Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/9959 Esas 2022/9014 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/9959
Karar No: 2022/9014
Karar Tarihi: 14.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/9959 Esas 2022/9014 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı tarafından sürekli göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi tazminat istemiyle açılan davada, ilk derece mahkemesi davacı lehine 46.560 TL maddi tazminat ve 4.000 TL manevi tazminatın toplamı olan 50.000 TL'nin davalıdan alınarak temi aldığı, bakiye 560,00 TL manevi tazminatının ise davacıya ödenmesine karar verdi. Dosya daha önce Bölge Adliye Mahkemesi'nde incelemeye tabi tutuldu ve bozma kararı gereği ilk derece mahkemesinin bu kararı vermesi gerektiği belirtildi. İlk derece mahkemesinin vereceği karar yönünden kesinlik sınırı HMK'nun 362/1-a maddesinde belirtilen temyiz kesinlik sınırı olduğundan, davacının temyiz itirazları kesinlik nedeniyle reddedildi ve dosya kararı veren ilk derece mahkemesine gönderildi.
Kanun Maddeleri:
- Mülga 5521 sayılı Mahkemeleri Kanunu'nun 20.07.2016 tarihinden itibaren uygulanan 8. maddesinin 3. fıkrası
- 6763 sayılı Kanunun 5. maddesi
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a ve 362/2. maddeleri
- HMK Ek Madde 1
10. Hukuk Dairesi         2020/9959 E.  ,  2022/9014 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :... Mahkemesi

    Dava, ... kazasından sürekli ... göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, verilen ilk kararda hükümde belirtilen gerekçelerle asıl davanın tam ve birleşen davanın kısmen kabul ve reddine dair karara karşı davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (kapatılan) 21. Hukuk Dairesince Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması üzerine İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle asıl davanın tam, birleşen davanın ise kısmen kabul ve reddine, dair verilen kararın, davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Mülga 5521 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 20.07.2016 tarihinden itibaren uygulanan 8. maddesinin 3. fıkrasına göre, “Bölge Adliye Mahkemesinin para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararları ile miktar veya değeri beşbin lirayı geçen davalar hakkındaki nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden başlayarak sekiz gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” Bu fıkradaki “beşbin” ibaresi 6763 sayılı Kanunun 5. maddesi ile “kırk bin Türk Lirası” şeklinde değiştirilmiştir.
    Mülga 5521 sayılı Kanunun, 6763 sayılı Kanun 5. maddesi ile değişik beşinci fıkrasına göre parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı öngörülmüştür.
    25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanununun 8. maddesinde “temyiz edilemeyen kararlar” sayılmış ancak miktar itibariyle kesinliğe bu maddede yer verilmemiş, 7/3. maddede, 6100 sayılı HMK’nın kanun yollarına ilişkin hükümlerinin, ... mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.
    6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemelerinin miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararların temyiz yoluna başvurulamayacağı hükme bağlanmıştır. HMK Ek madde 1 hükmüne göre de, 362. maddedeki parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı belirtilmiştir.
    HMK 362/2. maddesine göre “Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir”.
    HMK 366. maddenin yollaması ile temyiz yolunda da uygulanan 346. madde uyarınca, temyiz dilekçesi kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme temyiz dilekçesinin reddine karar verir. Ancak temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise, 01.06.1990 tarih, 1989/3 E. - 1990/4 K. sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından temyiz talebinin reddine karar verebilecektir.
    Yukarıda belirtildiği şekilde, ... mahkemelerinin kararlarının istinaf incelemesi sonucu Bölge Adliye Mahkemelerince verilen kararlarda karar tarihine göre kesinlik sınırı: 20.07.2016 - 01.12.2016 tarihleri arasında 5.000,00 TL; 02.12.2016 tarihi sonrası için 40.000,00 TL; 01.01.2017 sonrası için 41.530,00 TL, 01.01.2018 tarihi sonrası için 47.530,00 TL’dir.
    Somut olay incelendiğinde, davacı vekilinin asıl dava dosyasında müvekkili lehine 1,00 TL maddi tazminat, birleşen dava dosyasında ise 47.000 TL maddi ve 8.500 TL manevi tazminat talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince 04.12.2018 tarihinde verilen ve davacı vekilince temyize konu edilen ... bu kararda ise davacı lehine 46.560 TL maddi tazminat ile 4.000 TL manevi tazminatın toplamı olan 50.000 TL’nin davalıdan alınarak temi alan ...’e bakiye 560,00 TL manevi tazminatın ise davacıya ödenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
    Dosyanın daha önce Bölge Adliye Mahkemesi incelemesinden geçtiği ve bozma kararı gereğince esastan redde dair kararının kaldırılarak, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verildiği bu halde ilk derece mahkemesinin bozma kararı üzerine vereceği karar yönünden kesinlik sınırının HMK’nun 362/1-a maddesinde belirtilen temyiz kesinlik sınır olduğu açıktır.
    O halde davacının temyiz konusu yaptığı reddolan maddi ve manevi tazminat istemlerinin birbirlerinden bağımsız olarak karar tarihinde yürürlükte olan 47.530,00 TL’lik temyiz (kesinlik) sınırının altında kaldığı anlaşılmakla davacı vekilinin temyiz itirazlarının kesinlik nedeniyle REDDİNE, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 14.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara