılı harcın ilgilisinden alınmasına, 13.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara