Esas No: 2021/4443
Karar No: 2022/9045
Karar Tarihi: 14.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/4443 Esas 2022/9045 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/4443 E. , 2022/9045 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi: ... 5. İş Mahkemesi
Dava, asıl davada kurum işleminin iptali, birleşen davalarda ise itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle asıl davanın reddine, birleşen davaların ise ayrı ayrı kabulüne dair verilen karara karşı davacı/karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı asil asıl davadaki dava dilekçesinde özetle; davalı kurum Müfettişliğince yapılan 23/10/2012 tarih 01 sayılı soruşturma sonucu tarafına tahakkuk ettirilen 9 adet tahakkuk fişi ile hakkında 267.552,87 TL borç oluşturulduğunu, bu borcun tahsili için de emekli maaşından kesinti yapılmaya başlandığını, davalı kurumca tarafında borç tahakuk ettirilmesi işleminin hukuka aykırı olduğunu, iptalinin gerektiğini, şöyle ki 1983 yılından bu yana hemofili hastası olduğunu, o günden bu yana sürekli olarak ilaç kullandığını, 1998 yılından itibaren de "Faktör 8" isimli ilacı kullandığını, Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Baştabipliği Sağlık Kurulu tarafından verilen 20/10/2008 tarihli raporda da tarafında "D6 Hemofili A Kalıtsal Faktör 8 eksikliği" tanısı konulduğunu ve "Faktör 8" adlı ilacı kullanmasının uygun olduğunun belirtildiğini, SGK tarafından yersiz ödeme sebebine dayanılarak yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan adına borç tahakkuk ettirildiğini, zira ilaç kullanım miktarlarının kişiden kişiye değiştiğini, bu nedenle, SGK tarafından hangi kriterlere göre ilacın fazla kullanıldığı tespit edilerek yersiz ödeme sebebiyle borç tahakkuk ettirildiğinin açık olmadığını, SGK tarafından söz konusu ilacı miktar olarak ne kadar kullanması gerektiğinin uzman bir doktor görüşü alınarak işlem yapılması gerektiğini, hakkında tahakkuk ettirilen borcun sebebinin tarafınca bilinmediğini, arz ve izah edilen sebeplerle, SGK Başkanlığı tarafından 23/10/2012 tarih ve 01 sayılı soruşturma sonucu 3884 nolu dosyasında tahakkuk ettirilen tahakkuk fişi neticesinde çıkartılan borcun emekli maaşından kesilmesi nedeniyle öncelikli olarak söz konusu idari işlemin iptaline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen ... 1. İş Mahkemesi'nin 2014/222 Esas sayılı (... 5. İş Mahkemesi’nin 2019/7 Esas sayılı ) dosyasında davacı Kurum vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ...' ye kurum tarafından yersiz ödeme yapıldığını, bu yersiz ödemenin tahsili için ... 4. İcra Müdürlüğünün 2013/4791 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun haksız ve yersiz olarak borca itiraz ettiğini, davalının hemofili hastası olduğunu, davalı yönünden yapılan inceleme sonucunda, ... adına düzenlenmiş 02.07.2009, 24.12.2009, 05.02.2009, 17.03.2009, 12.08.2009, 15.09.2009, 25.03.2010, 16.10.2009, 17.12.2009 tarihli reçetelerin hasta muayenesine dayanmadan ve söz konusu reçetelerin tamamının ilaç mümessili ya da tanıdıkları aracılığı ile hastayı görmeden düzenlendiği, ...' nin bu reçetelere yazılan ilaçlar karşılığında ilaç firması çalışanlarından maddi menfaat temin ettiği kanaatine varıldığını, ayrıca davalı hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı hakkındaki davanın da devam ettiğini beyanla, ... 4. İcra Müdürlüğünün 2013/4791 Esas sayılı dosyalarından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
Birleşen ... 1. İş Mahkemesi'nin 2014/223 Esas sayılı dosyasında davacı Kurum vekili dava dilekçesinde özetle; ... 4. İcra Müdürlüğünün 2013/4804 Esas sayılı dosyalarından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
Birleşen ... 1. İş Mahkemesi'nin 2014/224 Esas sayılı dosyasında davacı Kurum vekili dava dilekçesinde özetle; ... 4. İcra Müdürlüğünün 2013/4808 Esas sayılı dosyalarından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
Birleşen ... 1. İş Mahkemesi'nin 2014/225 Esas sayılı dosyasında davacı Kurum vekili dava dilekçesinde özetle; ... 4. İcra Müdürlüğünün 2013/4807 Esas sayılı dosyalarından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
Birleşen ... 1. İş Mahkemesi'nin 2014/226 Esas sayılı dosyasında davacı Kurum vekili dava dilekçesinde özetle; ... 4. İcra Müdürlüğünün 2013/4810 Esas sayılı dosyalarından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
Birleşen ... 1. İş Mahkemesi'nin 2014/227 Esas sayılı dosyasında davacı Kurum vekili dava dilekçesinde özetle; ... 4. İcra Müdürlüğünün 2013/4817 Esas sayılı dosyalarından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
Birleşen ... 1. İş Mahkemesi'nin 2014/228 Esas sayılı dosyasında davacı Kurum vekili dilekçesinde özetle; ... 4. İcra Müdürlüğünün 2013/4811 Esas sayılı dosyalarından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
Birleşen ... 1. İş Mahkemesi'nin 2014/229 Esas sayılı dosyasında davacı Kurum vekili dava dilekçesinde özetle; ... 4. İcra Müdürlüğünün 2013/4816 Esas sayılı dosyalarından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
Birleşen ... 1. İş Mahkemesi'nin 2014/230 Esas sayılı dosyasında davacı Kurum vekili dava dilekçesinde özetle; ... 13. İcra Müdürlüğünün 2013/45874 Esas sayılı dosyalarından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talebinde bulunmuştur.
