Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3740 Esas 2022/9030 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3740
Karar No: 2022/9030
Karar Tarihi: 14.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3740 Esas 2022/9030 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, boşandığı eşiyle birlikte yaşadığından bahisle kesilen yetim aylığının ödenmesi ve aksine işlemin iptali istemiyle mahkemeye başvurmuştur. İlk derece mahkemesi davanın kabulüne karar vermiş, davalı kurumun istinaf başvurusu reddedilmiş ve kurumun temyiz başvurusunu da reddeden karar onanmıştır. Karşı oy gerekçesinde ise davacının boşandığında yürürlükte olan 506 sayılı Kanun'a göre hareket edilmesi gerektiği, yetim aylığı kesilirken boşandıktan sonra birlikte yaşama durumunun bir kesilme nedeni olarak düzenlenmediği, çoğunluğun mevzuata aykırı davrandığı ve mahkeme kararının bozulması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 56. Maddesi
- 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu
10. Hukuk Dairesi         2022/3740 E.  ,  2022/9030 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

    Dava, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığından bahisle kesilen ölüm aylığının tekrar bağlanarak yasal faiziyle ödenmesi ve aksine Kurum işleminin iptali tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, Üye ...'ın muhalefetine karşı, Başkan ... ve Üyeler ..., ... ve ...'nın oyları ve oy çokluğuyla, 14/06/2022 gününde karar verildi.
    KARŞI OY GEREKÇESİ
    Somut uyuşmazlıkta, davacı kadın 1996 eşinden boşanmıştır. Davalı kadına boşanmadan sonra 2003 yılında ölen babadan 2010 yılında bağlanan yetim aylığı 2016 yılında yapılan denetim sonrası 2010-2016 yılları fiili birliktelik nedeni ile 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca ödenen aylıkların yersiz ödendiği gerekçesi ile borç çıkarılmıştır.
    Dairemizin 07.10.2021 tarih ve 2021/7072 Esas, 2021/11762 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi davacı boşandığında 506 sayılı Kanun yürürlüktedir. 5510 sayılı Kanunun 5754 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik geçici 1. Maddesi uyarınca kesilmede 506 sayılı Kanun uygulanmalıdır. Anılan kanunda ise boşanılan eş ile birlikte yaşama olgusu bir kesilme nedeni olarak düzenlenmemiştir. 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinden önce gerçekleşen boşanma olgusuna uygulanması olanağı, önceye etki yasağı nedeni ile olanaklı değildir.
    Çoğunluğun önceye etki yasağı ilkesine aykırı olarak, lafzi yorum ve sigortalı aleyhine yorumu benimseyerek, sonradan gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılarak salt birlikte yaşama ve boşanan eşin desteğini alma koşulunu yeterli kabul etmesi, Kanunun ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararının gerekçelerine aykırıdır. Kaldı ki davacı boşandığında baba halen yaşamaktadır. Bir kişinin ilerde ölecek babasından aylık almak için önceden boşandığını, kabul etmek saiklerle hareket etmek demektir. Murisin ölümünden önce eşinden ayrılan kadının, murisinden kalan sosyal güvenlik hakkının devamı niteliğinde olan yetim aylığından mahrum bırakılmaması, sosyal devlet olmanın gereğidir. Davacının burada boşanma hakkını kötüye kullandığından söz edilemez. Kaldı ki davacı kadın babası 2003 yılında ölmesine ve o tarite aylığa hak kazanmasına rağmen 7 yıl sonra başvurarak aylık isteminde bulunmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle mahkeme kararının bu gerekçelerle bozulması gerekirken, onanması görüşüne katılınmamıştır.


    Hemen Ara