Esas No: 2022/6502
Karar No: 2022/9052
Karar Tarihi: 14.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/6502 Esas 2022/9052 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/6502 E. , 2022/9052 K.Özet:
Davacı, davalının evinde hizmetli olarak çalıştığını ve sürekli çalıştığının tespit edilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi davayı reddetmiştir. İstinaf başvurusu reddedilince davacı tarafından temyiz edilmiştir. Hizmet tespiti talebinin yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun geçici 7. maddesi gereğince 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleridir. Mahkeme kararı, delillerin yeterince incelenmemesi nedeniyle usul ve yasaya aykırıdır. Davacının çalışma süresinin tespiti için daha fazla araştırma yapılması gerektiği belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
İlk DereceMahkemesi : ... 53. İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, davacının 08.03.1999-23.06.2014 tarihleri arasında davalıya ait evde aralıksız ve sürekli olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının, davalı nezdinde ayda en fazla 2 ya da 3 gün ütü ve temizlik işlerinde çalıştığını, başka evlere de temizliğe gittiğini, davalının evinde yardımcı olarak zaten daimi bir çalışan bulunduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Fer’i müdahil SGK vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararında maddi vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, ancak davanın açılış tarihi itibariyle Kurumun sıfatının feri müdahil olması gerektiği halde davalı sıfatı ile yargılamanın sürdürüldüğü görülmekle bu husus karar başlığında düzeltilerek, davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davacı vekili, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile verilen kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren geçici 7. maddesi gereğince 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına verilen işe giriş bildirgesi bulunmadığı, hizmet döküm cetvelinde talep edilen dönem içerisinde, davacı adına davalının ortağı bulunduğu dava dışı Tetra Tur. Lat. Ltd. Şti. işyerinden 24.03.2004-30.06.2004 tarihleri arasında hizmet bildiriminde bulunulduğu, davalı ... adına... sicil sayılı işyerinin “ev hizmetleri” mahiyetinde 31.12.2012 tarihinde kanun kapsamına alındığı, 2014/7. ayına ait aylık prim ve hizmet belgesinin verildiği, bordrolu tek çalışanın Nalida Lebious Bonto olduğu, şikayet üzerine 11.09.2014 günlü ve 2014/ME/14 sayılı durum tespit tutanağının düzenlendiği, davacının SGK Denetmenine verdiği ifadesinde ayda 3 gün davalı yanında net 850 TL ücretle çalıştığını beyan ettiği, taraf tanıkları, tutanak mümzileri ve 13.04.2015 tarihli kolluk tutanağı ile tespit edilen kamu tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır.
İnceleme konusu eldeki davada, davacı 08.03.1999-23.06.2014 tarihleri arasında davalıya ait evde aralıksız ve sürekli olarak çalıştığının tespitini istemiş; mahkemece, aksi yazılı delille ispat olunamayan resmi tutanağa itibar edilerek, mevcut çalışma şeklinin, mevzuatta aranan ve içtihatlarla kabul edilen “süreklilik” unsurunu taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Somut olayda, mahkemece dinlenen tutanak tanığı SGK Denetmeni ...’un “davacının beyanı alınırken gergin bir ortam olduğu, davacının ruh halinin tedirgin olduğu, işverenin baskısı altında olduğu, işyerinin konut olması sebebiyle işverenin kendilerini içeri almama gayreti ile davacının baskı altında olduğuna..” dair beyanı, olayın ve tutanağın gelişim şekli nazara alındığında, mahkemece yapılması gereken iş; kamu tanıkları ... ve ...’un beyanlarında geçen ve davalı yanında sürekli çalıştığı bilinen Filipinli karı kocanın beyanlarına başvurulmalı, davalı ... adına ev hizmetleri işyerinden bildirimi bulunan Nalida Lebious Bonto dinlenmeli, kolluk tutanağında tespit edilen No:39 sayılı villada ikamet eden Temel Tufan ve Shauna Ann Tufan ile diğer komşu villa sahiplerinin davacının çalışması ve süresine ilişkin yöntemince beyanları alınmalı, davacıya 24.03.2004-30.06.2004 tarihleri arasında davalının ortağı olduğu dava dışı şirketten bildirilen çalışmalarının gerçek olup olmadığı, bu çalışmalarının iptalini isteyip istemediği sorulmalı, iptalini istediği takdirde davalı şirket de davaya dahil edilmeli ve gösterdiği deliller toplanmalı, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 14.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.