II-CEVAP:
Asıl davada davalı/karşı davacı Kurum vekili cevabında, yapılan işlemin kurum mevzuatlarına uygun olduğunu, davacı tarafın iddialarının hukuksal dayanaktan yoksun iddialar olduğunu, arz ve izah olunan nedenlerle, davacının davasının reddine karar verilmesini savunmuştur.
Birleşen davalarda davacı/karşı davalı, yazılı cevap dilekçesi sunmamıştır.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesi’nce, “davalı Kurum başmüfettişi Ayhan Arslan tarafından 23.10.2012 tarih 01 sayılı rapor düzenlendiği, raporda davacı adına düzenlenen reçetelerin hastanın muayenesine dayanmadan düzenlendiği, bu olaydan dolayı hastaların çeşitli kişilerle bağlantılı oldukları ve para karşılığı bu ilaçları yazdırdıkları sonucuna varıldığı, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığı, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/50987 nolu soruşturma dosyasının halen derdest olduğu, Kurum tarafından davacıya yersiz ödeme yapıldığı belirtilerek başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edildiği, davacı tarafından kullanılan ve kurum tarafından bilgileri verilen ilaçların hastalıkları nazara alınarak kullanım kotası içerisinde kalıp kalmadığının, fazladan bir kullanım olup olmadığının tespiti için dosyanın bilirkişiye tevdii edildiği, bilirkişi raporunda özetle; davacı ...'nin dosyası ayrıntılı incelendiğinde; faktör 8 düzeyi %6.4 olarak saptandığından hastaya proflaksi tedavi gerektiği, ancak son 1 ayda 3'den fazla kanaması olan hastalarda bu faktör düzeylerinde bile proflaksi tedavi verilebileceği ama böyle bir bulguda dosyada saptanamadığı, bu nedenlerden dolayı düzenlenen tüm reçetelerde Türek Hematoloji Derneği tarafından yayınlanan 2017 tarihli Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzunda belirtilen tanıları dikkate alındığında belirtilen tedavi dozlarının kullanım kotasının üzerinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmaktadır. Dava dosyasında elde edilen deliller, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/50987 nolu soruşturma dosyası ve Kurumun 23.10.2012 tarih ve 01 sayılı raporu incelendiğinde davalı adına düzenlenen reçetelerin hastanın muayenesine dayanmadığı kanaatine varılmıştır. ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2009/ 50987 Soruşturma sayılı dosyasının olayın üzerinden 10 yıl geçmiş olması ve fakat hala soruşturma aşamasında olması, ceza zamanaşımı süreleri de değerlendirildiğinde soruşturma dosyasının sonuçlanmasının beklenilmesine yer olmadığı kanaatine varılmıştır. Hal böyle olunca; davacı her ne kadar gerçekten hemofili hastası olsa ve reçete edilen ilaçları kullandığı kabul edilse de Kanunda belirtilen şartları yerine getirmeden Kurumun sağlık hizmeti sunucusuna ödeme yapmasına ve zarara uğramasına sebebiyet verdiğinden aynı Kanunun 96.maddesi uyarınca bu zararı karşılamakla yani yersiz ödemeleri Kuruma geri ödemekle yükümlü olduğu” gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davalar yönünden davaların ayrı ayrı kabulüne karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Davacı/birleşen dosyalar davalısı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/ 1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine, karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı/karşı davalı vekili, müvekkiline 1983 yılında hemofili tanısı konulduğunu, 1998 yılından beri Faktör 8 isimli ilacı kullandığını, ... Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi 20.10.2008 tarihli sağlık kurulu raporunda Faktör 8 isimli ilacı kullanmasının uygun olduğunun belirtildiği, doktorun hastayı görmeden ilaç yazmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin ilacı farklı illerden temin etmesi, emekli olduktan sonra ticaretle iştigal etmesi ve belirtilen şehirlerde bulunmasından ileri geldiğini, müvekkilinin en ufak kesik ve çarpmada ilaca ihtiyaç duyduğunu, faktör 8 isimli ilacın bu aşamadaki bir hasta içim rutin ve olağan kullanım miktarının 1800 ünite olduğunun raporda belirtildiğini, müvekkilinin raporda belirtilen miktardan fazla ilaç kullanmadığını, uzman heyetin raporlarına güvenerek ilaç kullandığını, doz aşımından sorumlu tutulamayacağını, karraın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE ESASIN İNCELEMESİ:
Davacı asıl davada, hemofili hastası olduğunu, sürekli olarak ilaç kullandığını, 1998 yılından itibaren de "Faktör 8" isimli ilacı kullandığını, Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Baştabipliği Sağlık Kurulu tarafından verilen 20.10.2008 tarihli raporda da tarafında "D6 Hemofili A Kalıtsal Faktör 8 eksikliği" tanısı konulduğunu ve "Faktör 8" adlı ilacı kullanmasının uygun olduğunun belirtildiğini açıklayarak Kurumca 9 adet reçete bedelinin yersiz tahsil edildiğinden bahisle yaşlılık aylığından kesinti yapılmasına ilişkin Kurum işleminin iptalini talep etmiş, birleşen davalarda ise davacı Kurum, hasta muayenesine dayanmadan maddi menfaat karşılığı düzenlenen 9 adet reçete bedelinin yersiz ödendiğinden bahisle davalı borçlu sigortalıdan tahsili için başlatılan icra takiplerine vaki itirazların iptali ile icra inkâr tazminatı tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, kurum işleminin iptali talepli asıl davanın reddine, birleşen davaların ise ayrı ayrı kabulüne icra takiplerine yapılan itirazların ayrı ayrı iptaline karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 67.71.73 ve 96.maddeleridir.
Dosya kapsamında, Kurum müfettişi tarafından düzenlenen 23.10.2012 tarihli raporda; 2006-2010 tarihleri arasında Emoclot D.I.1000 IU ilacını içeren Kuruma fatura edilmiş reçetelere ilişkin verilerin incelendiği, birçok hasta adına ikamet ettikleri ilin dışında, bazen yüzlerce kilometre uzaktaki şehirlerde sıkça reçete düzenlendiği, bu reçetelerin ilaçlarını, bazen reçete yazdırdıkları ilde bazen de reçete yazdırdıkları ilin dışındaki bir ilde faaliyet gösteren eczaneden temin ettikleri, özellikle sigortalıların ikamet ettiği şehrin dışında düzenlenmiş reçetelerin belli doktorlar tarafından düzenlendiği, söz konusu reçetelerin birçoğunun birkaç hemofili hastasına, ardışık protokol numarasıyla düzenlendiği, davacı adına düzenlenmiş 02/07/2009, 24/12/2009, 05/02/2009, 17/03/2009, 12/08/2009, 15/09/2009, 25/03/2010, 16/10/2009 ve 17/12/2009 tarihli reçetelerin hasta muayenesine dayanmadığı, söz konusu reçetelerin tamamının ilaç mümessili ya da tanıdıkları aracılığıyla hastayı görmeden düzenlettirildiği, davacının bu reçetelerle yazılmış ilaçlar karşılığında ilaç firması çalışanlarından maddi menfaat temin ettiği kanaatine varıldığı, yersiz ödenen 9 adet reçete bedellerinin tahsili için davacının yaşlılık aylığından kesinti yapıldığı, kalan reçete bedellerinin tahsili için ise icra takibi yapıldığı, İç Hastalıkları Uzmanı bilirkişisinden alınan raporda, davacının faktör 8 düzeyi %6.4 olarak saptandığından hastaya proflaksi tedavi gerektiği, ancak son 1 ayda 3'den fazla kanaması olan hastalarda bu faktör düzeylerinde bile proflaksi tedavi verilebileceği ama böyle bir bulgunun dosyada saptanamadığı, bu nedenlerden dolayı 02.07.2009, 24.12.2009, 05.02.2009, 17.03.2009, 12.08.2009, 25.03.2010, 15.09.2009 tarihlerinde düzenlenen reçetelerde Türk Hematoloji Derneği tarafından yayınlanan 2017 tarihli Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzunda belirtilen tanıları dikkate alındığında belirtilen tedavi dozlarının kullanım kotasının üzerinde olduğu bildirilmiş ise de bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve elverişli görülmemiştir.
Eldeki davada, davacının tüm tedavi evrakları, kullandığı ilaçlarla ilgili belgeler, ilgili sağlık kuruluşlarından getirtilerek, öncelikle davacı sigortalının dava konusu edilen ilacı kullanmasının zorunlu olup olmadığı hususu irdelenmeli, ilaç kullanmasının zorunlu olduğunun tespiti halinde, tedavisi için hangi sürede ve ne kadar sıklıkla kaç doz kullanması gerektiği hususu belirlenmeli, sonrasında davacının dava konusu edilen 9 adet reçetede belirtilen tedavi dozlarına ilişkin irdeleme yapılarak, fazla dozda yazdırılan ilaçları kendisinin kullanıp kullanmadığı, kendisinin kullanması gereken dozdan fazlasını başkalarına kullandırma ve satma imkanı olup olmadığı, ilaç firmalarına ne şekilde menfaat sağladığı hususu araştırılmalı sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı-karşı davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 14.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.