Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5136 Esas 2022/9074 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5136
Karar No: 2022/9074
Karar Tarihi: 14.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5136 Esas 2022/9074 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2022/5136 E.  ,  2022/9074 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi
    İlk DereceMahkemesi: ... 16. İş Mahkemesi



    İş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince ilâmda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesince istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi ve de davalı ... İnş. İzolasyon San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından da süresi içerisinde duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21/12/2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davalı ... İnş. İzolasyon San. ve Tic. A.Ş. adına Av. ... ve davalı ... adına Av. ... ile davacı asil ... ve diğer davacı adına da Av. ... geldiler. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiştir. Dosyanın Dairemize gönderilmesinden sonra Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    A. Manevi tazminat istemleri hakkında kurulan hükümler yönünden;
    Mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 20.07.2016 tarihinden itibaren uygulanan 8. maddesinin 3. fıkrasına göre, “Bölge Adliye Mahkemesinin para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararları ile miktar veya değeri beşbin lirayı geçen davalar hakkındaki nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden başlayarak sekiz gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” Bu fıkradaki “beşbin” ibaresi 6763 sayılı Kanunun 5. maddesi ile “kırk bin Türk Lirası” şeklinde değiştirilmiştir.
    Mülga 5521 sayılı Kanunun, 6763 sayılı Kanun 5. maddesi ile değişik beşinci fıkrasına göre parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı öngörülmüştür.
    25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesinde “temyiz edilemeyen kararlar” sayılmış ancak miktar itibariyle kesinliğe bu maddede yer verilmemiş, 7/3. maddede, 6100 sayılı HMK’nın kanun yollarına ilişkin hükümlerinin, iş mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.
    6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca, Bölge adliye mahkemelerinin miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararların temyiz yoluna başvurulamayacağı hükme bağlanmıştır. HMK Ek madde 1 hükmüne göre de, 362. maddedeki parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı belirtilmiştir.
    HMK 362/2. maddesine göre “Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir”
    HMK 366. maddenin yollaması ile temyiz yolunda da uygulanan 346. madde uyarınca, temyiz dilekçesi kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme temyiz dilekçesinin reddine karar verir. Ancak temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise, 01.06.1990 tarih, 1989/3 E. - 1990/4 K. sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından temyiz talebinin reddine karar verebilecektir.
    Yukarıda belirtildiği şekilde, iş mahkemelerinin kararlarının istinaf incelemesi sonucu Bölge adliye mahkemelerince verilen kararlarda karar tarihine göre kesinlik sınırı: 20.07.2016 - 01.12.2016 tarihleri arasında 5.000,00 TL; 02.12.2016 tarihi sonrası için 40.000,00 TL; 01.01.2017 sonrası için 41.530,00 TL ve 01.01.2018 tarihi sonrası için 47.530,00 TL; 01.01.2019 tarihi sonrası için 58.800,00 TL, 01.01.2020 tarihi arası için 72.07000 TL, 01.01.2021tarihi sonrası için 78.630,00 TL, 01.01.2022 tarihi sonrası için 107.090,00 TL’dir.
    Bu tür davalarda, 6100 sayılı HMK’nun 110. maddesi kapsamında dava yığılması (objektif dava birleşmesi) kapsamında her bir talebin ayrı bir dava olduğu ve ayrı ayrı hüküm ve sonuç doğuracağı dikkate alınmalıdır.
    Somut olay incelendiğinde, davalı Üniversitenin davacı eşin manevi tazminat istemi hakkındaki kurulan hükme, davalı şirketin ise her iki davacının manevi tazminat istemleri hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının, anılan hükümlerin yukarıda değinilen parasal sınırların altında kaldıkları anlaşıldığından kesinlik nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
    B.Diğer hükümler yönünden;
    Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    6100 sayılı HMK’nın 297/1-b maddesine göre hüküm tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini içermelidir.
    Somut olayda davalı şirketin ticaret ünvanı ... İnş. İzolasyon San. ve Tic. A.Ş. olduğu halde ilk derece mahkemesi gerekçeli karar başlığında ünvanın eksik ve hatalı gösterilmesi isabetsiz olmuştur.
    Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, mahkemece yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki bu konunun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılmalı, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi’nin 09/07/2020 Tarih, 2017/3484 Esas, 2020/1150 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, ... 16. İş Mahkemesi’nin 14/06/2017 tarih, 2014/693 Esas, 2017/369 Karar sayılı kararının karar başlığında yer alan “2- ... İnşaat İzo. San. Tic. Ltd. Şti.” rakam ve sözcüklerinin silinerek yerine geçmek üzere “2-... İnşaat İzolasyon San. ve Tic. A.Ş.“ rakam sözcüklerinin yazılmasına, İlk Derece Mahkemesi hükmünün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davalılar avukatları yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma avukatlık parasının davacılara yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 14.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara